HABERMAX. Türkiye’nin ilk özel vakfı olarak 55 yıl önce kurulan Vehbi Koç Vakfı, ülkemizin gelişimi ve toplumun kalkınmasına yönelik “Üstümüze Vazife” düsturuyla çalışmaya devam ederken, vakfa emeği geçmiş kişileri, ‘Vehbi Koç Vakfı Sohbetleri’ podcast serisinde ağırlıyor.
Hayatı boyunca toplumsal faydayı ve sorumluluğu üstüne vazife edinen, Vehbi Koç Vakfı’nın Kurucusu Vehbi Koç’un misyonunu, eğitim, sağlık ve kültür alanlarında pek çok proje ile sürdüren Vehbi Koç Vakfı, yeni podcast serisi ‘Vehbi Koç Vakfı Sohbetleri’ne başlıyor. Hayırseverliği bir yaşam biçimi haline getirerek daha iyi bir gelecek konusunda ilham verenleri ağırlayacak Vehbi Koç Vakfı Sohbetleri’nde, yıllar içinde Vehbi Koç Vakfı’na hizmet etmiş ya da yolu vakıf ile kesişmiş, ülkemiz meseleleri için elini taşın altına koymuş isimler, Vehbi Koç Vakfı’nın YouTube ve Spotify hesaplarında dinleyicilerle buluşuyor.
Podcast serisinin ilk konuğu Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Semahat Arsel oldu. Vehbi Koç ve Sadberk Koç’un ilk çocuğu olan Semahat Arsel, Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara’da geçen çocukluğunu, ailesiyle ilişkilerini, o dönemin geleneklerini anlattı.
“Atatürk’ün sevgisi ve kurtarıcı imajıyla büyütüldük”
“Ankara, Türkiye’nin merkezi ve Cumhuriyetin baş şehri olarak, diğer şehirlere, bilhassa İstanbul’a göre daha kontrollüdür. Benim çocukluğumda Ankara, yeni yeni gelişiyordu ve çok intizamlı ve güzeldi… Karınca, cırcır böceği, kuşlar, kelebekler, öyle yaşardık. Her şey kaliteli ancak muayyen miktarlarda olsun, aşırı hiçbir şey olmasın fikri hakimdi her zaman” diyen Semahat Arsel, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluğunda tanık olduğu vefatına dair de şu ifadeleri kullandı: “O kadar içim yanmıştı ki… Biz Atatürk’ün sevgisi ve kurtarıcı imajıyla büyütülmüştük. Öyle bir kuvveti, öyle bir insanı kaybetmek çok acı. Hayatımın ilk acısıydı, çok acı gelmişti. İstanbul’da ve Ankara’da büyük törenler oldu, sokaklarda insanlar günlerce ağlaştı.”
“Babam gençlik yıllarında okul yaptırmayı gönlüne koymuş”
Gençlik yıllarından itibaren babası Vehbi Koç’un aklında bir vakıf kurma fikri olduğunu ifade eden Semahat Arsel, ailesinin israftan kaçındığını ve çocuklarına da bunu aşıladığını belirtti. Arsel, Vehbi Koç Vakfı’nın nasıl filizlendiğini şu sözlerle aktardı: “İrsî bir durum vardı. Dedem de vakıfçılığa yatkın biriymiş, hatta İbadullah Vakfı’nın kurucularındanmış. Babam, yaşadığı, gördüğü olaylardan hep çok etkilenmiş, ders almış. Vehbi Koç ismi yayılmaya başladıktan sonra, eğitim, sağlık gibi alanlarda kendisinden talepler de çoğalmış. O dönemde Ankara’da okul da yokmuş. ‘Kendi kendime düşündüm, insan evinde okuyamaz, öğretmen olmadan bir şey öğrenemez. O nedenle ben okul yaptırmayı, eğitime daha fazla yardım etmeyi gönlüme ve kafama koydum’ derdi. Öyle de yapmış.”
“Büyük emeklerle yapılan işlerin devamlılığını sağlamak gerekiyor”
Vehbi Koç Vakfı Sohbetleri’nin ilk yayınında, Koç Üniversitesi Semahat Arsel Hemşirelik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi, Koç Okulu ve Türkiye’nin ilk özel müzesi Sadberk Hanım Müzesi’nin kuruluşuna dair de önemli bilgiler aktaran Semahat Arsel, eğitim, sağlık ve kültür alanındaki yatırımların sürdürülebilir olması gerektiğine dikkat çekti. Arsel “Varlıklı insanlardan okul yaptırmaları yönünde beklenti oluyor. O kişiler de tabii tüm hüsnü niyetiyle bir okul yapıyor. Bir müddet sonra o okulun yeni ihtiyaçları oluyor. Ben de diyorum ki, o okulları yaparken yaşatabilmek için bakımına da belli bir bütçe ayırmak lazım. Vakıf yönetiminin bir görevi de o. Başarı ancak devamlılığını sağlamakla mümkün. Benim en önem verdiğim konu büyük emeklerle yapılan işlerin devamlılığını da sağlayabilmek” ifadelerini kullandı.
Vehbi Koç Vakfı Sohbetleri’nin ilk yayınına Vehbi Koç Vakfı’nın YouTube ve Spotify hesapları üzerinden ulaşılabiliyor.