HABERMAX. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen “Kent Uzlaşısı” davasının ikinci duruşmasında tutuklu sanıklardan yalnızca birinin tahliye edilmesine karar verildi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, karar sonrası yaptığı açıklamada, “Bu dava Türkiye için bir utançtır” dedi.
Mahkeme, 10 sanıktan yalnızca Beyoğlu Belediye Başkan Danışmanı İkbal Polat’ın tahliyesine hükmederken; Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür, Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Şişli Belediye Meclis Üyesi Sinan Gökçe ve diğer sanıkların tutukluluklarının devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 27 Kasım’da yapılacak.
Duruşmada, sanıklar hakkında “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlaması yöneltildi. Savunmalarda suçlamaların “örgütlenme özgürlüğüne darbe vurduğu” ve siyasi bir stratejinin yargılanamayacağı vurgusu yapıldı. İnsan Hakları Derneği Eş Başkanı Avukat Eren Keskin, “Hayatında hiç silah görmemiş kişileri bu suçlamayla yargılamak, örgütlenme özgürlüğüne darbe vurur” diyerek tahliye talep etti.
Kararın ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Özel, CHP’nin 31 Mart 2024 yerel seçimlerindeki “Türkiye İttifakı” stratejisini hatırlatarak, “İçinde siyasi partilerin resmen bulunmadığı, ülkesine bağlı, kardeşlik ve birlikte yaşama iradesine saygılı, her görüşten insanımızın hem aday olduğu hem destek verdiği bir birliktelik oluşturduk” ifadelerini kullandı.
Özel, “Kent Uzlaşısı ile batıdaki Kürtlerin belediyeleri kazanamasalar da meclislerde söz sahibi olmalarının suç sayılmasını” eleştirerek, “Bu, demokrasi ve temsilde adaletin gereğidir. Kürtlerin belediye meclislerinde temsil edilmesini suç sayan anlayış barıştan yana değildir” dedi.
Duruşmayı CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, milletvekilleri ve çok sayıda avukat da takip etti. Çelik, adliye önünde yaptığı açıklamada, “Gerçek suç, iktidarın arkasına hizalanmamaktır. Arkadaşlarımız, Kürtlerin batı illerinde söz sahibi yapılması nedeniyle tutuklu” dedi. Tiryaki ise davayı “Kürt’ün iradesini yok sayma girişimi” olarak nitelendirdi.
11 Şubat 2025’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan operasyonla gündeme gelen davada, sanıklar 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
CHP ve DEM Parti, davanın demokrasi ve barış iradesine darbe vurduğunu savunarak tahliye çağrısı yaptı. İktidar cephesinden ise henüz resmi bir açıklama gelmedi.