HABERMAX. Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi (THTM), devletin yetersiz yurt kapasitesi nedeniyle dar gelirli ailelerin çocuklarının tarikat ve cemaat yurtlarına yönlendirilmek zorunda bırakıldığını belirten bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Buca’daki açıklamada, Buca Belediyesi’nin usulsüz işlemlerle bir tarikat yurdunun inşasına katkıda bulunduğu iddia edilerek, bu duruma halkın duyduğu tepki dile getirildi. THTM adına konuşan Elif Doğan Çiftçi, belediyenin uygulamalarıyla ilgili kamuoyunun bilgi beklediğini belirterek sorular yöneltti ve yanıtların açıklanmasını talep etti.
Açıklamayı okuyan Elif Doğan Çiftçi, devletin yurt kapasitesindeki yetersizlik nedeniyle özellikle dar gelirli ve emekçi ailelerin çocuklarının alternatif aramak zorunda bırakıldığını, bu durumun ise tarikat ve cemaat yurtlarına yönelme sonucunu doğurduğunu söyledi. Çiftçi, devletin yurt açığına çözüm üretememesinin, gençleri bu yurtlara yönlendirdiğini belirterek şu sözleri ekledi:
“Devletin yetersiz yurt kapasitesi yüzünden emekçi çocukları, tarikat ve cemaat yurtlarına zorunlu olarak gitmek zorunda bırakılıyor. Buca Belediyesi’nin de yaptığı usulsüz işlemlerle bu yurdun inşasında ve açılmasında paydaş olması, kabul edilemez bir durumdur.”
Buca Belediyesi’ne Sorular: “Yurt Ruhsatı Neye Dayanarak Verildi?”
Elif Doğan Çiftçi, Buca Belediyesi’nin yurt açılması sürecinde imar planına aykırı hareket ettiğini ileri sürerek, bu iddialar karşısında belediyeye dört kritik soru yöneltti:
1. Yapı Ruhsatı Kat Sayısı: İmar planında 4 kat izni verilen yurt inşaatına, yapı ruhsatı 5 kat olarak düzenlenmiştir. Bu ruhsat, hangi gerekçelere dayanarak verilmiştir?
2. **Kreş Alanı Olarak Belirlenen Yer Yurt Olarak Kullanılıyor**: İmar planında “Kreş Alanı” olarak belirtilen bir alana yurt amaçlı ruhsat nasıl düzenlenmiştir? Belediye, bu kararını hangi gerekçelere dayandırmaktadır?
3. Yapı Ruhsatının Amaç Dışı Kullanımı: Yapı ruhsatı yurt olarak düzenlenmemişse, söz konusu tarikat yurdu bu alanda nasıl çalışma ruhsatı almıştır?
4. Yurdun Faaliyeti Durdurulacak mı?: Buca Belediyesi, bu usulsüz işlemlerle ilgili herhangi bir açıklama yapmayı planlıyor mu? Eğer bu iddialar doğruysa, yurt mühürlenip faaliyeti durdurulacak mı?
Bu soruların yanıtlanmasının kamu yararı açısından önemli olduğunu belirten Çiftçi, halk adına belediyeden açıklama beklediklerini ifade etti.
“Toplumun Zenginliği Bir Avuç Patronun Eline Geçmiş Durumda”
Elif Doğan Çiftçi, açıklamasında yoksulluk ve eşitsizliğin derinleşmesinin halkı zor durumda bıraktığını belirterek, “Her geçen gün toplumun büyük çoğunluğu için derinleşen yoksulluğun karşısında, ülkenin tüm kaynaklarına konan bir avuç patronun zenginliğinden hesap sorulmuyor!” ifadeleriyle adalet sistemini ve ekonomik yapıyı eleştirdi.
Tarikatların desteklenmesinin, bu zenginliğin bir sonucu olarak halkın kontrol altına alınması amacıyla kullanıldığını söyleyen Çiftçi, “Gençlerin, kadınların, çocukların hayatını ve geleceğini çalan tarikatlar, kendi amaçladıkları toplumsal düzeni tesis etmek için yurtlarıyla, kurslarıyla, okullarıyla ve dernekleriyle gericiliği yaymaya çalışıyorlar,” dedi.
“Devlet, Tarikatların Boşluğu Doldurmasına İzin Veriyor”
Çiftçi, yurt ihtiyacını karşılayamayan devletin, cemaat ve tarikatların bu alanı doldurmasına olanak sağladığını savundu. Yüzyıl önce kapatılan bu yapıların vakıf ve dernek adı altında yeniden ortaya çıktığını belirten Çiftçi, devletin bu duruma kayıtsız kalmakla kalmadığını, aynı zamanda bu yapıların girişimlerine yasal düzenlemelerle, protokollerle ve izinlerle kolaylık sağladığını ileri sürdü.
Halktan Balkonlardan Destek: “Islıklar ve Alkışlarla Protesto”
THTM tarafından yapılan bu açıklama, Buca halkı tarafından yoğun destek aldı. Açıklama sırasında mahalle sakinleri balkonlara çıkarak ıslık ve alkışlarla protestoya katıldı. THTM adına konuşan Çiftçi, Buca halkının destek verdiği bu açıklamadan sonra sürecin takipçisi olacaklarını, hukuksuzluğa karşı sessiz kalmayacaklarını ifade ederek sözlerini sonlandırdı.
Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi, bu konuda gereken açıklamaların yapılmaması ve iddiaların doğrulanması durumunda, görevini kötüye kullanan ve usulsüz işlere imza atan mercilere karşı hukuki adımlar atacaklarını belirtti. THTM’nin bu konudaki kararlılığı, Buca halkı ve Türkiye genelinde tarikat yurtlarına yönelik tepkilerin artmasına neden oldu. Bu açıklama, halkın demokratik haklarını koruma mücadelesinde sivil toplum örgütlerinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.