HABERMAX. Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, SoL TV’de yayınlanan Komünist Bakış programında Mert Doğan ve Kemal Okuyan’la birlikte önemli açıklamalarda bulundu. Programda, Suriye’deki son durum, çözüm sürecinin geldiği nokta, Avrupa’nın güvenlik mimarisi ve Türkiye’nin dış politikası masaya yatırıldı.
Mert Doğan’ın “Üst akılla mı yönetiliyoruz?” sorusunu yanıtlayan Kemal Okuyan, küresel yöneticilerin çıkarlarını artırmaya yönelik hesaplar yaptığını ancak ortada belirleyici bir “üst akıl” bulunmadığını vurguladı. Okuyan, kapitalizmin akıl dışı bir sistem olduğunu ifade etti ve devletlerin stratejik hesaplarının yanı sıra, bazen kural dışı hareketlerin de yapılabileceğini belirtti.
Avrupa’daki “güvenlik” tartışmasına değinen Okuyan, Avrupa Birliği’nin yeni bir askeri organizasyon oluşturma yolunda olduğunu söyledi. Avrupa’nın, güçlü bir organizasyon olabilmek için ekonomik ve askeri açıdan iddialı bir pozisyon almaya çalıştığını dile getiren Okuyan, Avrupa’daki silahlanma yarışına dikkat çekti. Avrupa’nın nükleer güçler olan Fransa ve İngiltere ile silahlanma konusunda önemli adımlar attığını belirtti. Ayrıca, silah piyasasında yeni bir aktör olarak dronların yükseldiğini ve bu durumun büyük silah tekellerinin hesaplarını bozduğunu ifade etti.
Kemal Okuyan, nükleer silahların dünya genelinde büyük bir öneme sahip olduğuna vurgu yaparak, Almanya’nın bu silahlara sahip olma ihtimali hakkında uyarılarda bulundu. Avrupa’nın askeri stratejisinin Türkiye’yi de içine alan bir role işaret ettiğini söyledi.
Suriye’deki gelişmeler hakkında da açıklamalarda bulunan Okuyan, Rusya’nın Suriye’deki rolünü ve Amerika ile olan ilişkisini değerlendirdi. Okuyan, Rusya’nın Ukrayna’daki olası bir çözümle ilgili olarak Suriye’yi erken bırakmasının ve İran’ı durumu etkilemeye çalışmasının önemli bir stratejik hamle olduğunu belirtti.
Okuyan, Suriye’deki Alevi katliamları ve SDG-HTŞ arasındaki anlaşmaya da değindi. “Ortada büyük bir suç var” diyen Okuyan, HTŞ’nin Alevilere yönelik saldırıları ve SDG’nin bu süreçteki rolü hakkında ciddi eleştirilerde bulundu. SDG ile yapılan anlaşmanın bir bölgesel gücün meşruiyet kazanması anlamına geldiğini belirtti.
Kemal Okuyan, Türkiye’deki Kürt meselesine ilişkin de konuştu. “Yeni Anayasa ve seçim”le bağlantılı olarak sürecin patlama riski taşıdığına dikkat çeken Okuyan, Barzani’nin etkisinin arttığını ve İslamcı eğilimlerin de Kürt nüfusu üzerinde güç kazandığını söyledi. Bu süreçlerin emekçi yurttaşlar için olumsuz sonuçlar doğurabileceğine ve Türkiye’nin bu şekilde yönetilemeyeceğine işaret etti.
Okuyan, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu eleştirerek, daha farklı bir temele dayanan bir yönetim anlayışına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Kişisel kurtuluş reçetelerinin yanlış olduğunu ve kolayca alt edilebileceğini söyledi. Türkiye’nin, toplumsal hareketleri birleştirerek daha güçlü bir strateji oluşturması gerektiğinin altını çizdi.
Kemal Okuyan, Türkiye’nin dış politikası, Kürt meselesi ve güvenlik stratejileri üzerine yaptığı değerlendirmelerle, ülkenin geleceği için daha etkili ve güçlü bir inisiyatif alınması gerektiğini vurguladı.