“6-7 Ekim olaylarında maalesef Kobani’deki gelişmeler bahane edilerek, Türkiye’de kamu düzenini bozmaya dönük çok ciddi bir terör faaliyeti olmuştur. Vatandaşlarımız hayatlarını kaybetmiştir. O dönem Başbakan olarak buna dönük açık ve net bir tavır sergiledim. Bir muhasebe yapılması gerekecekse herkes tarafından yapılması gerek.
Bu konunun 6 yıl içinde yeterince soruşturulması için imkan varken yapılmayıp, Türkiye’de tam da siyasi gündem değişiminin gerektiği bir şartta, seçilmiş belediye başkanlarına yönelik bir operasyon yapılıyorsa, bu konuda da tutumumuz açıktır. Kim geçmişte veya bugün terör eylemine bulaşmış ya da teşvik etmişse mutlaka hukuki sürece tabi tutulmalıdır. Ancak eğer hukuki süreç işletilecekse, geçen sene yerel seçimler esnasında sırf seçimi kazanabilmek için kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ı devletin televizyonuna çıkaranlar hakkında da aynı şekilde soruşturma yapılmalıdır. Kim onları devlet televizyonuna çıkardı, kim talimat verdi?
Aynı şekilde yetkisi olmayan, yasal bir izni olmayan bir akademisyenin İmralı’dan dışarı çıkardığı mektup hakkında da aynı soruşturma yapılmalı. Artık siyasiler net tavır takınmalı ancak hukuki kriterler herkese eşit şekilde uygulanmalıdır. Çok açık suç olan, TRT’ye kırmızı bültenle aranan bir teröristin çıkarılması konusunda ise hiçbir hukuki süreç işletmemek iyi niyetle izah edilemez.”
Kürt sorununun çözüm sürecinde dönüm noktası olarak görülen Dolmabahçe mutabakatıyla ilgili sorulara da cevap veren Davutoğlu, şöyle konuştu: “Oradaki süreçlerin hepsi şeffaftır, o dönemde yürütülen süreçlerin hepsi kamuoyu nezdinde yürütülmüştür. Bir taraftan, genel başkanlığı bana devrederken, Sayın Erdoğan’ın iki emanetinden biri olarak zikrettiği çözüm sürecini sürdürme sorumluluğu vardı. Diğer taraftan da kamu düzenini bozmaya çalışan teröristlere karşı mücadele vardı.
Kamu düzenini bozan her türlü eyleme karşı gerekli tedbir alınır ancak hukuk devleti kuralları içinde hareket edilir ve hukuk siyasallaştırılamaz. Bugün 6 yıl bekletilerek bazı dosyaların açılması salt terörle mücadele çerçevesinde ele alınamaz. Eğer öyle bir iddia söz konusuysa, Osman Öcalan’ın TRT’ye kim tarafından çıkarıldığı izaha muhtaçtır.”
Medya notu