HABERMAX. Üsküdar’ın tarihi Antika Çarşısı, İstanbul’un kültürel ve sanatsal mirasını yaşatan, zamana meydan okuyan eserlerin sergilendiği önemli bir mekan olarak biliniyor. Bu çarşı, yalnızca geçmişin izlerini taşımakla kalmayıp, aynı zamanda kendine özgü esnafı ile de dikkat çekiyor. Bülent Akyüz, yıllarca bu çarşıda faaliyet gösteren köklü isimlerden biri olarak, antikacılık sektöründe geçirdiği on yılı aşkın sürede, eski nesilin antika eserler ve sanata olan ilgisini yeniden canlandırmayı hedefliyor.
Üsküdar Antika Çarşısı’nın Köklü İsmi Bülent Akyüz: “Eski Nesil Antika ve Sanatı Yeniden Keşfetmeli”
Üsküdar’ın tarihi Antika Çarşısı’nın köklü esnaflarından Bülent Eco Akyüz, çocukluğundan beri iç içe olduğu antikaya olan tutkusunu sonunda mesleğe dönüştürdü. Beyaz eşya sektöründe uzun yıllar çalıştıktan sonra, çocukluk hayalini gerçekleştirerek antika dükkanı açtı.
Çocukluktan Profesyonelliğe: Bülent Akyüz’ün Antikacılık Serüveni
Bülent Akyüz, antika eşyalara olan ilgisini, çocukluk yıllarında Üsküdar Antika Çarşısı’nda geçirdiği zamanlara dayandırıyor. Küçük yaşlarda bu çarşının atmosferine dahil olan Akyüz, zamanla antikalara olan tutkusunu profesyonel bir kariyere dönüştürmeye karar verdi. Ancak, iş hayatına beyaz eşya sektöründe atılarak başladığını belirten Akyüz, yıllarca bu alanda deneyim kazandıktan sonra antika eserler dünyasına adım attı.
Antika işine olan ilgi, genç yaşlarda içsel bir çekim yaratmış olsa da, Beyaz eşya sektöründe elde ettiği tecrübelerin ona sunduğu ticari zekâ, antika işine de başarıyla yansıdı. Uzun yıllar beyaz eşya işinde deneyim kazandıktan sonra, antika eşyalara duyduğu aşkı takip ederek, sonunda kendi antika dükkanını açma kararı aldı.
Antikaların Geleceği ve Genç Nesil
Bülent Akyüz, antikacılığın geçmiş yıllarda büyük bir ilgi gördüğünü ancak günümüzde bu ilginin azalmakta olduğunu vurguluyor. Eski neslin antika eşyalara duyduğu ilgiyi hatırlatan Akyüz, “Bugün genç nesil eski eşyalara pek sıcak bakmıyor gibi görünüyor, ancak bizim jenerasyonumuz bu işi devraldı. İnşallah, bizler de bu alanda iz bırakacağız” diyor. Akyüz, geçmişteki bit pazarlarının popülerliğine değinirken, “O zamanlar, antikacılık bir kültür haline gelmişti. Şimdi ise biraz durgunluk yaşanıyor” diyerek, eskiye olan özlemini dile getiriyor.
Bununla birlikte, genç nesillere yönelik önerilerde bulunan Akyüz, eski antika eşyalara ilgi gösterilmesi gerektiğini söylüyor. Özellikle modern sunta mobilyaların, antikalarla kıyaslandığında daha az dayanıklı olduğunu belirten Akyüz, “Sunta mobilyalar zamanla çökebiliyor ve bu da büyük bir masrafa yol açabiliyor. Antikalar ise hem kalitelidir hem de geçmişin bir parçasıdır. Eski eşyalara ilgi göstererek hem estetik hem de tarihî bir dokunuş elde edebilirsiniz” diyerek antikanın değerini anlatmaya çalışıyor.
Antika Çarşısı’nda Sanatçılar ve Ünlü Ziyaretçiler
Üsküdar Antika Çarşısı, yıllar içinde birçok ünlü isme de ev sahipliği yapmış. Akyüz, geçmişte bu çarşıyı sıkça ziyaret eden ünlülerden biri olarak rahmetli Barış Manço’yu hatırlıyor ve şunları ekliyor: “Barış Manço buraya geldiğinde, eski zamanlardan kalma objelere olan ilgisini çok iyi biliyorduk. Bu çarşı, yalnızca antikacılar için değil, sanatçılar için de ilham kaynağı oluyordu. Birçok sanatçı buradan ilham alır, eski parçalarla kendi eserlerini birleştirirdi.
Akyüz, geçmişte ünlü sanatçıların ve sanatseverlerin sıklıkla ziyaret ettiği bu mekanın, sadece ticaretin ötesinde, bir sanat ve kültür mekanı olduğunu vurguluyor. Antika eserlerin koleksiyon değeri taşımasının yanı sıra, geçmişin izlerini günümüze taşımada önemli bir rol oynadığını belirtiyor.
Yeni Nesillere Antikanın Sunduğu Fırsatlar
Akyüz, aynı zamanda genç nesillere, antika ve sanat dünyasının büyüleyici atmosferini keşfetmeleri için cesaretlendiriyor. “Günümüzde insanlar hızla tüketim yapıyor, ama antikalar sadece birer eşya değil, onların her birinin bir hikayesi var. Gençlerin bu hikayeleri keşfetmeleri gerektiğini düşünüyorum. Eski eşyalara ilgi, hem estetik hem de kültürel anlamda zenginleştirici bir deneyim sunar” diyen Akyüz, gençlere sadece ekonomik olarak değil, zihinsel ve duygusal açıdan da kazanç sağlayacak bir yol öneriyor.
Üsküdar Antika Çarşısı: Bir Zamanlar ve Bugün
Bülent Akyüz’ün sözleri, Üsküdar Antika Çarşısı’nın sadece ticari bir alan olmadığını, aynı zamanda bir zaman kapsülü gibi işlev gördüğünü ve geçmişin değerlerinin bugünlere taşınması gerektiğini gösteriyor. Antika ve sanat dünyası, birçoğumuz için nostaljik bir değeri olan eski eşyalara duyduğumuz ilgiyle şekilleniyor. Ancak, bu değerleri modern dünyada yeniden keşfetmek, hem genç nesillerin ilgisini çekmek hem de kültürel mirası yaşatmak adına büyük bir adım olabilir.
Üsküdar Antika Çarşısı’nın Köklü İsmi Bülent Akyüz: Çocukluktan Antikaya Uzanan Bir Hikaye
Bülent Akyüz’ün antika sektöründe yaptığı gibi, geçmişin izlerini geleceğe taşımak, hem estetik hem de kültürel bir misyonu beraberinde getiriyor. Genç nesillerin bu kültüre olan ilgisinin yeniden canlanması, Üsküdar Antika Çarşısı gibi mekanların da daha uzun yıllar boyunca ayakta kalmasını sağlayacaktır.