CHP İl Kadın Kolları Bursa’daki kadın belediye başkan aday adayları ve belediye meclis üyesi aday adaylarını bir araya getirdi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan etkinlikte sözü ilk olarak CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş aldı.

Okumuş’un konuşmasından satırbaşları şu şekilde

“Bursa’da belediye başkan aday adaylarını ve meclis üyesi aday adaylarını bir araya getirmek için etkinlik düzenledik. Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 5 Aralık’ta TBMM’de seçme ve seçilme hakkı aldık. Seçme ve seçilme hakkının alınmasının üzerinden 89 yıl geçmesine rağmen hala siyasette birçok ayrımcılıkla karşı karşıyayız. Yaşadığımız il ve ilçelerde kadın bakış açısı ile eğitim, çevre birçok alanda görüşlerimiz çok önemli. Hepiniz duyarlı, kendine güvenen kişilersiniz. Eşitlik mücadeleniz, eşitlik mücadelemizdir. Kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanması eşitlik mücadelemizin en önemli parçasıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak ana hedefimiz tam eşitliktir.”

Okumuş’un ardından aday adaylarına seslenen CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın konuşması ise şu şekilde:

Ben mücadelede kadın erkek ayrımına tamamen karşıyım. Böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkamamışsak, bugünlere daha büyüterek getirememişsek bizde bir eksikliğin olduğunu düşünüyorum. Hepimiz zaman zaman bu ayrışmaların içinde kaldık. Bu ülkede bir kadın meselesi varsa ve erkekler savunmuyorsa burada bir eksiklik var demektir. Birbirimizin haklarını savunduğumuz zaman bu ülke ileriye gidecektir. Biz ayrıştıkça birileri bizi yönetiyor. O kadar çok ayrışıyoruz ki buna iliklerimize kadar maruz kalıyoruz. O kurmak istedikleri yönetime hepimiz ortak olmuş oluyoruz. Kadınların böyle bir örgütlenme içinde bile olmaması lazım.

“KADIN, ERKEK BİRLİKTE MÜCADELE EDERSEK BU ÜLKEYİ AYDINLIĞA BERABER ÇIKARACAĞIZ”

Geldiğimiz noktada kendimizi mücadelenin dışına iterek yol alıyoruz. Ülkenin yüzde 70’i yoksulken, biz bu yoksulluğu konuşmuyoruz. Ayrışmaya maruz kalıyoruz. Kadın haklarını sonuna kadar savunmamız gerekli. Bu mücadeleyi verirken kadınlar da kendi aralarında dayanışmalı. Sadece kadın olduğu için bir yerlerde olmamalı. Bir ideolojik kimliği olmalı. Önümüzde bir yerel seçim var. Kadınlar sizin ve hepimizin arzuladığı gibi temsil edilsin. Asla birbirinizi itibarsızlaştırma üzerinden siyaset yapmayın. İçinizden bazıları belediye başkan adayı veya meclis üyesi adayı olacak ama geriye kalanlar dayanışmadan uzaklaşmadan hep birlikte ortaklık içinde birbirine destek olacak. Bu mücadeleyi beraber kazanacağız. Yine omuz omuza yoldaşlık anlayışla mücadeleye devam edeceğiz. İyi ki sizinle birlikte siyaset yapıyoruz. Çünkü kadın, erkek birlikte mücadele edersek bu ülkeyi aydınlığa beraber çıkaracağız.”

Etkinlikte konuşan CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk ise şunları ifade etti:

“Kadının siyasete katılımı ve temsiliyete katılımını arttırmak hepimizin sorumluluğu. Çünkü bu sayıyı arttırmak temsiliyette ve seçmede adaleti yakalamak adına önemli. Bugün aday adaylarımıza baktığımızda da bir azlığımız var. Önce tabii ki cinsiyetten ziyade liyakatli sonra da temsiliyette adaleti sağlamamız lazım. Bunun üzerine inşa etmemiz gerekiyor Türkiye Cumhuriyeti’ni. Ama tabii ki bugünkü iktidara baktığımız zaman Milli Eğitim Bakanı şaka gibi bir konuşma yaptı. Milli eğitim sistemimizi ve kadını daha küçük yaştan itibaren belli kalıplar içerisinde, kendi kalıplarımız içerisinde yetiştireceğiz mesajını net bir şekilde verdi. İşte en büyük mücadele aslında buradan başlamak zorunda. Bugün yapılmaya çalışılan, çalışılan da medrese taassubunu inşa etmek. O yüzden kadınlar bu anlamda çok önemli. Cumhuriyetin kadınları çok daha önemli. Ben Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde siyasete katılım gösteren ve mücadele eden kadınların artması için elimden geleni yapacağım. Çünkü sonuçta bunu arttırmadığımız sürece temsiliyeti istediğimiz seviyeye taşıyamayız.”

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala da konuşmasında şunları ifade etti:

“Kadınlar, biz erkekler doğduğumuz andan itibaren ailenin prensi, sülalenin kralı olarak öylesine erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz ki her ne kadar kendimizi soldan devrimci olarak ifade etsek bile bizim bazen farkında olmadığımız, bazen de farkında olduğumuz o üstünlük meselesi kadınların gerçekten hak ettikleri yerlere gelmelerinin önünde en büyük engellerden bir tanesi.

“TÜRKİYE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ SIRALAMASINDA 129’UNCU SIRADA”

Erkeklerin birçoğu kadın meselesi söz konusu olduğunda evet kadınlar ve erkekler eşittir der ama bu deyişin arkasındaki söyleme baktığımızda Türkiye’nin toplumsal cinsiyet sıralamasında yerinde olduğu gibi aslında o samimiyeti görmekte zorlanırız. Bakın bir örnek vereyim size. Bugün dünyada 200 ülke içerisinde Türkiye toplumsal cinsiyet eşitliği sıralamasında 129’uncu sırada. AK Parti’nin döneminde bu epeyce geriledi. Daha da gerilecek gibi görünüyor. Dün Milli Eğitim Bakanı’nın konuşmasını dinlemişsinizdir. Tarikatları ve cemaatleri STK olarak algılayan ya da öyle algılanmasını isteyen bir tavırla yalnızca Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine saldırmıyor. Aynı zamanda kadınların daha eşit olmasının önüne de bir engel koyuyor. Çünkü bu tutum tamamen kadınların özgür ve eşit.

“KADIN VE ERKEKLER ARASINDA CİDDİ BİR EŞİTSİZLİK VAR”

Birey olarak yetişmesinin önünde özellikle eğitimde fırsat eşitliğinin önünde ciddi engellerden bir tanesi. Ama şu gerçekliği samimiyetle hepimizin bir kez daha söylemesi gerekiyor. Gerçekten bu ülkede kadın ve erkekler arasında ciddi bir eşitsizlik var. Ciddi bir toplumsal cinsiyet eşitsizliği var ve bu eşitsizliği gidermek için her şeyden önce altı okla uzun zaman önce kendini ortaya koymuş bu büyük çınarın kendini göstermesinin artık zamanıdır. Biliyorsunuz değişim rüzgarından sonra sevgili başkanımız Özgür Özel’in ilan ettiği gölge kabinenin yarısı kadındır. AKP’nin kabinesindeki tek kadına karşı tam bir eşitlikçi yaklaşımla gölge kabinenin yarısının kadın olarak duyurulmuş olması. Çok önemli bir mesajdır. Bu mesajın önümüzdeki yerel seçimde artık mesaj olmanın ötesine giderek ciddi bir gerçeklik kazanması için de elimizden geleni yapacağımıza hiçbirimizin kuşkusu olmasın. Ama bunu derken kadınlardan söz ediyorum, erkeklerden değil. Emin olun erkeklerin birçoğu yine bunu göz ardı edecektir. Çünkü yıllardır bunu yaşıyoruz. Eğer bakın erkekler ve buradaki savunucular samimi olsalardı bir gün bugün biz başka bir şey olurduk. Dolayısıyla bu samimiyeti test etmek için önümüzde önemli bir zaman dilimi var. Hak ettikleri halde kadın oldukları için geri bırakanları desteklemek için mücadele edelim. Ben kendi adıma söz veriyorum. Tıpkı il başkanım gibi bu mücadelede o kişilerin kadın ya da erkek diye yok saymayacağız. Elimden geldiğince desteklemeye devam edeceğim. Hepinize söz veriyorum.”

Yoğun katılıma sahne olan buluşma açılış konuşmalarının ardından belediye başkan aday adayları ve meclis üyesi aday adaylarının kendilerini tanıtmasıyla devam etti