AHA.Milliyet yazarı Tunca Bengi, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ile yaptığı görüşmeyi köşesine taşıdı. Milliyet yazarı Tunca Bengi, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ile yaptığı görüşmeyi köşesine taşıdı.
Bengi’nin bugünkü yazısı şöyle:
Hafta sonu TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un siyasette etik kuralların belirlenmesi amacıyla ocak ayında etik turuna çıkacağı haberleri vardı. Yani yeni yılın başında Parlamento, siyaset dünyası eski, bildik milletvekillerinin hediye, tayin, torpil, kamu kurumlarıyla ilişkileri gibi konuları içeren siyasette etik tartışmalarıyla yine hareketlenecek. Bildik diyoruz çünkü sözü edilen konuya ilişkin yasa tasarıları, taslaklar bugüne dek defalarca gündeme geldi. TBMM çatısı altındaki hararetli tartışmaların ardından da komisyon çalışmaları ya rafa kaldırıldı ya da yasa tasarıları kadük oldu. Hem de ta Hüsamettin Cindoruk’un TBMM Başkanlığı(1991-95)döneminden bu yana. Yani bu hikâye 30 yıldır konuşuluyor, hatta bazı dönemlerde parlamentodaki tüm siyasi partilerin grup başkanları altına imza koymuş olmasına rağmen çıkmıyor. Bir başka deyişle siyasi etik ve siyasetin finansmanı yasaları, politikacılarımızın sıklıkla sözünü ettiği ama önlerine gelince de kulak arkası yaptığı konuların başında geliyor. Çünkü milletin vekilleri neler yapıp yapamayacaklarının bir kurala bağlanmasını ve partilere akan paraların sorgulanmasını istiyor görünüp “olmaz” diyorlar. Dolayısıyla tamam bu kez çıkıyor, çıkacak demek hayli zor. Dün hem yasanın önemini hem de neden çıkarılamadığını daha önce bu konuda kendisi de bir yasa teklifi veren CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ile konuştum. Söze “siyaset çok kirlendi” diye başlayan Tekin’in tespitleri çarpıcıydı:
“Son 50 yılı baz aldığınızda 50 yıl içerisinde çeşitli sorunlar yaşanmıştır darbe dönemi olmuştur, ekonomik sıkıntılar olmuştur ama hiçbir dönem kararsızlar partisi yüzde 25 oranda olmamıştır ve siyasi partilerin seçmenleri, üyeleri partilerinden bu kadar memnuniyetsizliklerini ifade etmemiştir. Bu da maalesef siyasetin kirliliğinden kaynaklanıyor. Çünkü herkes kendi yakın çevresindeki insanları görüyor onun siyasetteki yaşam biçimi çocuklarının, ailelerinin mal varlıklarının artışları bunlar ister istemez siyaseti çürüttü daha fazla çürümeden mutlaka bir etik yasaya ihtiyaç var yani.”
Partililer de partilerine tepkili dediniz?
“Kararsızlar çok. Hangi parti olursa olsun bütün milletvekilleri, partililer, seçmenler kendi partilerinden eskide olduğu kadar memnun değiller. Bütün araştırmalarda bu görünüyor. Evet oy veriyor ama memnun musun maalesef. Bakın şu anda yüzde 70’i siyasetin gidişatından memnun değil, araştırmalar var. Siyasetin mutlak ve mutlak hesap verebilir olması lazım, bir etik kuralları olması lazım. Şimdi mesela batıda siyasetçinin ne yapıp ne yapmayacağını ve en ufak şeyde büyük hesap verdiğini görüyorsunuz. Bizde ise ister milletvekili olsun ister belediye başkanı olsun hesap vermeme var. Bu etik yasa sadece milletvekillerini kapsamıyor, belediye başkanları dâhil bütün siyasetçileri kapsayacak aynı zamanda.”
Siyasette genel bir sorun var yani?
“Kesinlikle, bunun partiyle, martiyle ilgisi yok. Bu bir parti meselesi değil bir genel bir sorun. Biz siyaset yapanlar, siyasi partilerin genel merkezleri bunların hepsi devletin parasını harcayan kurumlardır çünkü hazineden para alıyorsunuz. Bu harcamaların nasıl olduğunu görmek ister vatandaş. 83 milyon vatandaş vergi ödüyor, ödediği vergilerin siyasetçiler tarafından nasıl harcandığını görmesi gerekiyor. Ne yazık ki harcamalar konusunda, ihaleler konusunda, imar uygulamaları konusunda her alana baktığımızda siyaset çok kirlendi. Bu kirlilikten kurtulmak için siyasi etik yasası çok acil bir duruma geldi.”
Peki bu genel bir sorunsa ve siyasilerde bunun farkındaysa yasa neden çıkarılmıyor?. Ya da çıkmasını niye istemiyorlar? Tekin, devam ediyor:
“Sadece milletvekilleri değil siyasetçiler de istemiyor. Çünkü bir kural, hesap verilebilir bir duruma gelince kafanıza estiği zaman bir imar uygulaması yapamazsınız, kamu kaynaklarını istediğiniz gibi harcayamazsınız. Kimse hesap vermek istemiyor. Bu düzen herkesin hoşuna gidiyor ama bu düzen vatandaşın canını alıyor. Bir ülkede yolsuzluk yüksek orandaysa o ülkede yüksek oranda yoksulluk var demektir. Bu etik kurallar aynı zamanda yoksulluğa da çare olacaktır. Vatandaşın tamamı devlete karşı olan sorumluluklarını yerine getiriyor. Çocuğunu askere gönderiyor vergisini ödüyor hiç bir kuralsızlık içinde olmuyor. Ama siyasiler kuralsız davranınca vatandaş isyan ediyor ve partilere karşı ciddi bir kaygı ve kuşku duymaya başlıyor.”
Meclis Başkanı’nın bu girişimini destekliyorsunuz yani?
“Sayın Meclis Başkanı’nın böyle bir çabası varsa kesinlikle sonuna kadar destekleyeceğim. Bir etik yasasıyla ilgili Sayın Meclis Başkanı geliyorsa CHP olarak gözü kapalı her türlü desteği vermeye hazırız. Ülkenin acil bu kirlilikten kurtulması lazım. Bir siyasetçi olarak söylüyorum çok kirli. İnşallah çıkar. İnşallah bu sözde kalmaz…”
TECRÜBELİ SİYASETÇİ SN . İSTANBUL MİLLETVEKİLİMİZİN BU KONULARIDA KAPSAYAN ÇOK GÜZEL BİR ÖNERİSİ VAR HERKESİM BU ÖNERİYİ DESTEKLEMESİNİ BU ÖNERİNİN TBMM ‘den GEÇİP YASALAŞMASI İÇİN ÇABA SARFETMESİ GEREKİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM.