HABERMAXX. Azmi Karamahmutoğlu: Dört ay önce, 22 Ekim’de Devlet Bahçeli’nin duyurmasıyla başlatılan ikinci çözüm, ihanet sürecinin pazarlık masasını dağıtmak için başlattığımız Türk vatandaşlarını bilgilendirme, gizli ve kirli pazarlığı ifşa etme çabalarımız, Partimizin Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın, gençlerimizin Ümit Hocasının Silivri mahpushanesinde tutuklu olarak alıkonmasıyla engellenmeye çalışılmıştır. Bugün 27. gün gençlerimizin Ümit Hocasına yargı marifetiyle siyasetten el çektirilmiştir.
Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, düzenlediği basın toplantısında iktidarı ve ABD’yi sert bir dille eleştirerek, Türkiye’nin gerçek sorunlarının konuşulmadığını ve gündemin değiştirilmeye çalışıldığını savundu. Karamahmutoğlu, partisinin genel başkanının tutuklanmasıyla sindirilmeye çalışıldığını, ancak buna rağmen halkın sorunlarını konuşmaya devam edeceklerini vurguladı.
“Yargı Siyasallaştırıldı, Halkın Sorunları Konuşulamaz Hale Geldi”
Karamahmutoğlu, iktidarın yargıyı siyasallaştırdığını ve bu nedenle halkın sorunlarının konuşulamaz hale geldiğini belirterek, “Emeklilerimizin açlık sınırının altındaki maaşlarını konuşmak istesek soruşturma açılabilir, asgari ücreti konuşsak soruşturma açılabilir, eğitim sistemini konuşsak soruşturma açılabilir, açlıktan, yoksulluktan bahsetsek soruşturma açılabilir” dedi. Ancak, tüm bu baskılara rağmen halkın sorunlarını konuşmaya devam edeceklerini vurguladı.
“Ekonomi Sorunu Varken Anayasa Tartışması Açmak Gündem Değiştirmektir”
Karamahmutoğlu, vatandaşların en önemli sorun olarak ekonomiyi gördüğünü ancak iktidarın sürekli olarak anayasa tartışması açarak gündemi değiştirmeye çalıştığını ifade etti. “Cumhur İttifakı sanki vatandaşın yeni bir anayasa isteği varmış gibi, böyle bir ihtiyacı varmış gibi, sanki birincil öncelikli sorun olan ekonomi sorununu çözümleyecek uygulamalar anayasa değişikliğindeymiş gibi, Cumhur İttifakı iktidarı Türkiye’mizin öncelikli gündemini ekonomiyle değil, anayasa tartışmalarıyla meşgul etmektedir” dedi.
“Kaçak Nüfus Sorunu Varken Terörist Başı’nın Salıverilmesi Tartışması Açmak Gündem Değiştirmektir”
Karamahmutoğlu, ekonomi sorunundan sonra en önemli sorunlardan birinin kaçak nüfus ve sığınmacılar sorunu olduğunu ancak iktidarın bu sorunu çözmek yerine terörist başının salıverilmesi tartışmasıyla gündemi değiştirmeye çalıştığını savundu. “Yani kaçak, yasa dışı nüfus ve göçmen sorununun yaratmış olduğu demografik bozulmanın yanı sıra ülkeye yüklemiş olduğu ekonomik yükü de konuşturmamak için terörist başı Abdullah Öcalan’ın salıverilmesi tartışmalarıyla da ayrıca ülkeyi meşgul etmektedir” dedi.
“İmralı’yı Balayı Adası’na Çevirmek Hangi Mecburiyetin Sonucudur?”
Karamahmutoğlu, İmralı Cezaevi’nin adeta bir “balayı adası”na çevrilmek istendiğini belirterek, “40 yıldır sürdürdüğü kanlı terörüyle yalnızca asker, polis, öğretmen değil beraberinde bebeklere kadar inen sivil vatandaş katliamları bile yapan terörist başı için İmralı mahpushanesini İmralı Balayı Adası’na çevirmek istemeleri hangi mecburiyetin sonucudur? Nasıl bir cebir söz konusudur?” diye sordu.
“Suriye’nin Kuzeyini Arapsızlaştırmak ve Gazze’yi Boşaltmak Aynı Politikadır”
Karamahmutoğlu, Suriye’nin kuzeyinin boşaltılması ve Gazze’deki Filistinlilerin göç ettirilmesi politikalarının aynı olduğunu savunarak, “Suriye’de uyguladıktan sonra Suriye’nin kuzeyinde yaptıktan sonra şimdi de Gazze’de uyguluyorlar. Gazze’deki Filistinlilerin topluca ülke dışına göç ettirilmesi siyaseti Suriye’nin kuzeyinde Arap topluluğuna uygulanan politikanın aynısıdır” dedi.
“ABD, Gazze’yi Satın Almak İstiyor”
Karamahmutoğlu, ABD’nin Gazze’yi satın almak istediğini iddia ederek, “Trump geçen hafta başı gazetecilerle yaptığı söyleşide Gazze’yi satın almaya ve sahiplenmeye kararlıyım diye açıklamış. İsrail politikasını, Filistin politikasını böyle açıklamış. Gazze’yi satın almaya ve sahiplenmeye kararlıyım” dedi.
“Türkiye, Mısır ve Ürdün Gibi Filistinlilerin Topraklarında Yaşama Hakkını Savunmalıdır”
Karamahmutoğlu, Türkiye’nin de Mısır ve Ürdün gibi Filistinlilerin kendi topraklarında yaşama hakkını savunması gerektiğini belirterek, “Şimdi bizim Türkiye olarak beklentimiz, Ürdün ve Mısır’ın ensar muhacir güzellemesi yapmayarak Trump’ın politikasına çanak tutmaması ve Filistinlilerin kendi topraklarında yaşama hakkını savunmasıdır. Ve aynı politikayı yine hem Filistinliler hem de ülkemizdeki Suriyeliler için AKP hükümetinden istiyor ve bekliyoruz” dedi.