HABERMX. ANKARA / İSTANBUL – Türkiye’nin uzay teknolojilerinde yerli ve milli üretim kapasitesini güçlendirmeye yönelik önemli bir adım daha atıldı. Sabancı Üniversitesi’nin teknoloji transferi şirketi İnovent A.Ş. ile TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü, Takım Uydu Geliştirme Projesi (TUGEP) kapsamında, yeni nesil gözlem uydularında kullanılacak uydu yapısal panellerinin üretimi için iş birliği sözleşmesi imzaladı.

Söz konusu proje, Sabancı Üniversitesi Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC) tarafından yürütülecek ve yaklaşık 20 ay sürecek.
IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı kapsamında düzenlenen imza törenine, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Valisi Davut Gül, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBİTAK UZAY Müdürü Mehmet Nefes ve çok sayıda üst düzey yetkili katıldı. Sabancı Üniversitesi adına protokolü, Araştırmadan Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yıldız imzaladı.
Prof. Yıldız, imza töreninde yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
“Bu stratejik ortaklık, Türkiye’nin yerli olarak geliştirilen uzay platformları sağlama hedefini destekliyor. SU-IMC’nin analiz ve ileri üretim teknolojilerindeki yetkinliği ile TÜBİTAK UZAY’ın tasarım ve entegrasyon konularındaki birikimi birleşerek, TUGEP’in kritik bileşenlerinin yüksek teknolojiyle üretimini mümkün kılacak.”
İmzalanan anlaşma kapsamında, TÜBİTAK UZAY tarafından tasarlanan gözlem uydularında kullanılacak yapısal panellerin üretimi Sabancı Üniversitesi bünyesindeki SU-IMC tarafından gerçekleştirilecek. Uzayda uzun süre görev yapacak uydular için kritik önem taşıyan bu panellerin:
Bu iş birliğiyle, uzay sınıfı bileşenlerin gereksinimlerini karşılayacak yerli üretim altyapısı da devreye alınmış olacak.
TUGEP kapsamında atılan bu adım, sadece bir ürün geliştirme projesi değil; aynı zamanda Türkiye’nin uzay ve savunma teknolojilerinde üniversite-sanayi-devlet iş birliği modeliyle geliştirme kapasitesinin artmasının da bir göstergesi.
Uzmanlar, bu iş birliğinin gelecekte Türkiye’nin bağımsız ve rekabetçi uzay platformları geliştirme kabiliyeti açısından önemli bir eşik olduğunu vurguluyor.