Tekin Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu değişiklikler bunlar değil

AHA.Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin verdiği mülakatta dobra cevaplar verdi işte sorulan sorular ve detayları,

Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarında değişiklik yapılacağı söyleniyor. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre ilgili düzenlemede bir milletvekilinin seçildiği partiden başka bir partiye geçişine süre sınırlaması getirilmesi ön görülüyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu’nda Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu değişiklikler bunlar değil. Birinci sırada lider sultası var. 12 Eylül darbecilerinin hazırladığı siyasi partiler kanunu partilere militarist bir düzen dayatıyor. CHP dışında milletvekili adaylarını önseçimle belirleyen bir tane parti bile yok. Bugün milletvekilleri milletin değil, Genel Başkanların vekilleri. Bizim yıllardır önerimiz partilerde bu lider sultasını yıkmak, siyaseti özgürleştirmek. AKP elbette böyle bir teklife yanaşmayacaktır. AKP’nin kurucusu, ilk Başbakan’ı Sn. Abdullah Gül bile partiye üye olmasın diye türlü oyunlar yapan ve kongre tarihini değiştiren Erdoğan zihniyeti tek adam sultasından besleniyor. Kendi beslendikleri düzeni değiştirmeye yanaşmazlar.

Partiler arasında milletvekili transferi konusunda ne düşünüyorsunuz?

Bir milletvekili için utanç verici bir iştir. Fakat teklifi getirenlerin verdiği örnek bu değil. 24 Haziran’dan önce tüm milletimizin önünde yaşanan bir olaya atıfta bulunuyor. Ne oldu? AKP ve MHP, İyi Parti seçime giremesin diye kuyumcu hassasiyetinde bir tarih belirledi. Amaçları neydi? Milli iradeyi gasp edebilmek, milli iradenin serbestçe karar vermesine engel olmaktı. Halkın tercihlerini baskı altına almak istediler. Ne oldu? Sayın Genel Başkanımız demokrasiyi, milli iradeyi korumak için milletvekillerimizden bir fedakarlık istedi. Milletvekillerimiz de demokrasiyi korumak için kendilerini siper ettiler. AKP’nin milletimize karşı kurduğu tuzağı bozdular. Sabah akşam “Erken seçim vatana ihanettir” diyeceksin ondan sonra bir anda “Erken seçim” diye bağırıp Türkiye’yi paldır küldür seçime götüreceksin. Rakibin de seçime giremesin diye maç sürerken kural değiştireceksin. Siyasi ahlaksızlık budur. Bu da tarihe geçti.

Sizce Cumhur ittifakı neden bu dönemde böyle bir teklifi gündeme getiriyor?

Her seçim döneminde kamu kaynaklarını alabildiğine kullanacaksınız. Her yol mübah kafasıyla milletin vergisiyle parti propagandası yapacaksınız. Yetmez. 31 Mart’ta milletin verdiği oyları da oy sayacak, türlü iftiralarla sandığa tekme atacaksınız. YSK’yı baskı altına alacaksınız. Ondan sonra siyasi ahlaktan bahsedeceksiniz. Bugün teklifin neden gündeme geldiği belli. Gelecek Partisi ve Deva Partisi’nin seçimlere katılarak, milletin önüne çıkmasını engellemek. Nasıl bir tuzak kurmayı planladıklarını bilmiyoruz ancak bu konuyu gündeme getirdiklerine göre bir tuzak kurmayı planlıyorlar. Bu da ters teper. Millet kendi iradesine müdahale edilmesini sevmez. Korkmuyorsanız çıkın er meydanına, millet zaten en büyük hakemdir, gereken kararı verir. Bugün Türkiye’yi milletten kaçan, milletin karşısına çıkamayan, sandıktan korkan bir iktidar yönetiyor. O yüzden habire milli iradeyi manipüle edecek bir tuzak peşinde koşuyorlar.

AKP milletvekili Naci Bostancı “Halkın tayin ettiği milletvekillerinin temsil ettiği siyasi iradenin çeşitli oyunlarla; ahlaka, demokrasiye aykırı şekilde değiştirilmesine, pazara çıkartılmasına imkan vermeyecek bir hukuki çalışmayı MHP ile birlikte yürütmekteyiz” dedi. Bu görüş yanlış mı?

Bakın dediği gibi kendini pazara çıkartan milletvekiline zaten en büyük cezayı millet veriyor. Aynı dönemde dört parti değiştiren bir milletvekili vardı. Hem itibarını kaybetti. Sonra hayat boyu da bunun acısını yaşadı. Ben buradan AKP sözcülerine soruyorum. Milletvekillerini halk tayin ediyor da Belediye Başkanları kinder sürpriz yumurtadan mı çıkıyor? Halkın seçtiği belediye başkanlarına neden saygı göstermiyorsunuz? Gideceksiniz, milletin hür iradesiyle verdiği emaneti kayyım atayıp gasp edeceksiniz. Milletin tam 4,5 milyon oy verdiği bir Cumhurbaşkanı adayını hiçbir hukuki mesnet yokken hapiste tutacaksınız. Demirtaş’ı adeta rehin alacaksınız. Milli iradenin tecelli etiği yerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetkilerini budayacaksınız, milletin yüzde 90’ından fazlasını temsil eden Meclis üyelerine Cumhurbaşkanı’na soru sorma hakkı bile vermeyeceksiniz. Ondan sonra halkın seçtiği vekillere saygıdan bahsedeceksiniz. Sizin ağzınıza yakışmıyor. İşinize geldiğinde egemenlik milletin, işinize geldiğinde egemenlik sarayın. Sayın Naci Bostancı madem bu kadar halkın tayin ettiği milletvekillerine önem veriyor, bu hükümet üyeleri Bütçe görüşmelerinde milletin vekillerinin karşısına bile çıkmıyor. Önce kendi bakanlarını bir sigaya çeksinler sonra millete akıl verirler.

Paylaşın: