HABERMAX. Sabancı Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Gate 27 Kurucusu Melisa Sabancı Tapan, global ve kâr amacı gütmeyen bir organizasyon olan Synergos tarafından düzenlenen Küresel Filantropi Ağı Avrupa Buluşması’nda konuşmacı olarak yer aldı. Buluşma kapsamında “Daha İyi Atalar Olmak” adlı panele katılan Melisa Sabancı Tapan, Synergos Kurucu Başkanı Peggy Dulany’nin sorularını yanıtladı. Yardımseverliğin geleceğine yönelik umut ve beklentilerini paylaşan Tapan; empati, iş birliği ve sürdürülebilir etkinin gelecek nesil liderler için temel ilkeler olması gerektiğini vurguladı.
Sabancı Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Gate 27 Kurucusu Melisa Sabancı Tapan, tüm dünyada hayırseverlerle yerel sivil toplum örgütlerini bir araya getirmeyi amaçlayan bir organizasyon olan Synergos tarafından kurulan ve dünya çapında hayırseverlik alanında lider ailelerin bir araya gelerek küresel yoksulluk ve sosyal adalet için çalışmalar yürüttükleri Küresel Filantropi Ağı (The Global Philanthropists Circle-GPC) Üyeleri Avrupa Buluşması kapsamında gerçekleştirilen “Daha İyi Atalar Olmak” adlı panelde konuşmacı olarak yer aldı. Portekiz, Comporta’da bulunan Sublime’da gerçekleştirilen etkinlik, dünyanın dört bir yanından kanaat değişim öncülerini bir araya getirdi.
“Yardımseverliğin yalnızca maddi destek sağlamaktan ibaret olmadığını ailemden öğrendim”
Melisa Sabancı Tapan, Synergos Kurucu Başkanı Peggy Dulany ile samimi bir söyleşi formatında gerçekleşen oturumda, geleceğe kalıcı ve olumlu bir etki bırakmanın önemine vurgu yaptı. Yardımseverlik konusunda en büyük ilham kaynağının ailesi olduğunu belirten Tapan, “Ailemden, yardımseverliğin yalnızca maddi destek sağlamaktan ibaret olmadığını, aynı zamanda toplumu ileriye taşıyacak ve sürdürülebilir bir etki yaratacak projelere ilham vermesi gerektiğini öğrendim” dedi. Her bireyin farklı yardımseverlik önceliklerine ve odak alanlarına sahip olabileceğini belirten Tapan, “Bazıları bir amaca kişisel olarak destek vermeyi tercih ederken, bazıları bağış toplamaya odaklanabilir. Gate 27’yi hayal etmeme olanak tanıyan şey de işte bu farklı şekillerde yardımseverlik yapabilme özgürlüğü oldu” ifadelerini kullandı. Konuşmasında kurucusu olduğu uluslararası bir yaratıcı konuk programı olan Gate 27’ye de değinen Tapan, sanat, yaratıcılık ve sürdürülebilirliğin Gate 27’nin üç temel unsuru olduğunu söyleyerek, “Farklı alanlarda uzmanlığa sahip yaratıcı zihinler, Gate 27 çatısı altında, hiyerarşiden uzak bir ortamda bir araya gelerek yeni fikirlerin ve iş birliklerinin doğmasına zemin hazırlıyor. Çalışmalarımızda toplumsal fayda motivasyonuyla yaratıcı projelerin gelişmesine katkı sunmayı amaçlıyoruz” dedi.
“Yardımseverlik sürdürülebilir çözümlerle sistemsel sorunlara da yanıt verebilmeli”
Yardımseverliğin geleceğine yönelik görüşlerini de paylaşan Tapan, “Yardımseverlik giderek küresel sorunları daha etkin bir şekilde ele almak amacıyla özel sektör, hükümetler ve sivil toplum kuruluşları arasındaki ortaklıklara odaklanıyor. Gelecekte yardımseverliğin, geleneksel modellerden daha yenilikçi, iş birliğine dayalı ve veri odaklı yaklaşımlara doğru bir geçiş göstereceğini düşünüyorum. Empati, iş birliği ve sürdürülebilir etki, gelecek nesil liderler için temel ilkeler olmalı. Yardımseverlik daha çevik, kapsayıcı ve etkili hale gelmeli ve sadece acil ihtiyaçları karşılamakla kalmayıp, uzun vadeli, sürdürülebilir çözümlerle sistemsel sorunlara da yanıt verebilmeli. Ben de bu doğrultuda geçmişle gelecek arasında bir köprü kurmayı ve çağdaş sosyal sorunları yaratıcı yaklaşımlarla ele alarak çözüm sunmayı hedefliyorum” ifadelerini kullandı.