HABERMAX. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), gazeteciler Timur Soykan (BirGün) ve Murat Ağırel’e (Cumhuriyet) yönelik gözaltı ve adli kontrol kararını sert bir dille eleştirerek, “Gazetecilerin cezalandırılması, toplumun gözetim altına alınmasıdır” açıklamasını yaptı.
Gözaltı ve Adli Kontrol Süreci
İki gazeteci, 9 Nisan 2025 Çarşamba günü sabah 06.00’da evlerine düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi, kara para aklama soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Flash TV ve Bank Pozitif’in sahibi Erkan Kork’un “kaçma şüphesi” iddiasıyla yaptığı şikayet oldu. Soykan ve Ağırel, 48 saat sonra “adli kontrol” şartıyla serbest bırakıldı. Gazetecilerin haftada 3 gün karakola imza atması ve yurt dışına çıkması yasaklandı.
TGC: “Halkın Haber Alma Hakkı Engelleniyor”
TGC yaptığı yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
> “Gazetecilerin Anayasa’dan ve Basın Kanunu’ndan aldığı haklarla görev yapması engellenemez. Kamu yararı taşıyan, gerçeğe uygun ve meslek ilkelerine uygun haberler hukuka aykırı addedilemez. Gözaltı ve adli kontrol gibi uygulamalar, yurttaşın haber alma hakkını ihlal ediyor. Bu karar, gazetecilere yönelik haksız bir cezalandırma örneğidir.”
Açıklamada, gazetecilerin “kara para aklama” davasıyla ilişkisi olmadığı vurgulanırken, “Bir medya patronunun şikayeti üzerine gazetecilerin hedef alınması, basın özgürlüğüne darbe vuruyor” denildi.
Erkan Kork Dosyası ve Çelişkiler
Gözaltıların arka planında, Erkan Kork’un yürüttüğü medya kuruluşları ve finansal soruşturmalarla ilişkisi dikkat çekiyor. Kork’un, gazetecileri “kaçma riski” gerekçesiyle şikayet etmesi, TGC tarafından “hedef gösterme” olarak yorumlandı. TGC, “Gazetecilik yapanların suçlanması, iktidar ve güç odaklarının eleştiriden kaçma çabasıdır” ifadelerini kullandı.
Basın Özgürlüğü Karnesi: Türkiye’de Kritik Tablo
TGC’nin açıklaması, Türkiye’nin Sınır Tanımayan Gazeteceler (RSF) 2023 Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 157. sırada yer almasına atıfta bulundu. Örgüt, son 5 yılda 60’tan fazla gazetecinin tutuklandığına dikkat çekerek, “Cezaevindeki tüm meslektaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır” çağrısı yaptı.
Sivil Toplum ve Uluslararası Tepkiler
TGC’nin #GazetecilikSuçDeğildir hashtag’iyle başlattığı kampanya, sosyal medyada destek görürken, Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) ve Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) de Soykan ve Ağırel’in serbest bırakılmasını talep etti. EFJ, “Türkiye, gazetecilere yönelik sistematik baskıları durdurmak için acilen adım atmalı” açıklamasını yaptı.
Sonuç: Demokratik İlkeler ve Basın Özgürlüğü
TGC’nin vurguladığı üzere, Türkiye’de gazetecilik yapmak, “gerçeğin peşinden gitme” ile “yasal ve siyasi riskler” arasında giderek daha kırılgan bir denge gerektiriyor. Soykan ve Ağırel’in davası, basın özgürlüğünün demokratik toplumun temel şartı olduğunu bir kez daha hatırlatırken, hukukun tarafsızlığı ve siyasi iradenin tutumu mercek altında.
**#GazetecilikSuçDeğildir** | **#BasınÖzgürlüğü**