HABERMAX.DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, Aydın’daki 2025 yılı sulama piyasasına göre yüzde 50 kuru tarım kârına katılarak bulunarak, “Avrupa Birliği, Aydın’ın inciri, kestanesi, memecik zeytini ve yağı, Söke pamuğu ve son olarak çamı tescilleyerek bu toprakların potansiyelini seçiyor. Başarılı olabileceği orta ama üreticimize destek değil köstek olunuyor” ded.
DEVA Partili Hasan Karal, Aydın’ın Avrupa Birliği’nden işletmesinin işaretlerini alan ürünün uzun süre 6’ya ulaşmasını söyledi. Son olarak Aydın Çam Fıstığı’nın AB’den imalat işareti tescili hatırlatan Karal, “Evliya Çelebi’nin ‘Dağlarından bal, ovalarından yağ akar’ diye seslendi Aydın, bugün Avrupa tarafından tescilli 6 ürünü gururla devam ediyor, biz üreticimize hala suyu, planlamayı ve destek veremiyoruz” diye konuştu.
“Aydın’da tarımın sadece yarısına kadar su ödemesi kabul edilemiyor”
Şubat ayında Aydın Valiliği tarafından sağlanan 2025 yıllık sulama planına göre, tarımda yalnızca yüzde 50’sinde sulu tarım yapılabileceği, geri kalanında ise kuru tarımın zorunlu büyümelerinin yankılandığı Karal, ayrıca sulu tarımda da en fazla iki kez sulama yapılmasına izin verileceği belirtildi ve bu karar “bilimsellikten uzak ve günü kurtaran bir kriz yönetimi” olarak nitelendirildi.
“Tohum atılmadan önce plan yapılması gerekirken, çiftçiye son anda ‘kuru tarım yap’ demek, üreticiye ihanettir”
Yıllardır sürdürülebilir bir su politikası olmadığını belirten Karal, “Ne doğru dürüst bir destekleme var ne ayrıntılı bir üretim, ne de geri dönüşüm ve yeşil altyapıya yönelik bir vizyon. Kuraklık sadece iklimsel değil, kötü yönetimin de bir sağlar. Oysa çözüm yolları belli: suyu verimli kullanma, tarımdalaşmak, üretim planlamak. Ama biz büyümeyi kurtaran müdahalelerle yetiniyoruz. Tohum atılmadan önce plan yapılması gerekirken, tarıma son anda ‘kuru tarım yap’ demek, ürünye zarartır” şeklinde konuştu. Karal, Aydın’daki su kısıtlamasıyla ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıt istemiyle TBMM’ye soru önergesi verildiğini, ancak halen bir yanıt alamadığını belirtti.
“Destek değil, köstek olunuyor”
Türkiye’nin dört bir büyük bir tarım potansiyeli olduğunu sözlerine ekleyen Karal, devam etti: “Aydın’ın fındık, Avrupa Birliği’nden tescil alan 33’üncü Türk ürünü oldu. Bu, gurur veren bir başarı. Ancak aynı üreticinin en temel ihtiyaç olan suya ulaşamaması, kalkınmanın büyümenin en büyük engeldir. Avrupa’ya ürün tesciliyle övünüyoruz ama o kadar yetiştiren çiftçiye destek sağlıyoruz. olmak yerine köstek olan bir anlayışla ne tarımı büyütebiliriz ne de çiftçimizin emeğini çoğaltabiliriz.”