DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Dr.Erhan Erol, “Ne olursa olsun Suriyeliler ve Afganların ülkelerine dönmelerini istiyoruz.

Erol: “En önemli 2 problem ekonomi ve sığınmacılar”

Keleş’in ardından konuşan DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Dr. Erhan Erol, DEVA Partisi’nin genel politikalarından bahsederek, Türkiye’nin mevcut sorunlarına değindi. Erol, Türkiye’nin en önemli 2 probleminin ekonomi ve sığınmacılar olduğunu belirtti. Başkan Erol, “Ne olursa olsun Suriyeliler ve Afganların ülkelerine dönmelerini istiyoruz. Ekonominin temelinde yatan nedene baktığımızda 2011 ve 2012’den sonra yaşanan süreci görüyoruz. ‘Ekonomi tamamen inşaat sektörü üzerine odaklanıyor ve tedbir alınmazsa sanayi, tarım gibi birçok sektör zarar görür’ diyor Sayın genel başkanımız Ali Babacan. İnşaat sektörüne baktığımız zaman birçoğunun inşaat kökenli olmadığını görüyoruz. Türkiye, sanayide yapması gereken dönüşümü yapamadı, inşaat işine girdik. Betona yatırım yaptık” diye konuştu.

“Hukuk ve demokrasi güçlenirse ekonomi güçlenir”

‘Türkiye’nin beton sorunu var’ diyen Başkan Erol, İstanbul’un Türkiye’nin genel sorunları altında ezildiğine dikkat çekti. Başkan Erol şunları dile getirdi: “İnşaat dışında bütün alanlardan çekildik. Bir şey üretemiyoruz. Bir şey satamıyoruz. 4-5 ay sonra petrol ve doğalgazda ciddi sorunlar yaşayacağız. Son zamanların en kötü kış ayları bizi bekliyor. İnşallah biz yanılırız. İşsizlik artacak. Türkiye’nin ekonomik riski çok yüksek. Kredi bulursanız da yüksek faizle alabilirsiniz. Hukuk ve demokrasi güçlenirse ekonomi güçlenir.  Ekonominin düzelebilmesi için birinci şart hukuk devletinin hâkim olması ve demokrasinin güçlü olmasıdır. İktisat sosyolojisinde bu bir kuramdır. Bunlar beraber yürürler.”

“Ekonomi ve özgürlüklerin güçlü olduğu yerlerde kültürel farlılıklar gelişmek için bir fırsattır”

DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Dr. Erhan Erol’un açıklamaları şöyle:

“Bugün bizi yoran, kısırdöngüye sokan tartışmaları aşmamız için milli geliri yükseltmemiz lazım. Bunu da hukukun üstünlüğü ve ekonomiyle aşabiliriz. Tesettür, dernek, anadilde eğitim her şey tartışılır. Ekonomi ve özgürlüklerin güçlü olduğu yerlerde kültürel farlılıklar gelişmek için bir fırsattır. Ekonominin zayıf ve özgürlüklerin az, hukukun işlemediği yerlerde farklılıklar toplumu ayrıştırmak için kullanılır. Alevi-Sünni olur, şu inanç bu inanç olur. Bunu engellemek için ekonomiyi geliştirmemiz lazım. Ekonomiyi çok iyi bilen bir genel başkanımız var. Ali Bey bu sürecin çok kolay çözülebileceğini söylüyor. DEVA Partisi 3 nedenden dolayı kolay çözülebileceğini söylüyor. Bir, Türkiye’de finans sorunu var. Bankaların alt katlarında kiralık kasa yok. Döviz ve altınla dolu. Bu ülkenin parası. Türkiye’de gereken sermaye var. Önemli olan güveni sağlamak. İkincisi, Dünya’da 2002, 2008 krizlerine göre 10 kat para var. Dolar ve euro var. Yabancı sermaye Türkiye’ye rahat gelebilir. Yeter ki güven ortamı olsun.  Üçüncüsü, 20 yıl evvele göre Türkiye’nin hem alt yapı hem kafa olarak üretim kapasitesi yüksek. Türkiye kendi halkına ve Dünya’ya güven verirse gelişmiş ülkelerin klasik modellerini uygulayacağı anda otomatikman yabancı sermaye gelecek.”

Birinci basamak aile hekimliği sisteminin güçlendirilmesidir”

“Eğitimle ilgili çok büyük sorunlar var. AK Parti hükümetinin en başarısız olduğu alanlardan biri eğitim. Her sene sistem değişti. Eğitim kapasitemiz düştü. Sağlık alanında AK Parti’nin ciddi bir hizmet kalitesi vardı. Kimse ilk dönemini inkâr edemez. Şimdi bakıyorsun memlekette doktor kalmadı. Hepsi gidiyor. Hekim olarak da işin içerisinde olan biri olarak biliyorum. Sağlık personeli sorunu 10 yılda çözülemez. Bu sağlık personellerinin onure edilmesi lazım. Birinci basamak aile hekimliği sisteminin güçlendirilmesidir. Öyle bir sistem kurduk ki sadece reçete yazılıyor. Biz iktidara geldiğimizde birinci basamak aile hekimliğini güçlendireceğiz. Röntgen çekilecek, tahlillerin büyük çoğunluğu yapılacak. 100 hastadan maksimum 5’i hastaneye gidecek. Koca koca şehir hastaneleri yaptılar insanlar gidecek birimleri bilmiyorlar. Şehir hastanelerinin millete hizmet mi müteahhitlere hizmet mi olduğu konusunda ciddi soru işaretleri var. Bizim dönemimizde herkes aile hekimine gidecek ve sorunlarının yüzde 95’ini orada çözecek.”

“Herkesi üniversite mezunu yaptılar, ara eleman yok”

“Hayvan olmayan yere süt fabrikası, ağaç olmayan yere orman fakültesi kuruluyor. Biz YÖK’ü kaldıracağız. Üniversiteler kendi bölgesinin ihtiyaçlarına göre branşlar açacaklar. Otomotiv sanayinin güçlü olduğu yerde mühendislik üniversitesi kurarsın, tarımın güçlü olduğu yerde tarım üniversitesi kurarsın. Hayvancılığın güçlü olduğu yerde veterinerlik kurarsın. Biz bu modele geçeceğiz. Ankara’dan YÖK’ten birileri kafalarına göre üniversite ve bölüm açıyor. Buna karşıyız. Üniversiteler özerk olacak, seçimleri demokratik olacak. Türkiye’de herkesi üniversite mezunu yaptılar, ara eleman yok. Teknisyen yok, usta yok, mühendisler o açığı kapatamıyor. Bunların hepsine projeler hazırlıyoruz. Bu kadar güç, insanı yoldan çıkarır. Gaziosmanpaşa’da iki dönem belediye başkanlığı yaptım. ‘Eğer üç dönem belediye başkanlığı yaparsam ilçenin bana miras kaldığını düşünürüm’ dedim. Türkiye’nin hızlı bir şekilde güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmesi lazım. Bu ülkede yaşayan her etnik kökenin gurur duyacağı bir Türkiye oluşturmak için gayret ediyoruz. Ben bu ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum desin herkes. Bunu sağlarsanız bu ülkenin geleceğini kurtarırsınız.”

Başkan Erol’un konuşmasının ardından soru cevap kısmına geçildi. Başkan Erol, gazetecilerin sorularını yanıtladıktan sonra hatıra fotoğrafı çekildi. Ardından program son buldu. Programa DEVA Partisi İstanbul İl Başkanlığı ve Ümraniye İlçe Başkanlığı yöneticileri ile Ümraniye ve Anadolu yakasında görev yapan medya mensupları katıldı.