Dolar 42,5212
Euro 49,5764
Altın 5.775,84
BİST 10.983,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Çok Bulutlu
İstanbul
18°C
Çok Bulutlu
Cts 19°C
Paz 15°C
Pts 12°C
Sal 12°C

Kıkırdak Hasarlarında Kök Hücre Tedavisi Umut Veriyor

Kıkırdak Hasarlarında Kök Hücre Tedavisi Umut Veriyor
18 Temmuz 2025 09:24
375

HABERMAX. Günlük yaşamda diz, omuz ve kalça gibi eklemlerde ağrı, hareket kısıtlılığı ve fonksiyon kaybına yol açabilen kıkırdak hasarları, ortopedik alanda önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. Geleneksel tedavi yöntemlerinin yanı sıra, son yıllarda kök hücre tedavileri de bu alanda umut verici bir alternatif olarak dikkat çekiyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Haluk Çelik, kıkırdak hasarlarında kök hücre tedavisinin etkileri hakkında bilgi verdi.


Kıkırdak Dokusunun Doğal İyileşme Kapasitesi Sınırlı

Eklemlerin sağlıklı ve uyumlu hareketinde önemli rol oynayan “hyalin kıkırdak dokusu”, yüksek oranda su içeriğine sahiptir ve kondrosit adı verilen hücreler ile onları destekleyen proteinlerden oluşur. Ancak biyolojik yapısı gereği bu dokunun kendini yenileme kapasitesi oldukça sınırlıdır. Doç. Dr. Haluk Çelik, özellikle diz, kalça ve ayak bileği gibi yük taşıyan eklemlerin travma, aşırı yüklenme, yaşlanma ve yanlış hareketler nedeniyle ciddi hasarlara uğrayabileceğini belirtiyor.


Hareket Kısıtlılığı ve Mekanik Takılmalara Dikkat

Kıkırdak yaralanmalarında en sık görülen şikayetlerin başında eklem ağrısı, şişlik, hareket kısıtlılığı ve takılma hissi geliyor. Hasar ilerledikçe, eklem yüzeylerinde kayma ve takılmalardan kaynaklanan mekanik sorunlar da artış gösteriyor. Genç yaşlarda daha sınırlı alanlarda görülen bu hasarlar, yaş ilerledikçe dejeneratif hale gelerek daha geniş bölgeleri etkileyebiliyor.


Erken Teşhis ve Müdahale Kritik Öneme Sahip

Kıkırdak dokusuna kan damarlarının ulaşamaması, bağışıklık sisteminin doğal iyileştirme süreçlerini başlatmasını zorlaştırıyor. Bu nedenle çoğu durumda kıkırdak, yalnızca zayıf ve kısa ömürlü bir “fibrokartilajinöz” doku ile iyileşiyor. Bu dokunun zamanla yıpranması ise hasarın ilerlemesine neden olabiliyor. Doç. Dr. Çelik, bu nedenle erken dönemde teşhis ve doğru tedavi planlamasının büyük önem taşıdığını vurguluyor.


Kök Hücre Tedavisi ile Doğal Yenilenme Mümkün

Kıkırdak hasarlarında klasik tedaviler genellikle ağrı kontrolü, fizik tedavi, kilo yönetimi ve eklem içi enjeksiyonları kapsıyor. Ancak ileri evre vakalarda cerrahi müdahaleler gündeme geliyor. Kök hücre tedavisi ise cerrahisiz bir iyileşme arayışında olan hastalar için yenilikçi bir seçenek sunuyor. Özellikle mezenkimal kök hücre (MKH) tedavileri, hem ağrının azalmasını sağlıyor hem de eklem fonksiyonlarında belirgin iyileşme yaratıyor.

MKH tedavisi, vücudun farklı kaynaklarından (kemik iliği, yağ dokusu, sinovyal membran gibi) elde edilen hücrelerin özel laboratuvar işlemleriyle hazırlanarak, hasarlı bölgeye enjeksiyonla uygulanmasıyla yapılıyor. Hücrelerin, hasarlı dokuya dönüşerek yeni kıkırdak oluşturması amaçlanıyor. Bu yöntem PRP veya hyaluronik asit gibi diğer biyolojik ürünlerle birlikte de kullanılabiliyor.


Ameliyatsız ve Konforlu Bir Süreç

Kök hücre tedavisi, ameliyatsız ve kesi olmadan uygulandığı için hastalar aynı gün taburcu olabiliyor. Tedaviden sonra ağrılarda azalma, hareket kabiliyetinde artış ve doku yenilenmesinde ilerleme gözlemleniyor. Klinik iyileşmeler genellikle 6-12 ay arasında ortaya çıkıyor. Uygun hastalarda, bu tedavi yöntemi kıkırdak nakli kadar etkili olabiliyor; üstelik daha az invaziv ve daha kısa iyileşme süresine sahip.


Sporcular İçin de Etkili Bir Yöntem

Doç. Dr. Haluk Çelik, uygun hasta seçiminin başarıda kritik rol oynadığını belirtiyor. Özellikle 2. ve 3. evre kireçlenmesi olan hastalar, bölgesel kıkırdak sorunu yaşayan genç ve orta yaş grubu bireyler ile sporcular kök hücre tedavisinden büyük fayda görebiliyor. Ancak ileri evre, yaygın kıkırdak kaybı ve ciddi diz deformitesi bulunan ya da romatolojik hastalığı olan hastalar için bu tedavi uygun değil.

Paylaşın:
Habermax, tarafsız ve şeffaf habercilik anlayışıyla, her görüşe saygı göstererek doğru ve güncel bilgileri sunmayı hedefler. Siyasi ayrım yapmadan, güvenilir içeriklerle okuyucularını bilgilendirir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.