Dolar 38,9344
Euro 44,2717
Altın 4.202,26
BİST 9.356,04
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 29°C
Az Bulutlu
İstanbul
29°C
Az Bulutlu
Paz 24°C
Pts 20°C
Sal 20°C
Çar 22°C

Siyasi İktidarın “Savaş İlanı”: Toplumun Kazanımlarına ve Özgürlüklere Yönelik Baskılar Derinleşiyor

Siyasi İktidarın “Savaş İlanı”: Toplumun Kazanımlarına ve Özgürlüklere Yönelik Baskılar Derinleşiyor
7 Şubat 2025 14:19 | Son Güncellenme: 7 Şubat 2025 14:20
157

HABERMAX. Türkiye’deki siyasi atmosfer giderek daha sertleşiyor. AKP iktidarı, her zaman gericilik sopasını elinde tutmuş olsa da son dönemde artan baskılar, bir savaş ilanına dönüşmüş durumda. Bu durum, 2013’te başlayan Gezi Direnişi ile halkın büyük bir kesiminin sokaklara dökülüp karşı duruş sergilemesinin ardından daha da belirginleşti. Şimdi, bu direnişin izleri birer birer yok edilmeye çalışılıyor.

İktidar, özellikle Gezi Direnişi’nin başlangıcından bu yana halkın birleşme ve direnme ruhunu engellemeye çalışıyor. Mezuniyetlerde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün anılmasının, bir tehdit olarak görülüp bu şekilde cezalandırılmasına varan bir noktaya gelindi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nden teğmenlerin uzaklaştırılması ve Mustafa Kemal’i sahiplenmek gibi girişimler, “millet nezdinde itibarını zedeleyici” olarak değerlendiriliyor.

Medya da sürekli bir tehdit altına alınıyor; basın özgürlüğü darbe alırken, gazeteciler kişisel olarak tehdit ediliyor ve iktidarın yönlendirdiği yargı ise muhaliflere saldırmaya devam ediyor. Aynı şekilde muhalif belediyeler, siyasal motivasyonla soruşturmalara tabi tutuluyor ve seçilmiş yöneticiler keyfi biçimde görevden alınıyor. Tüm bu hareketler, siyasi iktidarın toplumun her kesimine karşı savaş ilanı olarak değerlendiriliyor.

Sertleşmenin Arka Planı:

Siyasi iktidarın giderek sertleşen politikalarının birkaç temel nedeni bulunuyor:

  1. Yoksullaştırma ve Asgari Ücret Politikaları: İktidar, halkı ekonomik olarak sıkıştıran bir politika izliyor. Asgari ücretin yetersizliği ve emekli maaşlarının enflasyon karşısında erimesi, halkı yoksullaştıran en büyük adımlardan biri. Bu baskı ortamı, iktidarın halk üzerinde daha fazla kontrol kurabilmesi adına gereklidir.
  2. Cumhuriyet Düşmanlığı: İktidar, Cumhuriyet’in kazanımlarına saldırmayı sürdürüyor. Milliyetçi söylemler ve gerici politikalar, toplumu tarihsel kazanımlarından uzaklaştırma çabalarını pekiştiriyor. MHP lideri Bahçeli’nin 2023 yılına dair yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin modernleşme sürecini ve Cumhuriyet’i hedef alıyor, toplumun tüm tarihi kazanımlarını silme niyetini ortaya koyuyor.
  3. Yayılmacı Politikalar ve Militarizm: Siyasi iktidar, dış politikada da yayılmacı bir tutum sergiliyor. Ancak toplumun barışa olan tarihsel bağlılığı, iktidarın militarist politikalarını toplumda kabul ettirme çabalarına karşı büyük bir engel oluşturuyor. 20. yüzyılda yaşanan savaşlar ve işgaller, halkın barışa duyduğu ihtiyacı artırmış durumda.

Baskı ve Terörün Arka Yüzü:

Siyasi iktidarın iktidarda kalabilmek adına halkı daha da yoksullaştırmaya, Cumhuriyet’in kazanımlarına saldırmaya, yayılmacı politikaları hızlandırmaya devam etmesi ve tüm bunları bir baskı ve terör rejimi altında sürdürme çabası, tek bir amacı taşır: Hesap vermemek, suçları gizlemek. Ancak, bu baskı ve zulmün bir sonu var: Ters tepen bir etkisi.

Sonuç ve Umut:

Ancak, emekçiler, aydınlar, gençler ve halk boyun eğmeyecek. İktidarın topyekûn saldırısı, ters teperek halkın daha fazla direniş göstermesini sağlayacak. Toplumun özgürlük ve adalet talepleri daha güçlü bir şekilde haykırılacak. Bu baskılar karşısında toplumu sindirme çabaları başarısız olacak. Türkiye’nin geleceği, bu sürecin sonunda barış ve adaletin kazanacağı yönünde şekillenecek.

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi, tüm Cumhuriyetçileri birleşmeye çağırıyor ve bu karabasana son vermek için halkın gücüne güveniyor. Birlikte bu zulmü sonlandırma gücüne sahip olduklarını belirtiyor.

Paylaşın:
Habermax, tarafsız ve şeffaf habercilik anlayışıyla, her görüşe saygı göstererek doğru ve güncel bilgileri sunmayı hedefler. Siyasi ayrım yapmadan, güvenilir içeriklerle okuyucularını bilgilendirir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj Gönder
Merhaba, yayınlanmasını istediğiniz mesajınızı bize iletin, yayınlayalım.