İşte Selçuk Özdağ’ın gündemi sarsan o açıklamaları…
Hükümet salgın sürecini doğru yönetmedi. Hiçbir şeyleri şeffaf değil. Salgın başladıktan sonra düğmeyi doğru iliklemediler.
Bas bas bağırdık salgın ilk çıktığında futbol müsabakalarını erteleyin diye. Bir süre seyircili oynattılar. Camiler, kahvehaneler gibi insanların toplu bulunması gereken mekanlarda tasarrufta bulunun dedik, ilgilenmediler.
Pandemi sürecinde esnafın, vatandaşın, sanatçıların zararları giderilmedi. İşsizlere, esnaflara, ihtiyaç sahiplerine hibe verin dedik, onlar bize IBAN gönderdiler.
97 yıldır vergi veriyoruz, askere gidiyoruz, çalışıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez hükümete ihtiyacımız oldu. Hükümete seslendik, ilk defa size işimiz düştü vatandaşa yardım edin dedik ama bize IBAN gönderdiler.
Pandemide insanlarımızı kaybediyoruz. İnsan gücümüz bu hükümetin yanlış icraatleri sebebiyle, şeffaf olmayan yönetim tarzları nedeniyle kayboluyor.
Türkiye’de acilen ciddi tedbirler alınması lazım, sokağa çıkma yasaklarının gelmesi lazım, pandemiye karşı bütün kurumlar el ele vermeli.
Belediyelerle çalışılması lazım, hatırlayın belediyeler yardım kampanyası başlattığında “siz paralel devlet kuruyorsunuz” dediler. Muhalefet partilerinin belediye başkanları oldukları için onları dışlamak istediler.
Berat Albayrak ekonomimiz PİK yapıyor demişti, ne değişti ki bir haftada “acı reçete”den söz edilmeye başlandı? Yeni saraylar yapmaya gerek var mı? O lüks araçlara gerek var mı?
Davutoğlu Başbakan iken birinci derece akrabalar Milletvekili olamayacaklar diye karar aldık. Sayın Cumhurbaşkanı Berat Albayrak’ın milletvekili olmasını isteyince itiraz ettik, kriz çıktı. Cumhurbaşkanı “Bu benim birinci derece akrabam değil, damadım” dedi.
Binali Yıldırım’ın da Ulaştırma Bakanı olmasını istememiştik, çünkü çocukları denizcilik ile uğraşıyordu. Siyasi ahlaka uygun hareket edelim diyerek istemedik. Yine kriz oldu.