Fabrikanın zararlarını yeni uygulamalarla ortadan kaldırmak için çalışmalar yaptıklarını belirten Kanepeci, iyileştirme çalışmalarıyla ilgili şunları söyledi:
“Halk Ekmek Fabrikası şu anda ciddi zararlar eden bir fabrika. Bizim bu zararları ortadan kaldırmamız için yeni uygulamalar yapmamız gerekiyordu. Bu anlamda hem üretim kapasitesini arttırmak hem de satış noktalarının iyileştirilmesi gerekiyordu. Üretim kapasitesinin arttırılması ve kesintisiz üretim yapabilmemiz için makinelerimizin mutlaka bir tadilata girmesi şarttı. Çünkü 10 yıllık makineler. Çok yorgun ve bakımsız kalmışlar. Bu anlamda fabrikanın kurulma sırasında alınan tünel fırının firmasını çağırdık. İstanbul’dan bu firma geldi. Şu anda ağır bakımlarını yapmaya başladılar. Bunun arkasından üretim ekipmanlarının hepsi sökülüyor. Bozuk parçaları değiştiriliyor. Olabildiğince hızlı bir şekilde biz bu bakımları yapıp, tekrar en kısa zamanda üretime geçmeyi planlıyoruz.”
En geç 6 Kasım’da üretimin devam edeceğini belirten Kanepeci, çalışmalarla orantılı olarak sürecin daha erkene çekilebileceğini belirterek, “Bir ay kısa bir süre. Daha erken bitirebilmeyi planlıyoruz ama bu kadar ağır bakımla belki ilk defa sökülüyor. Sökmeye başladıktan sonra içinden hiç bilmediğimiz parçaların bozuk çıktığını görebiliyoruz. Yani böyle arızaların olabilmesi ihtimalinden dolayı biz bir ay gibi bir süre yazdık ama daha erken açma olasılığımız da var tabii ki” diye konuştu.
Makinelerde yaşadıkları sıkıntıları şu ana kadar gidermeye çalıştıklarını belirten Kanepeci, kapsamlı bir bakım ve yenilemenin zorunlu olduğuna değinerek şunları söyledi:
“Bir, iki defa ciddi sıkıntılar yaşadık. Tünel makine, çok yüksek ısıda çalışan ve bant sisteminde çalışan bir makine. Mesela en çok ihtiyacımız olan şey bu makinenin rulmanlarının değişmesiydi. Bandı çeviren büyük rulmanları olan bir tamburumuz var. Onun kilitlendiğini biliyoruz. Hava basıncıyla, motorun gücüyle ancak çalışabiliyordu. Bu rulmanları çok acil değiştirmemiz gerekiyordu. Çünkü bant dönmüyordu. Bant durduğunda ekmekler içinde yanıyordu. O yüzden bu aksaklıkların bir an önce ortadan kalkması gerekiyordu. Tabii bunları sökmek hem zaman alabilen hem ciddi uğraş isteyen şeyler. Yani bugüne kadar bakımlarının periyodik yapılmamış olması ya da bakımının yapılmamış olması sistemi bu hale getirmiş. Biz bu işi bundan sonra periyodik yaparak üretimin aksamamasını sağlayacağız.”
Kanepeci, üretim aşamasından dağıtım ve satış aşamasına kadar geniş kapsamlı iyileştirmeler yaptıklarını belirterek, üretim kapasitesini de iki katına çıkartmayı hedeflediklerini söymedi. Kanepeci, “Bizim işimiz ucuz, kaliteli ve kesintisiz ekmek üretmek. Bunu da vatandaşa güler yüzlü bir şekilde ulaştırmak. Yapacağımız şey bu olacak. Halk Ekmek büfelerinde bundan sonra vatandaşlarımız daha kaliteli, daha hijyenik hizmet alacaklar. Bunları zaten görecekler diye düşünüyoruz. Halk Ekmek büfelerinde değiştireceğimiz satış modeliyle taleplerin artacağını düşünüyoruz. Bununla birlikte bizim de burada mutlaka kapasiteyi arttırmamız gerekiyor. Zaten o yüzden bu fabrikanın bir tadilata ihtiyacı vardı. Bu makineler kapasiteyi arttırdığımız zaman bu üretimi kaldıracak donanımda değildi. Şimdi biz bunları iyileştiriyoruz ve kapasiteyi muhtemel iki katına çıkarmayı planlıyoruz. Şu an elimizde olan büfeler çok eskiler. Şu anda bunların tadilatlarını yapıyoruz, giydirmelerini değiştiriyoruz. Bundan sonra farklı renklerle daha canlı büfelerle karşılaşacağız” diye konuştu.
Glüten adlı proteine karşı ömür boyu süren, kronikleşen alerjisi veya hassasiyeti olan Çölyak hastalarının da ihtiyaçlarına kulak verdiklerini ifade eden Kanepeci, glütensiz ekmek temini sağlayacaklarını anlattı. Kanepeci, “Çölyak hastalarına glütensiz ekmek temin etmek gibi projelerimiz var. Sayıyı Büyükşehir Belediyesi ve İl Sağlık Müdürlüğü’nden alacağız. Mersin’de yaşayan kaç tane Çölyak hastamız varsa bunların ihtiyacı olan glütensiz ekmeği temin edip kendi adreslerine en yakın büfelere göndererek oradan almalarını sağlayacağız” diye konuştu.