AHA.“Kıymetli Osmangazi’li ve Bursalı Hemşehrilerim, Bursa’da halk desteğini yitirdiğini ve üst üste yapılan anket çalışmalarında oy oranının hızla düştüğünü gören AKP’li kadrolar ve Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş adeta ne yapacağını şaşırdı.
Belediyenin etkinliklerinde vatandaş desteğini yanında göremeyen, açılış törenlerini sayıları belli protokol üyeleri ve etrafındaki bürokratlarla yapmak zorunda kalan Sn. Aktaş, çareyi vatandaşa hediye dağıtmakta aramaya başladı.
Bunun son örneği; açılışı 14 Haziran’da yapılacağı açıklanan Hüsnü Züber Evi Gençlik Merkezi olayında yaşanıyor.
Osmangazi İlçe sınırlarımızdaki Muradiye mahallemizde restore edilen Hüsnü Züber Evi’nin çevresindeki sakinleri bugün dolaşan Büyükşehir görevlileri, içinde kahvesiyle birlikte porselen fincan takımı bulunan HEDİYE KİTİ dağıttılar.
Hediye ile birlikte Alinur Aktaş imzalı açılış davetiyesi de bırakılırken, vatandaşların ayrıca törende hazır bulunmaları da isteniyor.
Biliyorum, Sn. Aktaş şimdi yine bize kızıp küplere binecek ancak ben buradan, her zamanki gibi muhalefet görevimizin sorumluluğunu duyarak Bursalılar adına sormak zorundayım.
GÖREN GÖZÜN HAKKI VAR, DEMEDİ DEMEYİN!
-Sn. Alinur Aktaş, bu kahve fincan takımından oluşan hediyeyi kaç vatandaşımıza dağıttın? 500 mü, 1000 mi, 1.500 mü, kaç?
-Tanesini hangi firmaya ve kaça yaptırdınız. Bu jestinizin Bursa’ya maliyeti ne oldu?
-Bu hediyeleri sadece belli sayıda vatandaşa dağıtmanız ne kadar etik, ne kadar doğru?
-Gören gözün hakkı olmaz mı? Bu durumda tüm vatandaşlar da sizden böyle bir jest beklemek istemezler mi?
-Madem ki vatandaşa şirin gözükmek amacınız, velev ki halkın desteğini giderek daha da kaybettiğinize inanıyorsunuz; o halde madem bir hayır yaptınız, tam yapmanız gerekmez mi?
Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar diye boşuna dememişler yani.
Hoş zaten sizin için kıyamet, bu milletin önüne konacak ilk sandıkta zaten kopacak.
Ama yine de benden uyarması.
SADECE RESTORE ETTİNİZ, HEPSİ O KADAR, ABARTMAYIN!
Bu arada Hüsnü Züber Evi’ni de Bursa’ya yeni bir projeymiş gibi yutturmaya kalkmayın.
Bak ben söyliyeyim sana burasının kısa hikayesini:
Osmanlı evi özelliklerini taşıyan yaklaşık iki asırlık bu ev, ilk olarak 1836’da devlet misafirhanesi ve ardından Rus Konsolosluğu ve konut olarak kullanıldı.
Emekli Harita Mühendisi ve Dağlama Sanatçısı olan Hüsnü Züber tarafından satın alınan ev, 1992’de restore edilerek müze yapıldı, 1994’de de rahmetli Züber tarafından Büyükşehir Belediyesi’ne bağışlandı.
Ağaç dağlama sanatının örneklerinin de sergilendiği, daha önce de zaten restore edilmiş olan müze evini, sadece bir kez de siz restore ettiniz, adını da ‘Hüsnü Züber Evi Muradiye Gençlik Merkezi’ olarak değiştirdiniz.
Atla deve değil yani hepsi bu, fazla abartmayın!”