HABERMAX.6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremin altıncı ayında, depremden en çok etkilenen illerden olan Hatay’da Çocuk ve Gelecek Derneği’nin Antakya Belediyesi ile ortak düzenlediği sünnet törenine katılan DEVA Partisi İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Elif Esen, sünnet törenin ardından Hatay’da 2 gün daha geçirerek depremzedeler ile bir araya geldi ve depremzede vatandaşların sorunlarını dinledi.
Halen çadırda yaşayan çok sayıda depremzede olduğunu gözlemleyen Esen, “Hatay’da sorun ve ihtiyaçlara çözüm bulunabilmiş değil. Hala temel ihtiyaçlar düzeyinde emekleyerek devam ediyor” dedi.
‘Müteahhitler suçlu ama izin verenler hiç mi sorumlu değil?’
Görüştüğü baro yetkililerinin ancak “Tam yargı davası” açılması halinde sorumluluğu olan tüm tarafların ortaya çıkarılabileceğini ifade ettiğini aktaran Esen, “Evet, müteahhitler suçlu ama ya izin verenler ve demetlemeyenler hiç mi sorumlu değil?” diye sordu.
‘Şehir savaştan çıkmış gibi’
Hatay’da halen çok sayıda yıkılmayı bekleyen bina ve kaldırılmayı bekleyen enkaz olduğunun altını çizen Esen, “Şehir geri kalmış 3. dünya kentleri ya da savaştan çıkmış gibi toz, duman, hastalık, açlık içinde” ifadelerini kullandı.
Hatay’da yaşanan sorunlara dikkat çeken Esen şunları söyledi:
‘Kim durduracak bu düzensizliği meçhul’
“Ağır hasarlı binalara az hasarlı bina raporu veriliyor, bunu duyanlar da ya daha sonra imar izni verilmezse diye güçlendirme yapıyorlar. Hatta fırsattan yararlanarak çatlak içinde olan binasına kat çıkanlar bile var ve onlara dur diyen de yok. Arazi gaspları ayrı bir sorun, yeşil alanlara tarım arazilerine el koyuyor fırsatçılar. Sadece konteyner değil prefabrik ev, iş yeri ve hatta siteler var böyle. Daha sonra bu haklar nasıl aranacak, insanlar nasıl çıkacaklar işgal ettikleri yerlerden belli değil ve yeni çok büyük sorunlar kapıda. Kim durduracak bu düzensizliği meçhul.”
‘Hatay’da en önemli sorunlar; asbest, haşereler ve salgın hastalık’
“’Kimler karar veriyor Antakya’nın yeniden kurulmasına’ diye soruyor halk. Altyapı çalışmaları ne zaman başlayacak bilinmiyor. Çadırlarda yaşamak elbette kendi tercihleri değil. Aileler kalıcı konutlarına, çocuklar okul ve arkadaşlarına kavuşmak için gün sayıyor. Hatay’da öncelikle su sorunu, kaldırılmayan enkazların yarattığı asbest, haşereler ve salgın hastalık en önemli sorunlar. Sağlıkla ilgili problemlerden bir tanesi de buradaki yıkımlar. Sulamasız yıkım ve yerinde ayrıştırma yapılıyor. Trafik keşmekeş, kapalı yollar, kalabalık, trafik, ve ara ara yol kenarında gördüğümüz depremden kalan araba mezarlıkları.”
‘Bölge halkı eylem bile yapmış ama sonuç Akbelen’le benzer’
“Hatta bölge halkı bu önemli sorun ve ihtiyaçlarına dikkat çekmek için eylem bile yapmışlar ama sonuç Akbelen’le benzer. Seslerini duyurabilmek için sessiz çığlıklar atıyorlar ama bölge dışında hayatı devam eden bizler ne kadar duyuyoruz. Şehir içi toplu ulaşım neredeyse hiç yok, belediye personel kaybını gerekçe gösteriyor.”
‘Tarımda da pek çok sorun var’
“Tarım alanında da pek çok sorun var. Tarım kartlarına provizyon verilmiyor
Tanımlanan kredilerin %10-20 kadar veriliyor. Tarımsal sulamada %50 dendi sadece kooperatifler faydalanıyor. Gübre, ilaç desteği hala bekleniyor. ‘Buğdayın 1 TL’sini devlet ödeyecek dendi ama hiç ses yok, kayıt dahi alınmadı’ diye yakınıyorlar. Hatay’da depremzedeler; ‘Hatay en çok etkilenen şehirler arasında ama niye bize yardımı çektiler?’ diye soruyor.”