HABERMAX. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, yaptığı basın açıklamasında, 31 Ağustos’ta deprem bölgesinde sonlandırılması düşünülen mücbir sebep kararına tepki gösterdi. Avşar, deprem bölgesinde hayatın normale dönmediğini, mücbir sebep gerekçelerinin ortadan kalkmadığını vurguladı.
‘Yaşam normale dönmemişken, mücbir sebebin gerekçeleri hala ortadan kalkmamışken bu durum ciddi rahatsızlık yaratacaktır.’
Avşar, “Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşanan büyük yıkım sonrası bölgede Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından mücbir sebep hali uygulamaya konulmuştur. 31 Ağustos 2023’te sürecin sonlandırılmasına yönelik tepkiler üzerine uygulama, içeriği kısıtlanarak Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ile Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçeleri özelinde 31 Ağustos 2024 tarihine kadar uzatılmıştır. Başta Hatay olmak üzere birçok ilde yaşam normale dönemeden, felaketin yaraları henüz sarılmadan, mücbir sebebin gerekçeleri hala ortadan kalkmamışken bu durum ciddi rahatsızlık yaratacaktır.” diye konuştu.
Zafiyetlerini, ayıplarını, beceriksizliklerini örtmeye çalışırken “asrın felaketi” ancak yaraları sarmaya çalışırken değil
“Sorumluluklarını yerine getirmekte zafiyet gösteren iktidar, halkın karşısına çıkınca bu ayıplarını ‘asrın felaketi’ tanımlamasıyla örtmeye çalışmaktadır” diyen Avşar, “Evet, deprem büyük, 15 milyon insanımızı doğrudan etkilemiştir. Ancak bu büyüklük yaraları sarmaya gelince küçülmüyor. Madem asrın felaketi o zaman zarar ziyanda da böyle olmalıdır. Bu şekilde değerlendirilmelidir.”
Avşar, “Peki, gerçekten depremin etkileri bitti mi? Deprem bölgesinde hayat normale döndü mü? Hayır. İnsanlar hala konteyner çarşılarda şehirde umut tükenmesin, bir faaliyet ve hareket olsun diye günü kurtarma amacıyla dükkânı açık tutuyorsa hayat onlar için normale dönmemiş demektir.” ifadelerini kullandı.
‘Mademki yapım işleri Sayın Bakanın deyimiyle 2025’in sonuna kadar devam edecek, o zaman mücbir sebepte 2025’in sonuna kadar devam etmelidir’
Avşar, Bakan tarafından yapılan açıklamalarda, 76 bin konut ve işyerinin teslim edildiğini, Eylül ayında bu rakamın 100 bine ulaşacağını, yıl sonuna kadar 200 binin tamamlanacağı ve 2025 yılı sonuna kadar da tüm konut ve işyeri yapımının tamamlanacağı belirttiğini hatırlattı.
Avşar, “Demek ki, 2025 yılında kadar hayat eskisi gibi normale dönmeyecek, altyapı ve fiziksel ihtiyaçlar tam anlamıyla giderilmeyecek, çarşı-pazar istenilen düzeyde çalışmayacaktır.” dedi.
Avşar, halkın psikolojik ve ruhsal travmaların etkisinden hala çıkmadığını, kimisi ailesinin tamamını, kimisi çoluğunu çocuğunu kaybettiğini, hemen hemen hepsinin kurulu düzeninin yerle bir olduğunu böyle bir durumda mücbir sebepten kaynaklı bazı desteklere son vermek depremzedelere ikinci bir deprem daha yaşatacağını ve iyice hayata küstüreceğini ifade etti.
Avşar, “Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ile Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde mücbir sebebin, -Sayın Bakanın dediğine göre- yapım işlerinin tamamlanacağı 2025 yılının sonuna uzatılması elzemdir.” dedi.
‘Van Depreminde mücbir sebep hali 5 yıl sürmüştü.’
“Van depremi büyüklüğü ve etkisi anlamında daha küçük ve sınırlı olduğu halde beş yıl süreyle bu destek sürmüştü” diyen Avşar, “6 Şubat gibi büyük bir depremde bir buçuk yıl gibi çok az bir sürede esnafın, çarşının ve pazarın kendini toparlaması mümkün değildir.” dedi.
‘Depremle ortaya çıkan yeni sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlar ancak deprem bölgesine yönelik çıkarılacak özel yasal düzenlemelerle aşılabilir’
Olağan zamanlar için çıkarılan yasa ve yönetmeliklerden 6 Şubat depreminin getirdiği zorlukları gidermesi beklenemeyeceğini, bu amaçla deprem bölgesine yönelik özel yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini vurgulayan Avşar, şöyle devam etti:
“Bu süreçte sadece halk arasında rezerv alan yasası olarak bilinen yasa çıkarılmıştır. 6 Şubat depremleri üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen sorunların hala devam ediyor olması bu durumu teyit eder mahiyettedir. Depremle birlikte ortaya çıkan yeni sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlar ancak deprem bölgesine yönelik çıkarılacak özel yasal düzenlemelerle aşılabilir.”
Avşar, bu düzenleme kapsamına alınabilecek önerilerini şöyle sıraladı: