HABERMAX. Eski CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Türkiye’deki icra ve iflas dosyalarına ilişkin dikkat çeken bir açıklama yaptı. Tekin, 2021-2025 yılları arasında Türkiye’deki icra ve iflas dosya sayısının yüzde 51 oranında arttığını belirtti. İcra dairelerinde ve iflas dairelerinde açılan dosyaların her geçen yıl arttığına dikkat çeken Tekin, bu durumun Türkiye ekonomisindeki mevcut sıkıntıların bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Dosya Sayısı Artış Gösterdi
2021 yılında Türkiye genelindeki icra ve iflas dosya sayısı 32 milyon 169 bin olarak kaydedilmişti. Ancak, son iki yıl içinde bu sayı hızla artarak 2023 yılında 38 milyon 969 bine ulaşmış. 2025 yılı itibariyle ise bu rakamın 41 milyon 744 bine çıkması bekleniyor. Bu durum, 2021-2025 döneminde dosya sayısında yüzde 51 oranında bir artış yaşandığını gösteriyor. Tekin, bu rakamların Türkiye’deki borçluluk oranının ve finansal sıkıntıların arttığının açık bir göstergesi olduğunu belirtti.
Ekonomik Sıkıntılar Derinleşiyor
Tekin, yaptığı açıklamada, bu artışın ekonomik sıkıntıların derinleştiğini ve borçlu birey sayısının arttığını gösterdiğini ifade etti. Özellikle son yıllarda artan enflasyon, yüksek faiz oranları ve işsizlik gibi ekonomik faktörlerin, vatandaşların borçlarını ödemekte zorlanmalarına yol açtığını belirtti. Gürsel Tekin, “Bu dosya sayısındaki artış, Türkiye’deki borçlu vatandaşların sayısının giderek daha da arttığını, birçok ailenin geçim sıkıntısı çektiğini gözler önüne seriyor” dedi.
İcra ve İflas Dairelerinin Yükü Artıyor
İcra ve iflas dairelerindeki iş yükünün arttığını belirten Tekin, bu durumun yargı sistemindeki tıkanıklıklara da yol açabileceğini dile getirdi. Dosya sayısındaki artışla birlikte icra dairelerinin daha yoğun çalışmak zorunda kalması, çözülmeyen davaların sayısının artmasına ve yargı sürecinde gecikmelere neden olabilir. Tekin, “Adaletin sağlanabilmesi ve borçluların haklarının korunabilmesi için adalet sisteminin yükünü hafifletecek düzenlemeler yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
İçinde Bulunduğumuz Durum
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik zorlukların, vatandaşların sadece günlük yaşamlarını değil, finansal geleceklerini de olumsuz etkilediği gözlemleniyor. Yüksek enflasyon, artan borçlanma ve ödeme güçlükleri, ev sahipliği yapan icra ve iflas davalarının sayısının artmasına yol açtı. 2021-2025 yılları arasında icra ve iflas dosyalarındaki artış, Türkiye’de gelir eşitsizliğinin ve ekonomik adaletsizliğin daha da derinleştiğine dair güçlü bir işaret olarak yorumlanabilir.
Gelecekte Ne Olacak?
Eğer mevcut ekonomik koşullar devam ederse, önümüzdeki yıllarda icra ve iflas dosyalarının sayısının daha da artması bekleniyor. Tekin, borçluların mağduriyetlerinin önlenmesi ve ülke ekonomisinin toparlanabilmesi için hükümetin ekonomiye yönelik daha etkili reformlar yapması gerektiğini ifade etti. Borç yapılandırma ve ödeme planları gibi uygulamalar, vatandaşların üzerindeki finansal baskıyı azaltabilir ve icra dosyalarının sayısını düşürebilir.
Türkiye’de yaşanan bu durum, ekonominin düzelmesi için yapılacak politikaların önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Uzmanlar, bu sorunların üstesinden gelebilmek için ekonomik yapısal reformların yanı sıra, vatandaşların finansal okuryazarlık seviyelerinin artırılması gerektiğini belirtiyor.