HABERMAX.BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş: Ülkeyi ‘Kurtuluş savaşı veriyoruz’ adı altında Amerika’nın sömürge modeline mahkûm ettiler. Bir de kalkıp diyorlar ki, ‘bu işin üstesinden geleceğiz.’ Kardeşim, 20 senedir bu ülkeyi ben mi yönetiyorum. 20 senede yapamadığın neyi yapacaksın?
Hükümet üyelerinin Çin modeli diyerek dövizdeki yükselişin ihracatı artırmaya yarayacağı yönündeki söylemlerine dikkat çeken Baş şunları söyledi; “Senin Çin modeli dediğin Çin’in battığı modeldir. İhracat, ihracat, ihracat diye diye kavramlar üzerinden sizi, bizi kandırmaya çalışıyorlar. Ama merak etmeyin, Hüseyin burada, o maskeleri düşüreceğiz, asla fırsat vermeyeceğiz. İhracat rekor kırdı, diyorlar… Senin ihracat dediğin bir tane ambargoya bakar! Sen şimdi kafa tutuyorsun, Almanya bizi kıskanıyor, ey ABD…! Bütün ticaretini ihracata dayalı yaptın, adam gelip sana diyecek ki, şunu bunu içeri at! Senin de elin mahkûm, yapmazsan ticaretin bitecek! Yani Türkiye’deki demokratik ve milli unsurların tamamını yabancının eline peşkeş çekilmesinin adıdır bunların sistemi.”
“Çin yanlıştan Milli Ekonomi Modeli ile döndü”
Aksaray konuşmasında “Bizim elimizde Milli Ekonomi Modeli var diyoruz, bunu boşuna söylemiyoruz” diyen BTP Lideri şöyle devam etti; “Milli Ekonomi Modeli dünyada eşi benzeri olmayan bir modeldir. Bu modelde denir ki, bir ülkenin en büyük pazarı iç pazarıdır. Çin yıllarca ucuzdan, bedavadan çalışalım, şu dünyaya mal satalım diye uğraşıp durdu. Dünya dediğin de ABD… Dünyadaki tüketimin üçte birini ABD yapıyor. Yani ihraç ettiğin her 3 üründen biri ABD’ye gider, orada tüketilir. Devletlerin bütün meselesi ise ABD’ye mal satma yarışı… Bu model ihracata dayalı bir model değil, ABD’nin dünyayı sömürme modelidir. Neden? Ben ABD’ye gittim. Orada ‘Made in USA’ yazan bir şey bulamadım. Bütün malları ürettirir, kendi kağıdını (dolar) boyayıp bunları satın alır, kendi vatandaşına bunu tükettirir! Dünya devletlerine de der ki, büyümek istiyorsanız ihracat yapın… Çin de yıllarca bu modelle büyümeye çalıştı. Baktı ki 2010’lu yıllara doğru bu iş böyle gitmiyor. Krizler yaşadı. Rusya, 2008’den beri Milli Ekonomi Modeli’ni (MEM) uyguluyor. 2013’te merhum Prof. Dr. Haydar Baş, Duma’da sunum yaparak dünyada MEM’in Rusya’da uygulandığını ilan etti. Çin de, Duma’da ve Rusya’da hükümette görevli dünyaca ünlü iktisatçı Prof. Dr. Vladimir Lisickin sayesinde bu modeli öğreniyor. Lisickin, Çinli yetkililere ‘Biz böyle bir model uyguluyoruz’ diyor. Prof. Dr. Haydar Baş’ın çok sık söylediği bir ifadesi var: ‘Senin 1.5 milyar nüfusun var. Niye sağda solda pazar arıyorsun?’ Çin diyor ki, hakikaten doğru söylüyorsun. Kendi vatandaşımıza ticaret yapsak, zaten dünyanın en güçlüsü oluruz. Bunun örneğini nerede görüyoruz? Bakın, bir kaç yıl önce Çinli Huawei firmasına Avrupa’da, ABD’de ambargo uygulandı. Çin bunu takmadı çünkü kendi pazarı var.”
“20 senedir bu ülkeyi ben mi yönetiyorum”
Konuşmasında partisinin çözümlerini de ortaya koyan Hüseyin Baş şunları söyledi; “Türkiye’de uygulanması gereken sistem -yetkililere seslenelim ancak bunu beceremezler, biz yine görevimizi yapalım- vatandaşın alım gücünün yükseldiği, Türk milletinin dünyanın en güçlü tüketicisi haline getirildiği sistemdir. Sen bunu yaparsan bu ülkede teknolojik gelişim, kültürel gelişim olur ve ürettiğin malın peşinden bütün dünya koşar. Aksi takdirde ne olur? Bunlar ihracat yapacak… Sen uzay üssü, katma değeri yüksek teknolojik ürün ihraç ediyorsun da, haberimiz mi yok! İhracat dediğin, iki tane kravat, üç tane pantolon, dört tane bilmem ne… Senin durumun bu! Ülkeyi ‘Kurtuluş savaşı veriyoruz’ adı altında Amerika’nın sömürge modeline mahkûm ettiler. Bir de kalkıp diyorlar ki, ‘bu işin üstesinden geleceğiz.’ kardeşim, 20 senedir bu ülkeyi ben mi yönetiyorum. 20 senede yapamadığın neyi yapacaksın? Nisan, Mayıs aylarında ekonomi çok iyi olacakmış! Ne olacakmış?”