HABERMAX.2014 yılından bu yana tecrübelerini; her sektörden farklı büyüklükteki işletmelere finansal yönetim danışmanlığı kapsamında sunan Malogra Danışmanlık; firmaların ihtiyacına göre özel yönetim çözümleri tasarlıyor, iş akışlarına global bir kimlik kazandırıyor.
‘Finansal Farkındalık İşletmelerin Ömrünü Uzatıyor’
Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nin ardından Türkiye derecesi ile kazandığı Galatasaray Üniversitesi İktisat bölümünden mezun olup, özel sektörde finans alanında ilerlemeye başlayan Malogra Danışmanlık Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Bikem İnce İnanç işletmelerin ömrünün finansal farkındalık ile uzayabileceğinin altını çiziyor. İnanç, ‘Aslında firmaların finansal yetersizliklerini çeşitli modeller, stratejiler ve enstrümanlarla yenmelerini sağlayarak karlılıklarını artırmalarına aracılık ediyoruz. Bu doğrultuda dikkat edilmesi gereken adımlar var. Doğru zamanda doğru hamlenin yapılması en kritik süreç. Finans ile muhasebenin farkına vararak, doğru finansal yönetim ile piyasa şartları ne olursa olsun kontrollü ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak mümkün olacaktır. ‘ sözlerine yer verdi.
Doğru Finansal Yönetimle %5 ile %19 Arasında Karlılık Artışı Mümkün
Fark edilemeyen ama karlılıkta önemli ölçüde etki yaratan maliyetlerin tespit edilmesi, farkında olmadan yanlış hamlelerde bulunmanın maliyeti ya da hareketsiz kalmanın dezavantajlarının ortaya konması ve bu durumu iyileştirecek kararların belirlenmesinin uzun vadede işletmelerin karlılığını arttıran gizli bir detay olduğunu vurgulayan İnanç, ‘Türkiye’deki finansal farkındalığın gelişmesinin firmaların sürdürülebilir şekilde büyümeleri için önemli bir husus olduğunu düşünüyorum. Bu alanda yapılan çalışmalara göre her yıl açılan işletmelerin %32’si ikinci yılı göremeden ilk 12 ay içerisinde, %85’i de ilk beş yıl içerisinde kapanıyor. Kapanma nedenlerine bakılırsa oldukça farklı ve çeşitli nedenler görmek mümkün. Ancak tüm araştırmalarda kapanma nedenlerinin en başında yanlış finansal yönetim geliyor. Finansal yönetim çok farklı alanlara dokunan bütünsel bir yaklaşım aslında. Bu süreç işletmenin kaynaklarının doğru şekilde planlanmasından başlıyor. Öngörülerle ileri doğru hedeflemeler koymak ve bunlar gerçekleştikçe gerekli analizleri yapmak işletme için gereken yol haritasını ortaya koyuyor. Aslında finansal raporlamalarda yer alan sayıların bize anlatmaya çalıştıklarına dikkat etmek gerekiyor, sayılar bize ne yapmamız gerektiğini zaten söylüyor. Öte yandan finansal yönetim konusunda çalışma yaparken tüm işletmelerin yararlanabilecekleri teşvik ve hibeleri bilmeleri ve bunları kullanmaları oldukça önemli. Bu destekler işletmeler için finansal büyüme süreçlerine destek veren en önemli unsurların başında geliyor. Teşvikler konusunda hem yurt içinde hem de yurt dışında çok fazla fırsat ve imkân olduğunu özellikle belirtmek isterim. Finansal yönetimi destekleyen diğer bir süreç ise ihracata yönelmek olacaktır. Bu noktada da işletmelerin; kıt kaynaklarını sonsuz ihtiyaçlarını karşılamak için kullanırken ‘bilimsel ihracata’ ağırlık vererek, bilinçli ve kontrollü şekilde yurt dışına adım atmalarını tavsiye ederim. Özetle işletmeler muhasebe odaklı bir yaklaşımdan kurtulur, farklı alanlarda finansa dokunan konulara gereken özeni gösterir ve sayıların bize anlattığı alanlarda önlemlerini alırlarsa, başta aktardığımız kapanma oranları hızla gerileyecek ve işletmeler karlılıklarını rahatça artırabileceklerdir.’ sözlerine yer verdi.