HABERMAX. Beşiktaş’ta bir restoranda yemek yedikten sonra fenalaşan ve Fatih’te konakladıkları otelden gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırılan dört kişilik ailenin hayatını kaybetmesi, otelde kısa süre önce ilaçlama yapıldığının ortaya çıkmasıyla büyük bir tartışmayı yeniden gündeme taşıdı. Olay, hem restoran hijyenini hem de işletmelerde yapılan ilaçlama uygulamalarını mercek altına aldı.
Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Biyogüvenlik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kaan Yılancıoğlu, zehirlenme olayına dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu ve vatandaşlara kritik uyarılar yaptı.
Almanya’dan Türkiye’ye gelen ailenin ölümünün büyük bir toplumsal acı yarattığını belirten Prof. Dr. Yılancıoğlu, olayın bir ihmaller zinciri olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bu tip olaylar, basit vurdumduymazlıkların sonuçları olarak karşımıza çıkıyor. Maalesef bu zehirlenme vakaları bir günlük sorunlar değil.”
Günlük hayatta sıkça karşılaşılan deterjan–kimyasal karışımlarından kaynaklı zehirlenmelerin bile ciddi bir eğitim eksikliğini gösterdiğini vurgulayan Yılancıoğlu, toplumun riskler konusunda yeterince bilinçli olmadığını dile getirdi.
Gıda zehirlenmesinin bir enfeksiyon olduğunu ve genelde ishal, mide bulantısı veya halsizlik gibi belirtilerle seyrettiğini anlatan Prof. Dr. Yılancıoğlu, fakat kimyasal maruziyetinin çok daha ağır sonuçlar doğurabileceğini söyledi:
“Kimsenin aklına deterjanla hazırlanmış bir kahve içilebileceği ya da havalandırma yapılmadan toksik bir kimyasalla ilaçlama yapılan bir odada kalınabileceği gelmez.”
Fumigasyon tipi gazların çoğunun kokusuz ve tatsız olduğuna dikkat çeken uzman, kişilerin zehirlendiğini ancak semptomlar ağırlaştığında fark edebildiğini belirtti.
Yılancıoğlu, en kritik noktalardan birinin yetkisiz ilaçlama olduğuna işaret etti:
“İlaçlama kesinlikle merdiven altı ürünlerle ya da yetkisiz kişilerce yapılmamalıdır. Kullanılan kimyasalların sertifikaları mutlaka kontrol edilmeli.”
Bu tür uygulamalarda hem komşuların hem de yöneticilerin bilgilendirilmesi gerektiğini, fumigasyonun sadece hedef daireyi değil tüm binayı etkileyebileceğini de hatırlattı.
Prof. Dr. Yılancıoğlu, sürekli “denetim” beklentisinin tek başına çözüm olmadığına vurgu yaptı:
“Her bir insanın başına ne bir polis ne de zabıta dikilebilir. Denetim yapılır ama işletmeler kendi sorumluluğunu bilmezse zehirlenme vakaları devam eder.”
Toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini belirten Yılancıoğlu, işletmelerin denetimlerden kaçının yerine doğru uygulamalara yatırım yapması gerektiğini söyledi.
Vatandaşlara da önemli uyarılarda bulunan uzman, şunları kaydetti:
Yılancıoğlu, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“İnsanların hayatı bu kadar ucuz olmamalı. O ailenin yaşadığı trajedi çok acı. Toplum olarak bu dersi almak ve sorumluluklarımızdan kaçmamak zorundayız.”