AHA.Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Grup Toplantısında yaptığı konuşmasın’da “İstediğiniz özgürlüğü size vereceğim. İktidara getirdiğiniz kişiyi en sert şekilde eleştireceksiniz. Sabahın köründe kapınız çalınıyorsa, gelen polis değil sütçü olacak. Hep beraber gençlerin yanında durmak bizim görevimizdir, bunu yapacağız.”
“19 yılda yurt sorununu çözemediler. En geç 1 yıl içinde öğrenciler için yurt sorunu kalmayacak. Sıcak-soğuk suyu olacak, geniş bant internet erişimi olacak.”“2 milyon 400 bin hanede internet yok. Burada eğitim nasıl olacak? 21’inci Yüzyıl’ın en büyük ayıbını en geç 2 yıl içinde çözeceğiz. Bu rezalete son vereceğiz.”
“Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, engelli kadrolarının tamamını dolduracağız. İlk bir ay içinde 138 bin 393 öğretmeni öğrencileriyle buluşturacağız.”
“İşsiz ziraat mühendislerimiz var. Tarımın olduğu kırsal yerlere bir ziraat mühendisi göndereceğiz. Nasıl öğretmen gidiyorsa, imam gidiyorsa, bir de ziraat mühendisi gidecek. Çiftçiye yardım edecek.
Hayvancılık varsa, bir veteriner görevlendireceğiz.”
“Gençler KPSS’den yüksek puan alıyorlar ama torpil yoksa sözlüde eleniyorlar. Sözlüyü kaldıracağız, torpili bitireceğiz.”
ÖZGÜRL ÜKGETİRECEĞİZ KREDİ BORÇLARINI ÇÖZECEĞİZ YURT SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ İNTERNET SORUNUNU
ÇÖZECEĞİZ ATAMALARI YAPACAĞIZ KIRSAL İSTİHDAMI ARTTIRACAĞIZ TORPİLİ BİTERECEĞİZ
“Organize Sanayi Bölgelerinde Yatılı Teknoloji Liseleri kuracağız.
Stajyerlerin sosyal güvenlik birimlerini devlet ödeyecek. Buradaki çocuklarımız izdüşümü üniversiteye artı puanla gidecek.”
“Melih Bulu gibi dramatik bir tabloyla karşı karşıyayız. Üniversitelerin idari, mali ve bilimsel özerkliği olacak. Kendi rektörlerini kendileri seçecekler. Oraya siyaseti bulaştırmayacağız.”
EĞİTİM GARANTİLİ İSTİHDAMI SAĞLAYACAĞIZ ÜNİVERSİTELER ÖZGÜRLEŞECEK YÖNETİLEMEYEN TÜRKİYE
“Çay üretimi başladı, üreticiler şikayetçi. Çayda taban fiyat olmalı, ithalat uygulamasına son verilmeli. Kota ve kontenjan kaldırılmalı. Üretici ekmiş, emek harcamış, gübrelemiş şimdi kesiyor, satacak; ‘Efendim, kontenjan var.’ Ne yapsın, tarlayı mı imha etsin?” “Çekini, senedini ödeyemeyen çok sayıda esnaf kara listeye girdi. ‘Esnafa kredi vereceğiz’ diyorsun da esnaf bu krediyle zaten elektrik, sigorta, vergi masrafları ile yanında çalışanlara 3-5 kuruş ödeyebilecek. Dükkân kapalı, peki bankaya borcunu nasıl ödeyecek?”
“4 milyon 157 bin 990 esnaf borçluyken bir defaya mahsus olmak üzere 1 milyon 150 bin esnafa 3 bin lira; 235 bin esnafa 5 bin lira hibe ödemesi yapılacak. Bu hibeden her 3 esnaftan 2’si yararlanamıyor.” “Hazine tam takır. 128 milyar dolar da gitti. O zaman ‘Ne yapalım?’ dediler ve en çok tüketilen ürünlerdeki ÖTV’ye yüzde 54, motorine yüzde 78, LPG’ye yüzde 189 zam yaptılar. İnsafsız zamların tek sorumlusu Erdoğan’ın şahsım hükümetidir.”
ÇAY KANUNUNU ÇIKARTACAĞIZ ESNAFA KREDİ VERDİN DE! BÖYLE DEVLET YÖNETİMİ OLMAZ HİBE PARAYI
NEREDEN BULDULAR?
“Vatandaştan 7 ayda 12 milyar 460 milyon lira toplayacaklar ama esnafa bir sefere mahsus olmak üzere 4 milyar 600 milyon lira verecekler. Kalan para nerede? Cepte, başkasına ödeyecekler.” “Hiç kaygı duymayın. Göreceksiniz, kirlenen Türkiye’yi temizleme görevini tarih bize verecektir. Bu bizim görevimizdir ve biz bunu yapacağız!”
“Beşli çetenin de içinde olduğu 21 elektrik dağıtım şirketine, devletin sattığı elektrikte yüzde 17,5 indirim yaptılar. İndirim vatandaşa yansıyor mu? Hayır! Düşünebiliyor musunuz, 21 kişiye olağanüstü avantaj sağlıyorsun ama esnafa gelince elin titriyor.”
KAŞIKLA VERİP KEPÇEYLE ALACAKLAR NE OLACAK BU MEMLEKETİN HALİ BEŞLİ ÇETENİN KEYFİ YERİNDE
MAFYA İLİŞKİLERİ
“Memleket yangın yeri, saraya bak; bütün bu rezaletler yaşanırken, ağzını açıp tek laf etmiyor. Mafyadan izin alacak; ‘konuşayım mı, konuşmayayım mı?’ diye.” “Eğer Erdoğan ‘Her şeyin sorumlusu benim’ diyorsa, Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’ni mafyaya teslim eden de Erdoğan’dır. Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için artık bir milli güvenlik sorunudur.”
“29 Ağustos 2018 tarihli Parti Meclisi toplantısında ‘Devleti demokratikleştirmezseniz, devlet süratle organize suç örgütü haline dönüşebilir’ demişim. 16 Ekim 2018’de, ‘Hukukun üstünlüğü ilkesinin gereğini yerine getirmezseniz, devlet hukuk devleti olmaktan çıkar’ demişim. Geldiğimiz nokta budur.”
SARAY’DAN ÇIT YOK SORUMLUSU ERDOĞAN! HUKUK DEVLETİNDEN UZAKLAŞTILAR
“Öyle bir noktaya geldik ki, artık her şey; hırsızlık da soygun da uyuşturucu kaçakçılığı da aleni yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde mafya liderleri bildiri yayıyorlar, Cumhur İttifakı’na destek istiyorlar!”
“Türkiye üzerinden her tarafa uyuşturucu dağılıyor. Büyük miktarda yakalanan uyuşturucular var. Kişiler belli, kurumlar belli, bir cumhuriyet savcısı dahi dava açamıyor. Milyar dolarlık uyuşturucu ticareti yapıyorsun, el üstünde tutuluyorsun iktidar sahipleri tarafından.” “AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’ni içinde namuslu olanlara sözüm de yok ama her kim ki, ‘Yolsuzluğa evet’, ‘Hırsızlığa evet’ diyorsa, ben onlara ‘Yolsuzsunuz ve hırsızsınız’ derim.”
“Araştırma önergesi verdik. AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletvekilleri ‘Hayır, araştırmazsınız, dokunamazsınız” dediler. Böyle bir rezalet, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiştir.”
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin İçişleri Bakanı devletin televizyonundan, ‘Ben ne yapayım, kim keklemişse hesabını ondan sorsun. Ayda 10 bin doları hangi siyasetçiye gönderiyorsa, ondan sorsun’ diyor.”
“Merkez Bankası’nın 128 milyar doları arka kapıdan gitti. Tank-Palet Fabrikası’nı bir kuruş almadan Katar ordusuna peşkeş çektiler. 15 Temmuz şehitlerinin, Beşiktaş’ta hayatını kaybeden şehitlerin, gazilerin paralarını vermediler. Serik’te 2 bakanın içinde olduğu rüşvet olayında 500 bin liranın üzerine kim çöktü? Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan kendi bakanlığına, kendi şirketinden daha pahalıya dezenfektan aldı. Bunların mafyadan ne farkı var?”
MAFYA İKTİDARI DESTEKLİYOR TÜRKİYE’Yİ UYUŞTURUCU CENNETİNE DÖNDÜRDÜLER MAFYA DÜZENİNİ SÜRDÜRÜYORLAR MECLİS NE ZAMANDAN BERİ HIRSIZLARDAN YANA TAVIR ALDI? İÇİŞLERİ BAKANI
MAFYA AĞZIYLA KONUŞUYOR DEVLET DE BELLİ ŞEYLERİN ÜSTÜNE ÇÖKÜYOR
“Meclis Başkanı’nın, Türkiye’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin itibarını, onurunu, saygınlığını koruma görevi vardır. Meclis Başkanı’nın bu olay karşısında aciz olmaması lazım. Kim, her ay 10 bin dolar rüşvet alıyorsa, onu kamuoyuna açıklamak zorundadır.” “Rüzgarlar fırtınaya dönüşmek üzere. Artık bu ülke AK Parti ile vedalaşmaktadır. Bizim için de kiri temizleme zamanıdır. Bu bir seferdir dostlar. Yeni bir siyasete, yeni fırsatlara, yeni ekonomiye, namusa, Allah’a bir seferdir!
Hazır mısınız gönül bulmaya? Haydi Erdoğan, vakit tamam; Allah’ını seversen artık kaçma seçimden! Yakışmaz bize korkaklık, korkma!” Milyonlarca aile geçimini sağlayamıyor, bir gerçek. Çok sayıda öğrencimiz yoksulluk içinde okulunu bitirmeye çalışıyor. Kadınların hakları bir gece yarısı kararname ile ellerinden alınıyor. İktidar, ne kadar kadınının ölümü tolere edilebilir hesabı içinde. Çeteler gençlerimizin geleceğini çalmak istiyor. Cumhuriyetimizin ruhunu tüketmenin hesabı içindeler hepsi.
Ülkemiz derin bir karanlığa saplandı. Hep birlikte, yol arkadaşlarımızla birlikte sokaklardayız, insanlarımızın yanındayız.
Farkındaysanız o sokaklarda değişim rüzgarları esiyor. Sırça köşklerden konuşan bir Cumhuriyet Halk Partisi uzun süredir yok. İnsanlarımızı dinliyoruz. Endişelerini diniyoruz. Korkularını dinliyoruz. Güvenlerine ihanet eden bu iktidarı dinliyoruz.
Hayal kırıklıklarını dinliyoruz. Rüzgarlar fırtınaya dönüşmek üzere. Halkımız eski statükocu tartışmaları yeterince yaşadı, gördü ve dinledi. Açık konuşalım. Samimi olalım. Yıllarca biz de buna bir parça da olsa katkıda bulunduk.
Bu halk daha iyisini hak ediyor, hep hak etti. Bu yüzden değişiklik yapmaya, değişimi yönetmeye cesaret etmeliyiz.
Cesareti olmayan şimdi söylesin ve aramızdan ayrılsın. Sizden halkımız için önemli olan konuları ele almanızı istiyorum.
MECLİS BAŞKANININ SESSİZ KALMA HAKKI YOKCESARETİOLMAYAN ŞİMDİSÖYLESİN VE ARAMIZDAN AYRILSIN
HALKIMA ÇAĞRI
Bu ülke artık bu iktidarı taşıyamıyor. Bu ülkenin namuslu, onurlu, çalışkan insanları, bu iktidarın yalanlarını ve çarpıtmalarını artık taşıyamıyor. Herkesin midesi kalkıyor ortaya dökülen pisliklerden. Görevde geçirdikleri on dokuz yılın sonunda, her ay bir rezilliği bir diğer rezillikle unutturdular. Namuslu halkımız artık bunlara tahammül edemiyor.
Ama soru şu. Biz hazır mıyız halkımızın taleplerine? Değişmeye ve değiştirmeye hazır mıyız? Artık bu ülke AK Parti ile vedalaşmaktadır. Bizim için de kiri temizleme zamanıdır. Beni tanıyorsunuz sevgili dostlarım. Sırtıma koymaya çalıştıkları tüm iftiralara, pisliklere ve saldırılara rağmen, hiç geri adım atmadım. Nerede durduğumu biliyorsunuz ve nasıl savaşacağımı da biliyorsunuz. Bu bir seferdir dostlar. Sefere çıkmaya hazır mıyız? Cumhuriyetin ikinci yüzyılı için yeni seferimiz.
Yeni bir siyasete, yeni fırsatlara, yeni ekonomiye, namusa, Allah’a bir seferdir bizimseferimiz. Bu değişikliği Türkiye’ye getirmeye hazırım. Mücadeleye hazırım. Siz de hazır mısınız bu sefere? Eski tartışmalara ve olumsuz siyasete dur demeye hazır mısınız? İnsanlarımızı birleştirmeye hazır mısınız? Sarılmaya hazır mısınız? Barışmaya hazır mısınız?
Anlamaya ve anlatmaya hazır mısınız? Daha çok demokrasiye, hoşgörüye, şefkate, farklı fikirlere, fikirlerle gurur duymaya
hazır mısınız? Yol bulmak kolay imiş, mesele gönül bulmakta. Hazır mısınız gönül bulmaya?
Vakit veda vaktidir, artık tamam. Tertemiz insanların güvenine ihanet etmiş bu iktidara veda etme vaktidir. Haydi Erdoğan, vakit tamam; seçim zamanıdır şimdi bu zaman.Allah’ını seversen seçimden kaçma, artık kaçma kardeşim.
Korkunun ecele faydası yok, sen de farkındasın bu durumun.Haydi Erdoğan, er meydanında bekliyorum seni.
Zaman sandık zamanıdır.Milletten korkma.Yakışmaz bize korkaklık, gel kardeşim seçimi yap, sandığı koy; Türkiye’yi, milleti, devleti namusuyla beraber aydınlığa çıkaralım.Sözüm sözdür, bunu yapacağız.
VATANDAŞIN SORUNLARINI ÇÖZMEYE TALİBİZ!
“Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, Türkiye’ye; huzuru, bereketi, birlikteliği getireceğiz.Cumhuriyet Halk Partisi devletin bütçesine değil, vatandaşlarımızın sorunlarına taliptir!Cumhuriyet Halk Partisi devletin bütçesinden malı götürmeye değil, vatandaşın sorunlarını çözmeye taliptir! Bütün iftira ve baskılara rağmen başaracağız. Çünkü biz vatandaşlarımızı;
Görüşü ne olursa olsun, Kimliği ne olursa olsun, İnancı ne olursa olsun, Yaşam tarzı ne olursa olsun Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok.