HABERMAX. Türk edebiyatının önemli isimlerinden Pınar Kür, yaşamını yitirdi. Uzun süredir çeşitli sağlık sorunlarıyla mücadele eden Kür’ün, son olarak zatürre nedeniyle tedavi gördüğü öğrenildi. Usta yazarın cenazesi, 17 Temmuz Perşembe günü Teşvikiye Camisi’nde kılınacak ikindi namazının ardından Ayazağa Yeni Mezarlığı’na defnedilecek.

1943 doğumlu Kür, 1976 yılında yayımlanan ilk romanı Yarın Yarın ile edebiyat dünyasına adım attı. 1978’de Küçük Oyuncu, 1979’da ise hem çok tartışılan hem de övgüyle karşılanan Asılacak Kadın adlı romanlarını yayımladı. 1980’li yıllarda öyküye yönelen yazar, Bir Deli Ağaç ve Akışı Olmayan Sular adlı öykü kitaplarıyla okurların beğenisini topladı. “Akışı Olmayan Sular” adlı eseriyle 1984 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazandı.
Kür, edebiyat kariyerinin ilk dönemlerinde açılan davalarla da gündeme geldi. Yarın Yarın ile “komünizm propagandası”, Asılacak Kadın ve Bitmeyen Aşk ile “müstehcenlik” suçlamalarıyla yargılandı ancak tüm davalardan beraat etti.
1990 yılında yayımladığı Bir Cinayet Romanı ile polisiye türünde de kalem oynatan Kür, Sonuncu Sonbahar ve Cinayet Fakültesi adlı eserleriyle polisiye edebiyatına önemli katkılarda bulundu. Bu romanlarda dedektif olarak yer verdiği matematik profesörü Emin Köklü karakteriyle özgün bir figür ortaya koydu.
Kür’ün üçüncü ve son öykü seçkisi Hayalet Hikayeleri 2004’te, son romanı Sadık Bey ise 2016’da yayımlandı.
Aynı zamanda çevirmen kimliğiyle de tanınan Pınar Kür, 2009 yılında NTV’de yayınlanan Haydi Gel Bizimle Ol adlı sohbet programında Müjde Ar, Çiğdem Anad ve Aysun Kayacı ile birlikte kamera karşısına geçti.
Bursa’da doğan ancak burada yaşamayan Pınar Kür, çocukluğunu Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde geçirdi. Annesi yazar ve eğitimci İsmet Kür’ün görevi nedeniyle önce Londra’ya, ardından ABD’ye gitti. Ortaöğrenimini New York’ta tamamladı. İstanbul’da Robert Kolej Yüksek Okulu’ndan mezun olduktan sonra Paris’te beş yıl yaşadı ve Sorbonne Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Edebiyat alanında doktora yaptı.
Türkiye’ye döndüğünde Devlet Tiyatrosu’nda görev aldı, çeşitli gazete ve dergilerde tiyatro eleştirileri kaleme aldı. İstanbul Bilgi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak da görev yapan Kür, yazarlığın yanı sıra eğitim alanında da önemli katkılar sundu.
Pınar Kür, yaşamı boyunca edebiyatın farklı türlerinde özgün eserler verdi, düşünceleriyle tartışmalar yarattı, ama hep özgürlükçü duruşunu korudu. Türk edebiyatı, çok yönlü bir kalemini daha yitirdi.