HABERMAX. Cezaevlerindeki koşullar, insan hakları savunucularını ve toplumun vicdanını sarsmaya devam ediyor. DEM Parti Kocaeli Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun cezaevlerine yaptığı ziyaretler, sistemdeki sorunların boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Gergerlioğlu, geçtiğimiz günlerde Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi ve Kandıra T Tipi Cezaevi’ni ziyaret ederek mahpusların yaşam koşullarını yerinde inceledi. Görüşmeleri sonrası kamuoyuna yaptığı açıklamalar, özellikle siyasi mahpusların ve kapasite fazlalığının yarattığı insanlık dışı durumu gündeme taşıdı.
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi
500 kişi kapasiteli Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde şu anda 1.420 kişi barınıyor. Bu durum, koğuşların dayanılmaz bir şekilde kalabalıklaşmasına yol açıyor. Cezaevi koşullarıyla ilgili bazı çarpıcı detaylar:
Koğuş Koşulları: 12 kişilik koğuşlarda 40 ila 50 kişi kalıyor. Bu durum, yatak sayısının yetmediği anlamına geliyor ve mahpuslar yerde yatmak zorunda bırakılıyor.
Sağlık Sorunları: Yoğunluk nedeniyle hijyen sorunları baş göstermiş durumda. Mahpuslar, sağlık hizmetlerine erişimde büyük zorluklar yaşıyor.
Ranza Sorunu: Her geçen gün koğuşlara yeni ranzalar ekleniyor ancak yer kalmadığı için mahpuslar zeminlerde yatıyor.
Kandıra T Tipi Cezaevi
1.000 kişi kapasiteli Kandıra T Tipi Cezaevi’nde ise 1.700 kişi bulunuyor. Aşırı doluluğun yarattığı kriz Kandıra’da da belirgin.
Yatak Eksikliği: 700 kişi yatak bulamadığı için yerde yatıyor.
Sağlık ve Güvenlik Sağlık hizmetlerine erişimdeki yetersizlikler mahpuslar arasında ciddi sorunlara neden oluyor. Hastane sevklerinde ise insanlık onurunu zedeleyen çift kelepçe uygulamaları gibi sorunlar yaşanıyor.
Gergerlioğlu’nun Açıklamaları
Gergerlioğlu, cezaevlerindeki bu insanlık dışı durumu şu sözlerle özetledi:
“Cezaevleri kapasite sorunundan dolayı artık insanlık dışı bir noktaya geldi. Özellikle siyasi mahpusların yoğun olarak tutulduğu bu cezaevlerinde insanlar sadece yerde yatmıyor; sağlık, güvenlik ve insanca yaşam haklarından da mahrum bırakılıyor. Adalet Bakanlığı’na derhal bu konuyla ilgilenmesi çağrısında bulunuyorum.”
Hak İhlalleri Yaygınlaşıyor
Gergerlioğlu’nun aktardığına göre, cezaevlerinde güvenlik gerekçesiyle uygulanan sert prosedürler de mahpusların yaşamını zorlaştırıyor.
Hastane Sevkleri: Mahpuslar, hastaneye götürülürken çift kelepçe ile elleri bağlanıyor ve jandarmaya zincirleniyor. Bu durum, hem fiziki hem de psikolojik açıdan bir baskı unsuru oluşturuyor.
– Doktor Önünde Kelepçe Açılmıyor: Tedavi sırasında kelepçelerin açılmaması, mahpusların tedavi hakkını engelliyor.
Ne Yapılmalı?
Uzmanlar ve insan hakları savunucuları, cezaevlerindeki kapasite sorunlarının çözümü için acil önlemler alınması gerektiğini belirtiyor. Özellikle:
– Mahpusların insani koşullarda yaşamalarını sağlamak,
– Siyasi suçlamalarla tutuklanan kişilerin dosyalarının yeniden gözden geçirilmesi,
– Cezaevlerinin fiziki koşullarının iyileştirilmesi ve yeni cezaevleri yapılması,
– Adil yargılama süreçlerinin iyileştirilmesi çağrısı yapılıyor.
Türkiye’nin cezaevlerindeki sorunlar, yalnızca kapasite aşımından ibaret değil; bu durum, temel insan haklarına erişimin ciddi şekilde kısıtlandığını ortaya koyuyor. İnsanlık onuruna uygun koşulların sağlanması için yetkililerin harekete geçmesi bekleniyor.