HABERMAX. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, dozu her geçen gün artarak toplumun tüm kesimine yayılan şiddet olaylarının toplumsal huzuru ve birlikte yaşama kültürünü tehdit ettiğini belirterek, “Mecliste, futbolda, sokakta, hastanede, evde, trafikte, her yerde şiddet var. Ülke, bir şiddet sarmalı içinde. Kimse kendini güvende hissedemiyor, kimsenin birbirine tahammülü kalmamış. Bu yüzden bu şiddet döngüsüne karşı hükümet bir an önce tüm kurum ve kuruluşlarıyla tedbir almalı.” dedi. 
“Vahşi Batı’da bile olmayacak olaylar ne yazık ki ülkemizde yaşanıyor”
Yaşanan şiddet olaylarının birbirinden bağımsız değerlendirilemeyeceğini kaydeden Karal, “Ülkemizde her gün, ülkenin dört bir yanında insanlara karşı saldırılar, ölümlerle sonuçlanan olaylar vuku buluyor. Cinayetler, kavgalar, saldırılar her yerde. Kadınlar, en yakınındakilerden şiddet görüyor, öldürülüyor. Hasta yakınları, hastanede doktor dövüyor. Trafikte birbirine tahammülü olmayan insanlar gözünü kırpmadan birbirine saldırıyor. Futbol sahalarında taraftarlar ve hatta görevliler şiddete başvuruyor. Sokakta yürüyen bir insan, hiç tanımadığı bir kişinin sebepsiz yere saldırısına uğruyor. Miğfer ve hücum yeleği giyen bir genç, adeta bir film sahnesinden çıkmış gibi baltayla çay bahçesinde oturan insanları yaralıyor. Mecliste, milletvekilleri birbirini yumrukluyor. Vahşi Batı’da bile olmayacak olaylar ne yazık ki ülkemizde yaşanıyor.” diye konuştu.
“İnsanlar ‘Acaba başıma nerede, ne gelecek?’ kaygısı yaşıyor, korkuyor”
DEVA Partili Karal, hükümetin, toplum olarak topyekun bir huzuru kılması için acilen tedbir alması gerektiğini belirtti. Şiddet olaylarının, toplumsal huzuru ve birlikte yaşama kültürünü de tehdit ettiğini ifade eden Karal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mecliste şiddet, futbolda şiddet, sokakta şiddet, hastanede şiddet, trafikte şiddet. Ülke, bir şiddet sarmalı içinde. Kimse kendini güvende hissedemiyor, kimsenin birbirine tahammülü kalmamış. Sadece kötü ekonomi yönetiminden bahsediyoruz ama bu görmezden gelinen ve dozu her geçen gün artarak toplumun tüm kesimine yayılan şiddet olayları, toplumsal huzuru ve birlikte yaşama kültürünü tehdit ediyor. İnsanlar ‘Acaba başıma nerede, ne gelecek?’ kaygısı yaşıyor, korkuyor. Bu yüzden yaşanan hiçbir şiddet olayı, münferit olarak değerlendirilmemeli. Ülkenin her yanına sirayet etmiş bu şiddet sarmalından kurtulmak için hükümet tüm kurum ve kuruluşlarıyla harekete geçerek acilen tedbirler almalı, herkes bu toplumsal sorunun çözümü için elini taşın altına koymalıdır.”
