HABERMAX. Deprem bölgesini ziyaret eden Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, “Türk Milleti, deprem sonrası çaresiz bırakıldı. AKP, Kızılay ve AFAD, milletin devletine olan güvenini yerle bir etti. Depremden 17 gün sonra bile yardımların ulaşmadığı insanların çığlıkları Beştepe’ye ulaşmıyor!”
6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 10 ilde büyük yıkıma sebep olan 7,7 ve 7,6 şiddetindeki iki depremin ardından, Türkiye yaralarını sarmaya devam ediyor. Depremin hemen sonrasında Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ başkanlığındaki Zafer Partisi heyeti, 9-14 Şubat 2023 tarihlerinde 10 ilde incelemelerde bulunmuştur. Tüm teşkilatlarımızın yardımlarını ve arama kurtarma ekiplerinin sevk ve idaresini bölgeden yürütmüştü.
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcıları, Doğru Parti Genel Başkan Vekili Haydar Çakmak ve gazetecilerden oluşan bir heyetle 20-22 Şubat’ta ikinci kez bölgeye giden Zafer Partisi heyeti, aradan geçen 16 güne rağmen yardım ulaşmayan binlerce vatandaşımız olduğunu yerinde tespit etti.
Hatay depremine canlı yayında yakalandı
20 Şubat akşamı saat 21.00’de Adana’da yayın yapan Koza TV canlı yayınına konuk olan Prof. Dr. Ümit Özdağ, deprem bölgesindeki izlenimlerini anlattığı sırada Hatay’da meydana gelen 6,7 şiddetinde deprem oldu. Depreme canlı yayında yakalanan Genel Başkanımız, deprem bölgesine ulaşmak için canlı yayını yarıda bırakarak, Hatay’a geçti.
“AFAD ve Kızılay yöneticileri yargılanmalıdır”
İskenderun’da çadır bulamadıkları için kenti terk edeceklerini söyleyen vatandaşları dinleyen Prof. Dr. Ümit Özdağ, “Dünyada 136 ülkeye yardım ettiğini söyleyen Kızılay, Hatay’a neden yardım etmiyor? AFAD ve Kızılay ne iş yapıyor, 16 gündür halen vatandaşlar bizi durdurup çadır istiyorlar. İnsanlar çadır bulamadıkları için şehri terk ediyorlar. Bu işin sorumlusu AFAD ve Kızılay’dır, hepsi ile ilgili soruşturma açılıp yargılanmalıdır” dedi.
“Banyo yapamıyorlar, su bulamıyorlar”
Bir yandan ilk günden bu yana organize olamayan AFAD ve Kızılay’ın çadır dağıtmakta ve çadır kent kurmakta yetersiz kaldığı görülürken, diğer yandan kurulan çadır kentlerde vatandaşlar tuvalet ve banyo gibi en temel ihtiyaçlardan mahrum durumdalar.
Hatay’ın Samandağ ilçesindeki çadır kenti ziyaret eden ve vatandaşlarla konuşan Zafer Partisi heyeti, “16 gündür banyo yapamıyoruz. Çocuklarımız salgın hastalık tehlikesi ile karşı karşıya, tuvaletlerde su yok” şikayetlerini bölgeden yetkililere iletti.
“Saray Rejimi ve Kurumları Enkaz Altında Kaldı”
Deprem bölgesini ziyaretinin ardından açıklamalar yapan Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, şunları söyledi; “Öncelikle başta depremde yakınlarını kaybeden vatandaşlarımız olmak üzere tüm milletimize baş sağlığı diliyor, yaralı vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor ve kaybettiğimiz yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Depremin hemen ertesinde büyük bir kaos, büyük bir organizasyonsuzluk, yardımlarda aksama ve ilk 72 saatte devletin sahip olduğu imkanları kullanılmaması ile ortaya çıkan insani bir trajediyi yaşadık. Sahada insanlar haklı bir tepki göstererek, ‘nerde bu devlet’ diyor. Türk Milleti’nin devletçi bir geleneği var. ‘Allah devletimize zeval vermesin’ sözünün İngilizcesi, Çincesi, Arapçası yoktur. Ne yazık ki, Türk Milleti depremin ilk 3 gününde devleti yanında görememiştir. İktidar, devletin büyüklüğünden bahsediyor. Oysa 20 senedir devleti yöneten zihniyet, çarpık, yanlış ve kötü olduğu için Türk devletinin kurumsal yapısını dağıtmış, parçalamış ve örselemiştir. Ortaya kirli referandumdan sonra bir Saray Rejimi çıkmıştır. Bu depremin altında kalan aynı zamanda Saray Rejimi ve Saray Rejiminin kurumlarıdır, AFAD’dır, Kızılay’dır.”
“Depremi beklemiyorduk açıklaması yalandır!”
Yaşanan depremle ilgili, “Biz Kahramanmaraş’ta değil, İstanbul’da deprem bekliyorduk” açıklaması yapan Süleyman Soylu’yu eleştiren Özdağ, “Depremi beklemiyorduk yalanını söyleyen Süleyman Soylu, Kahramanmaraş’ta bir deprem beklemiyorduysanız, 2019’da Kahramanmaraş’ta 7,4 şiddetinde ve bir depremin tatbikatını neden yaptınız?” diye sordu.
Özdağ açıklamasına şöyle devam etti; “Biz İstanbul depremine hazırlık yapıyorduk, Maraş’ta deprem beklemiyorduk açıklamaları yalandır üstelik bu yalan iki boyutludur. İstanbul depremini bekliyorsanız, hazırlığınız var mı, hayır yok! Demek ki, deprem olmasını beklediğiniz İstanbul için de hazırlık yapmıyorsunuz.”
“2002’den beri, jeoloji biliminin literatüründe olan Kahramanmaraş depremi için 2019’da yaptığınız deprem tatbikatı ve çalıştayı sonrası bölgedeki illerde riskli binaları tespit edip yıktınız mı? Bu depremde, deprem gerçekleştikten sonra dışarıda kalan insanların kalacakları çadır kentlerin alanlarını tespit ettiniz mi? Bu alanların depremde zarar görmeyecek şekilde su ve kanalizasyon altyapılarını yaptınız mı? Bu depremde bu kadar bina yıkılabilir diyerek, gereken sayıda çadır ve battaniyeleri bölgede depoladınız mı?
Hayır, hiçbirini yapmadınız!”
“İstanbul’da daha fazla bina yıkılacak!”
Depreme iktidarın en ufak bir hazırlığı olmamış diyen Prof. Dr. Ümit Özdağ, “İstanbul depremine hazırlanıyorsunuz da ne yapıyorsunuz, Türk Milleti’ne söyleyin” çağrısı yaptı.
Özdağ, “İstanbul depreminde daha fazla bina yıkılacak, daha fazla insan zarar görecek. İstanbul depremi sırasında Kahramanmaraş bölgesinde olduğu kadar kolay ulaşım sağlanamayacak. İstanbul’daki tüm toplanma alanlarına AVM yaptınız. İstanbul’da depremde yıkılması muhtemel binaların yıkılması için ne yaptınız? Özetle İstanbul depremi için de hiçbir hazırlık yapılmıyor” diye konuştu.
“Bu seçimleri Erdoğan’ın elinden almalıyız”
“Türk Milleti, bir kader seçimine doğru ilerliyor. Türkiye ve İstanbul’da daha fazla insanımızın ölmesini istemiyorsak, Kahramanmaraş, Hatay, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya, Elazığ, Kilis’i yeniden inşa etmek istiyorsak, İstanbul depremi olmadan hasarlı binaları yıkıp, insanların ölmesine izin vermek istemiyorsak, bu seçimleri Erdoğan ve AKP’den almalıyız. Zafer Partisi olarak Türk Milleti’nden görev bekliyoruz” diyerek açıklamasını sürdüren Zafer Partisi Lideri Prof. Dr. Ümit Özdağ, deprem bölgesinde konut ve gayrimenkul satışının yasaklanmasını gerektiğini belirtti.