AHA.CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Halk TV’de katıldığı canlı yayında, Erdoğan’ın topal ördek sözlerine yanıt verdi.
CHP’li Özel, Halk TV’de katıldığı programda, “39 ilçede çeşitli kararlar alındı. Yeniden sayıma gerek olmadığı kararları için artık ilçelerde yapılacak bir şey yok. İl Seçim Kurulu’nun ilçenin saymaya gerek görmediği sandıklar için sayım kararı vermesini beklemiyoruz. 120 milletvekilimiz İstanbul’da. Arkadaşlarımızı 39 ilçede nöbette tutuyoruz. Sayım olan yerlerde 6’şar milletvekilimiz var. Yeniden sayılan yerlerden sandık sandık bilgi geliyor. Sonuç tekrar ediyor. Değişen bir şey yok. Geçersiz oylarda ise aritmetik bir dağılım var.
Bizdeki istatistik her 5 sandıkta 1 fark oluşuyor. Bu da İstanbul’daki bütün sandıklar baştan sayılsa, seçim sonucuna ilişkin bir değişikliğin ortaya çıkmayacağını söylüyor. Bütün sandık başlarından aldığımız bilgiler Ekrem İmamoğlu’nun seçim galibiyetinin tescillendiğini gösteriyor.
İtiraz süreçlerine saygılıyız ama oyalamaya, Türkiye’yi meşgul etmeye ve seçim sonuçlarıyla ilgili şüpheler yaratmaya yönelik dilden Türkiye zarar görüyor. Sonucu değiştirecek bir değişiklik görülmüyor” ifadesini kullandı.
Özel, şunları kaydetti:
“Sıkıntımız çifte standart. Başvurunun kimin tarafından yapıldığına yönelik bir çifte standart var. CHP’nin, İYİ Parti’nin, HDP’nin başvurusunu reddedenler, AK Parti’nin başvurusunu kabul ediyor. Bu, insanların hukuka, kanuna, hakimlere duyduğu güveni ortadan kaldıracak boyutta. Biz 25 yıldır bekliyoruz, 20 gün daha bekleriz. 20 gün daha oy saymaya devam ederlerse, Türkiye 2019 yılında dünyanın gözdesi İstanbul gibi bir metropolün seçimini beceremeyen bir ülke konumuna gelir.
Bundan kim zarar görür? 25 yıldır İstanbul’u yöneten bir parti 20 gün daha tırnaklarını o koltuğa geçirmeye çalışırsa, Türkiye’yi bir söylenti kemirir. En büyük zararı da AK Parti görür. Evraklar kaçırılıyor, deniliyor. Bir usulsüzlük varsa cumhuriyet savcıları el koyar. Bir haksızlık varsa cezasını yapan çeker. İstanbul halkı, Ekrem İmamoğlu, Büyükşehir’i yönetsin dediyse, sonuç da değişmiyorsa, Türkiye’yi bu noktaya getirmemek lazım. AK Parti kazanmayı biliyor ama kaybetmeyi bilmiyor.
Demokrasi kaybetmeyi de bilmektir, kaybettiğini kabullenmektir. Kazandığın seçimleri balkonlardan kutlayıp da kaybettiğinde ‘bir daha sayalım, bir daha sayalım’. Bu doğru değil. O dünya kadar laf söylediğiniz İsmet İnönü, 14 Mayıs 1950’deki seçim yenilgisinden sonra hemen devir teslim yaptı.
Mezarında rahat bırakmadığınız, dünya kadar hakarette bulunduğunuz o İsmet Paşa’dan alacağınız ders yok mu sizin? Bu hatadan dönmelerini, mızıkçılığı bırakmalarını, yapılmış olan itirazın sonuçlarını da gördüklerine göre İstanbul’u rahatlatmalarını bekliyoruz.
Her taraftan ihbar yağıyor. Teknoloji Bakanı’nın, Adalet Bakanı’nın, İçişleri Bakanı’nın toplanıp hummalı çalışmalar yapması da hakikaten acaba bu İstanbul’da neler oluyor sorusunu gündeme getiriyor. İstanbul Büyükşehir’de çalışan kimseyi AK Parti’nin memuru gibi görmüyoruz. Kendilerine verilen kanunsuz emri kimse yerine getirmesin. Kimsenin ekmeğiyle oynamaya gelmiyoruz. Kimse korkmasın ki, bunlar gelecekler tekme tokat bizi buradan atacaklar. Öyle korkutmuşlar belediye çalışanlarını. Bir yüzme havuzuna gittik, İstanbul Belediyesi çalışanları ile görüştük. Kimse ekmeğinden şüphe etmesin. ‘Bize sizi böyle söylemediler. Allah sizden razı olsun’ dedi belediye çalışanları. Seçimden önce ne söz verdiysek o sözleri tutacağız. Ne alınan hizmet değişecek ne de yapılan muamele farklılaşacak. Yeter ki çalışanlar görevini yapsın, bir suça karışmasınlar.”
Özel, “Binali Yıldırım, 20 bin oy geridesin. Sen ne hakla 5 bin tane viyadüğe ‘ben kazandım’ diye afişini asıyorsan, Ekrem İmamoğlu da aynı hakla, bir de 20 bin oy farkla Anıtkabir’e gidiyor, imza atıyor. Binali Bey’e zamanında dedik ki, ‘Aday olacaksan istifa edeceksin.’ Etmem dedi, direndi direndi, en son lafımıza geldi istifa etti. Biz diyoruz ki, senin İstanbul’da işin ne, sen seçilmiş milletvekilisin, dön Ankara’ya gel. Biz onu Ankara’ya götürmeye geldik. Artık daha fazla burada durup da Türkiye’de bu sıkıntıyı çektirmenin anlamı yok” ifadesini kullandı.
Özel, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İmamoğlu’na yönelik “topal ördek” ifadesine ise, “İmamoğlu’nun mecliste çoğunluğu yokmuş. Türkiye’de bir topal ördek varsa, en büyük topal ördek Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan, cumhurbaşkanı seçilmiştir, TBMM’de çoğunluğu yoktur. Bir topal ördekten bahsediyorsak, kendisidir. Meclis çoğunluğunun olması iyi bir şeydir. Ama İstanbullular üzülmesin. Eskişehir, iki dönemdir belediye meclis çoğunluğu olmadan iki dönemdir Yılmaz Büyükerşen tarafından yönetiliyor. Türkiye’nin en iyi yönetilen belediyesi, dünyanın gözbebeği. Ekrem İmamoğlu, bütün İstanbul’u arkasına alır, İstanbul’a hizmet ettirmemeye çalışan siyasetlerini burunlarından getirir. İstanbul, koşmaya başlayacak, AK Parti’nin kaybettirdiği yılları telafi etmeye başlayacak” dedi.
Özel, TKP’li Fatih Mehmet Maçoğlu’na mazbatasının verilmemesine ilişkin olarak, “Korkunç bir demokrasi ayıbı. Hani seçimle gelen seçimle giderdi. Millet, bir belediye başkanı seçti. Tunceli’nin belediye başkanı Maçoğlu’dur. Açıklayamayacağımız güvenlik gerekçesiyle mazbatayı vermiyor. O mazbata alınacak. Alınmazsa, Maçoğlu’nun partisini ezeceklerini sanıyorlarsa, karıncanın kardeşi var, o da Cumhuriyet Halk Partisi’dir. O mazbata alınana kadar gider Tunceli’de de gereğini yaparız” ifadesini kullandı.
GERÇEK GÜNDEM