Dolar 32,3374
Euro 34,8108
Altın 2.390,60
BİST 10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
16°C
Hafif Yağmurlu
Cts 18°C
Paz 20°C
Pts 21°C
Sal 24°C

NECDET SARAÇ YAZDI: İÇERİYE DEĞİL DIŞARIYA MEYDAN OKUMALI

NECDET SARAÇ YAZDI: İÇERİYE DEĞİL DIŞARIYA MEYDAN OKUMALI
10 Ağustos 2023 10:36
214

HABERMAX.Seçimlerin üzerinden yaklaşık üç ay geçti. CHP başta olmak üzere bir bütün olarak
muhalefet 28 Mayıs akşamından bu yana süreci iyi yönetemediği, özeleştiri
veremediği ve ortaya yeni bir yol haritası koyamadığı için yalnızca ciddi bir muhalefet
boşluğu oluşmadı aynı zamanda değişim isteyen 25 milyon 500 bin muhalif
seçmende siyasete karşı küskünlük ve “apolitikleşme” arttı, kendi yöneticilerine karşı
da öfke büyüdü!

Bu gerçek iktidarın psikolojik üstünlüğünü büyütmekle kalmıyor, yerel seçimlere 8 ay
kala iktidarın “alternatif medyasız ve muhalefetsiz bir Türkiye” planının uygulamasının
da önünü açıyor. Örneğin, muhalefetin taşıyıcı gücü CHP’de ideolojik-politik
eksenden kopuk, parti içi iktidarı ele geçirmeyi hedefleyen tartışmalar kişiler
üzerinden bir iç hesaplaşmaya dönüşürken doğal olarak iktidar güçleniyor, CHP ve
bir bütün olarak muhalif yapılar zayıflıyor!
Zam fırtınası eserken, ormanlar yağmalanırken, hukuksuzluk artarken, yoksulluk
derinleşirken meydan okumanın da adresi maalesef değişiyor. İktidara karşı
yapılması gereken meydan okuma en yakınındakine yapılıyor; Mahallede delege
seçimlerinde de, ilçe kongrelerinde de, siyasi ve kültürel olarak birbirine en yakın olan
kişiler bu yakınlıklarını unutup birbirlerine meydan okuyorlar. Oysa siyasi meydan
okuma yapılacaksa bunun adresi çok açık ki, mevcut iktidardan başkası değildir!
Muhalefet partilerinde de durum farklı değil: İktidar orta yerde dururken, değişim için
yola çıkan muhalefet partilerinin hem birbirlerine ama özellikle de CHP’ye yönelik
“sert” kavramının bile hafif kalmasına neden olan eleştirilerin arka planında da bu var,
çünkü en kolayı en yakınındakine dövmektir!
Can Atalay’la, Merdan Yanardağ’la, Barış Pehlivan’la ya da Osman Kavala ve
Selahattin Demirtaş’la yeterince ve güçlü bir dayanışmanın örgütlenememesinin arka
planında da bu yatıyor.
Türk televizyon tarihinin televizyon kapatmalar hariç en ağır cezalarından birini alan
ve 7 gün karartılan TELE1’e yönelik yeterince dayanışma gösterilmemesinin
nedenlerini de burada aramak gerekir.
Seçim yenilgisi CHP’den İYİ Parti’ye, Yeşil Sol Parti’den TİP’e kadar muhalefetin
“insicamını” bozduğu için ciddi bir ideolojik-politik ve tabi örgütsel hesaplaşma
yapmak yerine bir başkasını suçlamak ve ondan uzak durmak işin en kolayı oluyor!
Muhalefetin en büyük partisi olan CHP’yi eleştirmek ve suçlamak kolay ama kimse
dönüp kendi başarısızlığını sorgulamak istemiyor. Eğer CHP’nin daha solunda ya da
daha sağında güçlü bir alternatif şekillenmiş olsaydı, emin olun CHP bu kadar
tartışılmazdı.
CHP dışında daha güçlü bir siyasi çekim merkezi ortaya çıkmayınca bütün günahın
sorumlusu kaçınılmaz bir şekilde CHP oluyor! Bu gerçeği sorgulamadan muhalefetin
ortak krizini aşmak mümkün olmaz ve biz hem içerde hem de dışarda CHP’yi dövüp
dururuz!
Oysa yaşayarak test edilmiştir ki, CHP dışında muhalefete dair her pozitif hamle
yalnızca CHP’yi değil, demokrasi mücadelesini büyütmüştür. 1980 öncesi Türkiye
devrimci hareketin hem sokaktaki, hem de düşünsel anlamda ideolojik-politik
gücünün CHP’yi daha sola çekmesi ve CHP’nin 1977 genel seçimlerinde yüzde 42,
aynı yılın yerel seçimlerinde yüzde 48 alması tesadüf değildi. Aynı şekilde 2015
seçimlerinde Selahattin Demirtaş’lı HDP’nin sol, sosyal-demokrat çıkışının CHP’yi
kendi tarihsel sürecindeki en etkili sol seçim bildirgelerinden biriyle buluşturmuş ve
çok önemli bir seçim bildirgesini ortaya çıkarmış olması da tesadüf değildi…

PARTİNİN VİCDANI VE TOPLUMSAL VİCDAN
Muhalefet cephesinde politik ve düşünsel bir eksende yürümeyen tartışmaları bir an
önce yapıp tüketmek ve yeniden ayağa kalkmak gerekiyor. Bunu da en önce CHP
yapmalıdır!
CHP’nin bunu yapabilmesi için parti içi demokrasiyi bitiren, yetişmiş kadroları tasfiye
eden, çözümü sağda arayan her dönemin daimi milletvekilleri ve yöneticilerine “susun
ve kenara çekilin” diyecek parti vicdanı hareket geçmelidir!
Çünkü 1 milyon 300 bin üye ve 14 milyona yakın seçmenle Avrupa’nın birçok
ülkesinin nüfusundan daha büyük bir seçmen kitlesine sahip CHP’nin devasa gücü
kendilerini “partinin olmazsa olmazı” gibi gösteren 20-25 kişiden büyüktür!
“Partinin vicdanı” suskunluğunu bozup harekete geçerse, toplumsal vicdan da
harekete geçer. CHP’nin niceliksel ve niteliksel devasa gücü yeni yüzlerin bir adım
öne çıkmasına yol açmakla kalmaz, hem CHP’de hem de ülkede yeni bir heyecan
uyandıracak program, tüzük ve kadro yenilenmesi sağlar, yeni bir siyasal kültürün
önünü açar!
Üstelik bunun için, 1959 ‘İlk Hedefler Beyannamesi’, 1973 ‘Ak Günler’, 1989 ‘Onurlu,
Sağlıklı, Varlıklı Bir Türkiye’ ve 2015 ‘Yaşanacak Bir Türkiye’ bildirgeleri gibi çok
güçlü ideolojik-politik bir zemin de var!
En yakınımıza meydan okumaktan vazgeçtiğimiz an, aklınıza gelen her alanda
Cumhuriyet aydınlanmasından etkilenen ve onu sürdüren örneğin hukukta,
ekonomide, akademide, sanatta, sinemada, edebiyatta yeni bir siyasi başlangıç için
feyz alacağımız müthiş gücü de görürüz: Hadi yaşayanları örnek vermeyeyim ama
emin olun, asıl meydan okumamız gereken siyasi iktidarın Mustafa Kemal’i, Nazım
Hikmet’i, Deniz Gezmiş’i, Yılmaz Güney’i, Yaşar Kemal’i, Uğur Mumcu’su, Turan
Dursun’u, Musa Anter’i, Hrant Dink’i, Aşık Mahsuni’si yok!
Emin olun onların daha önceki gün yitirdiğimiz Erkin Koray’ı da yok!
Ayağa kalkmak için daha ne olsun?
Düşünsel güç, model alınacak onlarca isim ve değişim istemiş 25 milyon 500 bin
seçmen!
9 Ağustos 2023, İstanbul
Necdet Saraç

Paylaşın:
Objektif, tarafsız, şeffaf, hakaret olmadıkça her görüşe saygılı olmaya çalışıyoruz, sağı solu olmadan bütün siyasi haberlerinizi yayınları...
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj Gönder
Merhaba, yayınlanmasını istediğiniz mesajınızı bize iletin, yayınlayalım.