HABERMAX. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran 2025’e ilişkin Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE) verilerini yayımladı. Aylık ve yıllık bazda ciddi artışların kaydedildiği rapor, tarımsal üretimdeki maliyet baskısının hızla arttığını gözler önüne serdi.

Haziran ayında Tarım-ÜFE, bir önceki aya göre %18,82 oranında artış gösterdi. Bu artış, sadece bir ayda yaşanan en yüksek oranlardan biri olarak kayıtlara geçti. Endeks, 2024 Aralık ayına göre %33,74; geçen yılın aynı ayına göre ise %50,31 yükseldi. 12 aylık ortalamalara göre artış ise %35,46 olarak gerçekleşti.
Uzmanlar, bu verilerin üretici üzerindeki girdi maliyetlerinin hızla arttığını ve tüketiciye yansıyan gıda enflasyonunun temel nedenlerinden biri olduğunu belirtiyor.
Alt sektörler incelendiğinde, en yüksek fiyat artışı tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetler grubunda yaşandı. Bu alanda fiyatlar bir önceki aya göre %19,98 yükseldi. Balıkçılık ve su ürünlerinde fiyat artışı %5,25 olurken, ormancılık sektöründe artış sadece %0,50 ile sınırlı kaldı.
Ana ürün grupları içerisinde en çarpıcı artış, çok yıllık bitkisel ürünler grubunda görüldü. Bu ürünlerde yıllık fiyat artışı %137,68’e ulaştı. Bu oran, tarımsal üretimde sürdürülebilirlik açısından büyük risk oluştururken, özellikle meyve ve sebze gibi temel tüketim ürünlerinde ciddi fiyat dalgalanmaları yaşanabileceğine işaret ediyor.
Buna karşın, tek yıllık bitkisel ürünlerde fiyatlar aylık bazda sadece %0,22 artarken, canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde ise %0,19 düşüş kaydedildi.
Alt gruplar arasında yumuşak çekirdekli ve sert çekirdekli meyveler, yıllık bazda %202,59’luk artışla dikkat çekti. Aynı grup, ücret değişiminde de %47,92 ile zirvede yer aldı. Bu durum, üretici açısından meyve üretimindeki maliyet baskısını ve tüketici için fiyatlardaki sert artışı yansıtıyor.
Veriler, özellikle çok yıllık bitkisel ürünlerdeki hızlı fiyat artışlarının, üreticinin maliyet yüküyle başa çıkmakta zorlandığını ortaya koyuyor. Uzmanlar, artan girdi maliyetleri, iklim krizinin etkileri ve destek politikalarının yetersizliği nedeniyle tarımda sürdürülebilirliğin tehdit altında olduğunu vurguluyor.