HABERMAX. İSTANBUL – Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, son dönemde artan gazeteci tutuklamaları ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) bazı televizyon kanallarına verdiği ağır cezalarla ilgili sert bir açıklama yaptı. Cemiyet, bir hafta içinde iki gazetecinin tutuklanması ve dört farklı televizyon kanalına yönelik RTÜK cezalarını eleştirerek, bu uygulamaların basın özgürlüğünü tehdit ettiğini ve demokrasinin altını oyduğunu vurguladı.

TGC’nin açıklamasında, iktidarın kamu yararına olmayan faaliyetlerini ve hak ihlallerini haberleştiren gazetecilere yönelik haksız gözaltı ve tutukluluk uygulamalarının sürdüğü belirtildi. RTÜK’ün ise “iktidarın sansür aygıtı” olarak hareket ederek radyo ve televizyonları cezalandırdığı ifade edildi.
Gazetecilere Yönelik Gözaltı ve Tutuklamalar Tepki Çekti
Açıklamada, T24 muhabiri Can Öztürk’ün Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestoyu takip ederken basın kartını göstermesine rağmen gözaltına alınması ve sekiz saat boyunca ters kelepçeyle tutulması, ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına dikkat çekildi. Öztürk’ün basın kartının da olay sırasında parçalandığı belirtildi.
Bir diğer tepki çeken olay ise Youtube yayıncısı Furkan Karabay’ın Cumhurbaşkanına hakaret ve terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme suçlamalarıyla gözaltına alındıktan sonra tutuklanması oldu. TGC, bu tutuklamanın da basın özgürlüğüne yönelik bir darbe olduğunu kaydetti.
RTÜK’ten Dört Kanala Ağır Para Cezaları
RTÜK’ün son cezaları da TGC’nin sert eleştirilerine neden oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in saldırıya uğramasıyla ilgili haberde bir bilginin doğrulatılmadan yayınlandığı gerekçesiyle Halk TV ve Sözcü TV’ye yüzde 3’er idari para cezası verildiği hatırlatıldı. Kararda, kanalların Emniyet Müdür Yardımcısı’nın görüşünü almadığı da belirtildi.
Tele1’e ise Gazeteciler Masası programına konuk olan Kıbrıslı gazeteci Ayşemden Akın’ın, Halil Falyalı’nın çalışanı Cemil Önal’ın iddialarını ekrana taşıması nedeniyle aynı oranda para cezası kesildi. RTÜK, bu röportajda Hakan Fidan ve Binali Yıldırım’ın çocuklarının özel hayatının ihlal edildiğini değerlendirdi.
NOW TV de RTÜK’ün hedefi oldu. Kanal, Disney+ platformunun gizli reklamını yaptığı iddiasıyla yüzde 3 idari para cezasına çarptırıldı. CHP kontenjanından seçilen RTÜK Üyesi Tuncay Keser’in açıklamasına göre, 2025 yılında RTÜK’ün verdiği 40 cezanın 35’i bu dört kanala uygulandı.
“Basın Özgürlüğü Yok Sayılıyor, Demokrasi Tehdit Altında”
TGC, yaşanan tüm bu olayların anayasal bir hak olan basın özgürlüğünün açıkça yok sayıldığını bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı. Açıklamada, “Unutmayalım ki, yargı sisteminin gazetecileri baskı altına almak ve sindirmek için kötüye kullanılması, yurttaşların habere erişimini engelliyor. Adli kontrollü, tutuklu, RTÜK cezalı gazetecilik olmaz!” ifadelerine yer verildi.
İktidara ve RTÜK’e Çağrı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, açıklamasının sonunda iktidara gazetecilerin tutuksuz yargılanması ve cezaevindeki meslektaşlarının derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. RTÜK’e de medya kuruluşlarını ağır para cezalarıyla baskı altına almaktan ve haksız, hukuksuz ceza dağıtmaktan vazgeçmesi istendi. Açıklama, “#Gazeteciliksuçdeğildir” ve “Gazetecilik tutukluluk nedeni olmamalıdır” etiketleriyle sonlandırıldı.