Dolar 32,2120
Euro 34,7638
Altın 2.423,53
BİST 10.204,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Sal 18°C
Çar 19°C
Per 20°C
Cum 22°C

CHP’li Tekin’den ses getirecek röportaj: Türkiye ve ABD arasında S400 restleşmesi

CHP’li Tekin’den ses getirecek röportaj: Türkiye ve ABD arasında S400 restleşmesi
2 Mart 2021 11:51 | Son Güncellenme: 2 Mart 2021 19:08
2.265

AHA.Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, ses getirecek bir röportaj verdi. CHP’li milletvekili Tekin, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Türkiye ile ABD arasındaki S-400 kriziyle ilgili yeni açıklamalarda bulundu. Pentagon sözcüsü, S-400 sisteminin S-300’e göre NATO ve ABD’ye daha büyük tehdit oluşturduğunu belirtirken, ABD’nin Patriot satışı için sunduğu tekliflerin her birinin Türkiye tarafından reddedildiğini söyledi.

Pentagon sözcülerinden Yarbay Thomas Campbell, Amerika’nın Sesi muhabirinin sorusunu yanıtlarken, ABD’nin S-400 konusundaki duruşunun değişmediğini yineledi. Campbell, S-400 sisteminin F-35 savaş uçaklarıyla uyumlu olmadığına da bir kez daha dikkat çekerken, Türkiye’nin Rus savunma sistemi alımı nedeniyle F-35 programından çıkartıldığını hatırlattı.

CHP Tutumu:

S400 hakkında alınan karar Türkiye’nin egemen devlet olarak kararıdır. Yaptırım adımını asla kabul etmemekteyiz.

NATO’nun en önemli ülkelerinden biri olan ülkemizin savunmasını güçlendirmek için attığı adımların, içinde bulunduğumuz ittifakın da güçlendirilmesi için düşünülen bir tedbir olarak değerlendirilmesi beklenirdi.

Türkiye S-400 sistemini satın almak zorunda kalmış ve tercihini de bu yönde kullanmıştır. Şimdi yapılması gereken 2.5 milyar dolarlık yatırım yapılan bu sistemin en kısa zamanda kullanılır hale getirilmesidir.

KANAL İSTANBUL

  • 2019 yılı sonunda Meclis bütçe komisyonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bütçe planı da yapıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise yapmış olduğu sunumda Kanal İstanbul’un proje bedelinin toplam 75 milyar TL olduğunu belirtti.
  • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 12 Eylül 2019 tarihinde Kentsel Dönüşüm Eylem Planı’nı açıkladı. 3 temel ilkeden ve 4 ana başlıktan oluşan bu planda 8 madde yer alıyordu. Afet riskli yapı ve alanların dönüşümü, sanayi alanlarının taşınması ve dönüşümü, tarihi kent merkezilerinin dönüşümü ve dere yataklarındaki yapıların taşınması gibi 4 farklı ana başlığı maddelerle birlikte açıklayan bakan Murat Kurum, 2012’den bu yana bakanlığın tüm kalemler için 11 milyar TL harcadığını açıkladı.

75 milyar lira maliyet öngörülen Kanal İstanbul projesi, 2012 yılından bu yana kentsel dönüşüm için yapılan harcamanın yaklaşık 6,82 katı.

  • Kanal İstanbul yapılırsa;

13.400 hektar orman arazisi yok olacak,

287 hektar muhafaza orman kaybedilecek,

394.000 ağaç kesilecek,

1.200.000 kişinin 1 yıllık oksijeni kaybolacak.

  • Kanal İstanbul’a ayrılacak bütçe ile;

📍 Bütün İstanbul’un riskli yapı sorunu çözülebilir.

📍 İstanbul’daki bütün ilk ve orta öğretim okulları yeniden yapılabilir.

📍150 yataklı 1.650 hastane yapılabilir.

📍 İstanbul’da her 4 işsizden 1’ine iş sağlanabilir.

  • “Kanal İstanbul projesinin gerekli ve faydalı olduğunu düşünenler toplumun üçte birinden az olmakla beraber 15-30 yaş arası gençlerin % 98’i deprem tedbirlerinin alınmasının daha öncelikli olduğunu düşünüyor.”

Bekir Ağırdır | KONDA Araştırma Genel Müdürü

  • Kanal İstanbul’un sadece hafriyatı 11.7 milyar dolar tutacak. Bakanlık ise toplam maliyeti 75 milyar TL olarak açıklıyor. (Maden Mühendisleri Odası Raporu)
  • Kanal İstanbul yapılırsa;

44.800 futbol sahası büyüklüğünde alan şantiye olacak.

  • Kanal İstanbul projesi üzerindeki arsaların %70’i özel mülke ait. 40 milyon metrekare arazi son 3 yılda el değiştirdi.
  • “Kanal İstanbul için “devlet projesi” diye bir kavram uydurdular. Projenin yapılacağı ilin belediye başkanı o projeyi eleştiremezmiş. Bu devlet tek bir partinin devleti olamaz; bu devlet milletindir. Tabii ki eleştireceğiz. Türkiye 1‘den büyüktür.”

Ali Babacan

  • Kanal İstanbul yapılırsa;

6 milyon kişinin su ihtiyacını karşılayan Sazlıdere Barajı tamamen yok olacak, Terkos Gölü’nün tatlı su kaynakları deniz ile birleşecek.

FEZLEKELERDE HANGİ PARTİ NE YAPACAK?

“33 fezlekenin TBMM’ye gelmesi konusunda ne söylemek istersiniz?” sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Bir partinin genel başkanı mahkemeye hakim tayin edemez, ben dahil bütün siyasi partiler için söylüyorum. Siyasi partilerin genel başkanları, mahkemeye hakim tayin edemez. Mahkemeye hakim tayin ediyorsa orada o hakime güven olmaz. Bugüne bakın, günümüze bakın, yargı bağımsızlığı var mı? Yargı bağımsızlığı yok. Erdoğan’ın talimatını savcılar derhal yerine getiriyor mu? Derhal yerine getiriyor. İstediği adamı hapse attırıyor mu? İstediği adamı hapse attırıyor. Şu konuşma üslubuna bakın, ‘Meclis’e gelecek eller kalkacak, inecek.’ Ya ‘Eller kalkacak, inecek.’ dediğin adamlar bu milletin seçtiği milletvekilleri. Bu milletvekillerinin bir iradesi yok mu? Bu milletvekilleri ‘Ya şu dosyaya bir bakalım.’ demeyecek mi? Erdoğan diyor ki ‘Demeyeceksiniz. El kaldırıp, indireceksiniz.’ Ne demek bu? 19 Mayıs hareketlerini yapacaksınız Meclis’te. Bu ülkeye yazıktır, bu millete yazıktır. Böyle bir yönetim tarzı olur mu? Bu yönetim tarzı akıldan uzak bir yönetim tarzıdır, inada dayanan, deve inadına dayanan bir yönetim tarzıdır. Tutturmuş bir inat gidiyor. Allah akıl, fikir versin. Başka bir şey demiyorum.

“Temel ilkemiz sandıkla gelen sandıkla gider. Sahte suçlamalar, talimatla açılan davalarla siyasetçilerin görevden alınmasını, hapse atılmasını asla doğru bulmuyoruz. Sn. Enis Berberoğlu örneğinde bunu yaşadık. Anayasa Mahkemesi ders gibi bir karar verdi. Siyasetçilerin kaderini millet belirler. Devleti yönetenler, devlet imkanlarını kullanarak rakiplerine saldırdığı anda orada kırmızı çizgi aşılmış demektir. Bunun 28 Şubat’tan hiçbir farkı yok. Tamamen karşıyız.

Paylaşın:
Objektif, tarafsız, şeffaf, hakaret olmadıkça her görüşe saygılı olmaya çalışıyoruz, sağı solu olmadan bütün siyasi haberlerinizi yayınları...
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj Gönder
Merhaba, yayınlanmasını istediğiniz mesajınızı bize iletin, yayınlayalım.