HABERMAX. Ünlü iş insanı ve toplumsal olaylara duyarlı isimlerden Volkan Reçber, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Suriye’deki Alevilere yönelik devam eden katliama sert tepki gösterdi ve Türkiye’deki Alevi halkına yönelik mezhep temelli provokasyonlara gelmemeleri için güçlü bir çağrıda bulundu. Reçber, söz konusu katliamların ardından özellikle “Allahu Ekber” kelimesinin ölümle ilişkilendirilmesine karşı çıkarak, bu kutsal kelimenin anlamını bozanlara tepki gösterdi.
Reçber, Suriye’deki Alevilere yapılan katliamın kadın, çocuk, yaşlı demeden masum insanları hedef aldığını vurguladı. “Suriye’de Alevilere yönelik katliam devam ediyor. Kadınlar, çocuklar, masum insanlar tekbirlerle katlediliyor. Allahu Ekber kelimesinin böyle bir vahşetle ilişkilendirilmesi kabul edilemez” dedi. Reçber, Allahu Ekber kelimesinin aslında güçsüzlerin, mağdurların, zulüm altındaki insanların “Allah en büyüktür” diyerek sarıldığı bir kelime olduğunu hatırlatarak, “Allahu Ekber, ölümle değil, yaşamla, masumiyetle anılmalıdır. Fakat artık ne yazık ki bu kelime, katillerin, zulüm uygulayanların sloganı olmuştur” şeklinde ağır bir eleştiride bulundu.
Volkan Reçber, Suriye’deki mezhep savaşı tuzağını Türkiye’ye taşımamaları gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’nin böyle bir sorunu olmadığına ve halkların kardeş olduğunu belirten Reçber, “Suriye’deki mezhep çatışmalarının, Türkiye’ye sıçramaması için çok dikkatli olmalıyız. Türkiye’nin böyle bir meselesi yoktur. Bütün halklar kardeştir. Birlik içinde olmamız gerektiğini vurgulamak istiyorum. Ne Alevi ne Sünni, ne Şii ne başka bir mezhep. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin evlatlarıyız” dedi. Mezhep savaşlarına karşı durulması gerektiğini ifade eden Reçber, Türkiye’deki halkların bir arada ve dayanışma içinde yaşamalarını savundu.
Volkan Reçber, Türkiye’de mezhep temelli gerilim yaratmak isteyen provokatörlere karşı Alevi halkına uyarılarda bulundu. Reçber, özellikle Ramazan ayında yapılan bilinçli provokasyonlara dikkat çekerek, “Bu tür tuzaklara düşmemeliyiz. Mezhep gerilimleri yaratılmak isteniyor. Ama bu topraklarda provokasyonlara gelmek yok. Çünkü bizim halkımız kardeştir. Alevi, Sünni, Hristiyan, Müslüman, her inançtan insanımız bir arada, barış içinde yaşamalıdır” dedi.
Volkan Reçber, devletin birliğini ve toplumun dayanışmasını çok önemseyen bir yaklaşım sergiledi. “Devlet bir duvar gibidir. Eğer o yıkılırsa, hepimiz onun altında kalırız” diyerek, devletin temellerine yapılan her saldırının, aslında tüm halka zarar vereceğini ifade etti. Reçber, devletin gücüne zarar vermemek, onu savunmak ve halkın güvenliğini sağlamak gerektiğini belirterek, “Devletin birliğini korumak hepimizin sorumluluğudur. Devletin temellerine zarar vermek, bu topraklarda yaşayan herkese zarar verir. Bu nedenle, provokatörlerin oyunlarına gelmemek lazım. Halkın huzuru, toplumsal barış her şeyin önündedir” dedi.
Volkan Reçber, Suriye’deki mezhep temelli katliamların, Türkiye’deki toplumsal huzuru bozmak amacıyla kullanılan bir araç haline gelmesine karşı çıktı. “Suriye’deki mezhep savaşları, Türkiye’deki toplumsal yapıyı bozma amacı taşımaktadır. Bizim halkımızın huzuru, birlikteliği, kardeşliği her şeyden önce gelir. Suriye’deki mezhep çatışmaları Türkiye’ye taşınmamalıdır” diyerek, Türkiye’nin üniter yapısının korunması gerektiğine dikkat çekti.
Reçber, Türkiye’nin çok kültürlü ve çok inançlı yapısının korunması gerektiğini belirterek, “Türkiye’deki tüm halklar kardeştir. Suriye’deki mezhep savaşı tuzağına düşmeden, birlik içinde hareket etmeliyiz. Türkiye’nin bir meselesi yoktur. Bize düşen, bu provokasyonlara gelmemek ve halklar arasında birlik ve dayanışma duygusunu hep birlikte oluşturmak” şeklinde konuştu. Reçber, provokasyonlara karşı tüm halkların sağduyulu olmasının önemine vurgu yaptı.
Volkan Reçber, açıklamasında, toplumun tüm kesimlerine önemli bir mesaj verdi. “Halkımız, tüm inanç ve mezhep gruplarından oluşuyor. Bizim toplumumuzda birlik ve dayanışma en önemli olgular olmalıdır. Provokasyonlar karşısında dikkatli olmamız, toplumsal huzuru bozacak her türlü girişime karşı durmamız gerektiğini vurgulamak isterim. Türkiye’nin gücü, halklarının birlikteliğinden gelir. Mezhep gerilimlerine, etnik çatışmalara ve bölücü faaliyetlere karşı dimdik durmalıyız” dedi. Reçber’in açıklamaları, toplumsal barışın korunması ve provokasyonlara karşı sağduyu ile hareket edilmesi gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Bu çağrı, Türkiye’nin birliğini, beraberliğini korumak isteyen bir yaklaşımın örneği olarak dikkat çekiyor ve tüm halkları bu tuzaklara karşı uyanık olmaya davet ediyor.