Başkan Seçer, Gazeteciler Cemiyeti’nin Olağanüstü Genel Kuruluna Katıldı

“Bana göre Metro Projesi’nin telif hakkı size ait”

Seçer, gazetelerden aldığı yorumlar, değerlendirmeler ve eleştiriler ışığında, devraldığı Metro Projesi ile alakası olmayan yeni bir Metro Projesi üzerinde çalıştığından söz ederek, yeni projenin telif hakkının aslında gazetecilere ait olduğunu dile getirdi.  Seçer, “Size çok somut ve bariz bir örnek vereceğim. Örneğin çok önemli bir proje var: Metro Projesi. Benim de seçim öncesi vaatlerim içerisinde ve önemli bir yatırım. Benim tabirimle, sadece bir toplu taşıma projesi değil, Mersin’e hayat verecek olan bir gelişim projesi. Gazetelerden aldığım yorumlar, değerlendirmeler, eleştiriler, yol gösterici yazılarla ben bugün devraldığım Metro Projesi ile alakası olmayan yeni bir Metro Projesi üzerinde çalışıyorum. Bazı spekülatif hareketler olmasın diye bunu henüz kamuoyu ile paylaşmadım. Açıkladığım zaman gerçekten bugünkü konuşmamı hatırlamanızı istiyorum. Daha önce ortaya konulan proje ile hiçbir alakası olmadığını sizler de göreceksiniz. Bu projenin telif hakkı size ait” ifadelerini kullandı.

“Demokraside denge denetim mekanizması son derece önemli”

Başkan Seçer, Mersin’e ilişkin değerlendirmeler yaparak, “Demokraside denge denetim mekanizması son derece önemli. Şimdi işim belediye başkanlığı. İcraat yönlü, bölgemize ve şehrimize ait bazı değerlendirmeler yapmak, bunu sizinle ilişkilendirmek istiyorum. Bizim yanlış yapmamamız için Meclis’in kadrosunun iyi, liyakatli, beyni, yüreği, cebi namuslu insanlardan oluşması lazım. Çünkü oradan kararlar geçiyor. Benim her verdiğim karar uygulamaya girmiyor. Meclis’e getiriyorum, Meclis onaylıyorsa bunu hayata sokuyorum. Meclis önemli. Yargı çok önemli. Tarafsız, bağımsız bir yargının olması lazım. Meclis yanlış yaptığı zaman, ben yanlış yaptığım zaman, dur arkadaş burası hukuk devleti diyecek bir yargınızın olması lazım. Bir de kalemi namuslu basının olması lazım” diye konuştu.

“Bu iş parayla, maaşla yapılacak bir iş değil”

Gazetecilik meslek ahlakına ve kurallarına riayet ederek, bu mesleği icra eden tüm basın mensuplarını tebrik ettiğini dile getiren Seçer, “Basın mensubu kisvesi altında basın meslek kurallarına, ahlakına uygun olmayan, uzaktan yakından yanından geçmeyen kalemler, beyinler, bu topluluğun içinde olursa burayı da kirletir. Bir bardak temiz süte bir damla kirli su karıştırdığınız zaman, o berrak sütün hiçbir kıymeti kalmaz. Buna itina ve itibar göstermek lazım. Ben gazeteciyim deyip, aklına geleni, fikir olarak, zikir olarak ya da yazı olarak kaleme döken insanlar gazeteci değildir. Ama kendini iyi yetiştirmiş, bu alanda, alaylı, okullu, gerçekten gazeteciliğin meslek ahlakına uygun ve kurallarına riayet ederek bu mesleği icra eden gazetecidir. Bu gönül işi. Bu iş parayla yapılacak, maaşla yapılacak bir iş değil. Zaten kıt kanaat geçinen bir çalışma alanı. Yıpratıcı da bir alan. Fiziksel olarak yıpratıyor, beyinsel olarak yıpratıyor, sağlığınız yıpranıyor. Bunu kabul ediyorum. Ama hala bunu ısrarla, inatla devam ettiriyorsa, hakikaten bu mesleği aşkla yapıyor demektir. Onların da alınlarından öpüyorum” dedi.

“Sizlerin sorunlarına kayıtsız kalan bir belediye yöntemi anlayışı içerisinde değiliz”

4 adayın da değerlendirmeleri ve başkan oldukları takdirde cemiyete neler kazandırabilecekleri konusunda anlattıklarını dinlediğini aktaran Seçer, “Kentin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, başkan ve yönetimi ile bir masa etrafında tartışacağım, kente ya da gazetecilik mesleğine dair makul, olgunca kararlar alabileceğim bir yapı ile çalışmak isterim. Hepsi de buna uygun insanlar. Oluşturacakları kadrolarla bu nitelikte olacaklarına inanıyorum. Şu ana kadar olduğu gibi, sizlerden çok uzak, sizlerin sorunlarına kayıtsız kalan bir belediye yöntemi anlayışı içerisinde değiliz. Böyle bir şey varsa, söyleyin kendimizi düzeltelim” diye konuştu.

“Biz sizlerin sorunlarına asla kayıtsız kalmayacağız”

Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı’nı da basın camiasının içinden bir isme emanet ettiğinin vurgusunu yapan Seçer, sözlerine şu şekilde devam ederek, “Basın Yayın’ı teslim ettiğimiz arkadaşımız da sizlerin içerisinden biri. Sizlerle diyaloğu olan, sizlerle irtibatta olan ve bizim sahamızda çalışan insanlar da sizlerin meslektaşları. Vereceğimiz söz şudur: biz sizlerin sorunlarına asla kayıtsız kalmayacağız” dedi.

Seçer, Cemiyet Lokali ile ilgili de şunları söyledi:

“Orada basının hem fiziki koşullarının uygun olduğu, hem de ortamının müsait olduğu bir mekanda, basın bürosunda çalışma imkanının sağlanacağı konusunda endişeniz olmasın. Başkan olduğu dönemde Turgay Bey ile bunu konuştuk. Bir konunun söylemde kalmaması için evraka dökülmesi ve dosyaya girmesi gerekiyor. Ben böyle çalışmalardan netice alan bir insanım. Söz uçar gider, yazı kalır. Bunlar çalışılır. Neler yapılması gerekiyor, belediye başkanı ile beraber oturulur konuşulur. İnanın bunlar çok zor işler değil. Ama sadece böyle bir talep ya da burada değerli üyelere verilen bir vaat ölçüsünde kalırsa, biz de klasik siyasetçi anlayışıyla buraya çıkar, her istenene ‘Ne demek, tabii ki, fazlasıyla, sözüm sözdür, şunu yapacağız, bunu yapacağız’ deriz. Bu olmaz. Bu anlayışlar çağ dışı kalmıştır. Ben 4 kardeşimize de başarılar diliyorum. Belediyemiz sizlerle işbirliği içerisindedir. Sizleri mesai arkadaşları kabul ederek, çalışma içerisinde olacağız. Ben bu konunun iyi bir sonuç alacağını düşünüyorum. Başarılarınızın süreceğini düşünüyorum. Hayırlı, uğurlu olsun”

Cemiyet Başkanı Kaya Tepe oldu

Konuşmaların ardından başkanlık seçimi yapıldı. Mersin Gazeteciler Cemiyetine üye olan 353 kişiden 312’si oy kullandı ve Rüstem Kaya Tepe, 114 oyla yeni Cemiyet Başkanı seçildi. Diğer adaylardan Fatih Şahin 72, Turgay Demirtaş 65 ve İbrahim Yalçıner ise 52 oy aldı.