HABERMAX.Halen “nasıl kullanıyor” diye zaman zaman şaşırsam da, adliye binalarında, hukukla
ilgili birçok belgede hep bir elinde terazi, bir elinde kılıç olan Adalet Tanrıçası Themis
heykelini görürüz. Adaleti simgelemek için dünyanın birçok yerinde olduğu gibi
Türkiye’de de sembol olarak kullanılan Adalet ve Düzen Tanrıçası Themis mitolojiye
göre bizim coğrafyada yaşamış, elindeki terazi ile adaleti, kılıç ile adaletin keskinliğini
ve caydırıcılığını, göz bağı ile de tarafsızlığı ve kararlara eşit mesafede durmayı
anlatmakta. Ancak heykel, hukukta bağımsız, tarafsız, adil ve eşit kararları simgelese
de, yaşadıklarımıza bakınca simgelerle gerçeklerin üst üste oturmadığına tanıklık
ediyoruz, bundan dolayı da Anadolu’da binlerce yıldır, Cumhuriyet Türkiye’sinde de
100 yıldır adaletin izini sürüyoruz…
Yaşı neredeyse cumhuriyet tarihiyle eşit, yaşamıyla ve yaşadıklarıyla 100 yıllık
Cumhuriyet tarihinin canlı bir örneği olan 88 yaşındaki Seyfi Oktay, yutkunmayıp
konuşanlardan. Bugün yaşananları 1980’lerden itibaren görmüş, kuvvetler ayrılığını
hep önemsemiş, güçlünün üstünlüğü değil hukukun üstünlüğünü hep öne çıkarmış,
devleti hep demokratik laik-hukuk devleti olarak tarif etmiş, “yargılamak otomatik bir
kuralı uygulamak değildir, kararın duygusu var, adalet hissi var, taraflar gibi yaşaması
var. Karar bunların ışığında kanunlara göre verilir” demiş…
Adalet Bakanı olarak yaptığı ilk iş “tabutluk” denilen Eskişehir Cezaevini kapatmak
olmuş, Meclis’te lakabı önce “Özal’ın Belalısı” sonra da bireyin hak ve özgürlüklerini
yasalar önünde garantiyi almak, “karakolları camdan yapmak” istediği için “CMUK
Seyfi” olmuş…
Siyasal İslamcı dalganın gelişimine ve Fettullah Gülen örgütlenmesine hep açıkça
karşı çıkmış, “devlet hukuk devleti ve laik olmalı” demiş, 1983’den itibaren konuyu
kerelerce meclise taşımış ama “bir Alevi’nin mezhepçi hezeyanları” diye dikkate
alınmamış!
2000’lerde bazıları AKP’ye “değişim ve dönüşüm” payeleri verirken, Seyfi
Oktay,“siyasal İslamcılardan demokrasi çıkmaz” demiş…
İktidar ondan intikam almak için “heykeli dikilecek adam” dedikleri Zekeriya Öz’ün
talimatıyla 1 Haziran 2010’da Ergenekon Davası’ndan dolayı Seyfi Oktay’ın gözaltına
almaya kalktığında evinin önüne gelen yüzerce kişi yapılan adaletsizliğe “faşizme
karşı omuz omuza” diye isyan etmiş…
Belli ki, adaletsizlik üzerine kurulu bu rejim değişmedikçe bizim adaletin izini sürme
mücadelemiz de devam edecek…
2 Nisan 2022, İstanbul
Necdet Saraç