HABERMAX. Türkiye Komünist Partisi (TKP), Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “AK Parti, MHP ve DEM Parti olarak bu yolu beraber yürüme kararı aldık” açıklamasının ardından “Genişletilmiş Cumhur İttifakı’na İlişkin İlk Değerlendirme” başlıklı bir açıklama yayınladı. TKP, bu ittifakı halk düşmanı bir proje olarak nitelendirdi ve uyarıda bulundu: Türkiye, emperyalist çıkarlar doğrultusunda Ortadoğu tipi bir karmaşaya sürükleniyor.

Açıklamada, PKK’lı bir grubun silah bırakmasıyla başlayan sürecin “barış” adı altında meşrulaştırılmaya çalışıldığı, ancak içerikten yoksun, samimiyetsiz ve yeni bir çıkar düzeninin kurulduğu vurgulandı.
“Silahların susması olumlu gibi görünse de, barışın içeriği yoksa çatışmasızlık bir tuzaktır. Bugün devlet ile PKK arasında gelişen yeni dil, yıllar önce FETÖ ile kurulan sahte barışın bir başka versiyonudur.”
TKP, iktidarın geçmişte FETÖ ile kurduğu ilişkiyi hatırlatarak, “aynı taktik şimdi farklı aktörlerle tekrar ediliyor” dedi. İttifakın ortak paydasının NATO üyeliği, piyasa ekonomisi, tarikat düzeni ve Yeni-Osmanlıcılık olduğunu vurguladı.
Parti, bölgede yaşanan gelişmeleri “emperyalist bir plan” olarak niteleyerek, Türkiye’nin bu düzene entegrasyonuna karşı çıktı. TKP’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bugün ilan edilen bu geniş ittifakın hedefi bellidir: Bölgeye yeni bir ‘Ortadoğu rejimi’ dayatılmak isteniyor. Sermaye sınıfı, NATO ve ABD ile uyumlu, dini kullanarak meşrulaştırılan bir sömürü rejimi kurulmaya çalışılıyor.”
TKP, bu sürecin halkı tüketen bir siyasi ve ekonomik kriz doğuracağını belirtti. “Barış” adı altında girişilen ittifakların, toplumun gerçek taleplerini değil; çok uluslu tekellerin çıkarlarını esas aldığı ifade edildi.
TKP, Cumhuriyetçi bir programın kaçınılmaz olduğunun altını çizdi. Bunun holdinglerden, tarikatlardan, kimlik siyasetiyle bölünmüş anlayışlardan kopuşla mümkün olduğunu belirtti.
“Genişletilmiş Cumhur İttifakı’nın öne çıkardığı Türk, Kürt, Arap kardeşliği bir halk kardeşliği değil, sermaye kardeşliğidir. Gerçek bir birlik ve kardeşlik, yurttaşlara ‘Bu ülke benim vatanım’ dedirtecek eşitlikçi ve laik bir düzenle mümkündür.”
TKP’nin çağrısı ise net: “Bu karanlık aşılacaktır. Ancak çıkış, yalnızca Cumhuriyetçi, laik, anti-emperyalist bir programla mümkündür.”