HABERMAX. Konuk gazeteci ve yazar Etem Sevik, kaleme aldığı “Kapalı Gözlerimin Armağanı” adlı şiiriyle, modern yaşamın gürültüsü içinde unutulan iç sessizliği ve dinginliği lirik bir dille ele alıyor. Şiir, gözleri kapatmayı yalnızca fiziksel bir eylem değil, aynı zamanda ruhsal bir geri dönüş ve farkındalık anı olarak konumluyor.
Lirik türde kaleme alınan şiirde Sevik, dış dünyanın hızına, sesine ve ağırlığına karşı, insanın kendi içine çekildiği kısa ama derin bir mola anını betimliyor. Gürültünün geri çekildiği, zamanın yavaşladığı ve nefesin kendi ritmini bulduğu bu içsel yolculuk, okuru da benzer bir duraklamaya davet ediyor.
Şiirde gözlerin kapanmasıyla birlikte dünya “incelirken”, karanlık korkutucu bir boşluk değil, “yumuşak bir avuç” olarak tanımlanıyor. Günün yükü omuzlardan düşerken, iç dünyada dalgasız bir göl oluşuyor. Şair, sessizliği edilgen bir boşluk olarak değil, dinleyen, anlayan ve iyileştiren bir varlık gibi kurguluyor.
Etem Sevik’in dizelerinde dinlenmek, yalnızca durmak değil; yeniden görmeyi öğrenmek anlamına geliyor. Şiirin sonunda gözler açıldığında dünya tazelenmiş, şair ise “biraz daha sakin” bir hâle ulaşmış olarak okurun karşısına çıkıyor.
“Kapalı Gözlerimin Armağanı”, yoğun gündemler, hız ve sürekli maruz kalınan uyaranlar arasında, okura kısa bir iç bayram armağan ediyor. Şiir, sessizliğin korkulacak değil, eve dönmek gibi tanıdık ve güvenli bir alan olduğunu hatırlatıyor.
Etem Sevik’in bu çalışması, hem edebi dili hem de tematik derinliğiyle, çağdaş lirik şiir içinde içsel farkındalık ve ruhsal dinlenme temasına güçlü bir katkı sunuyor.