HABERMAX. Bu yazıda, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının ardından Lübnan ve Suriye’de yaşanan çatışmaların genişlediği ve bölgenin savaş alanına dönüştüğü anlatılmaktadır. 27 Kasım’da, Suriye’nin Türkiye sınırındaki çetelerin, HTŞ önderliğinde başlattığı saldırı sonucunda Esad yönetiminin devrilmesiyle sonuçlanan gelişmelere yer verilmiştir. Yazıda, bu olayların basında “etnik” ve “dinsel” ayrımlar üzerinden değerlendirilmesinin, durumu daha da karmaşık hale getirdiği vurgulanıyor.
Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan, X hesabından yaptığı paylaşımda, bölgedeki kimliksel ayrımların insanlık üzerinde yarattığı yıkıma dikkat çekmiş ve “Kimlikler, etnik kökenler, mezhepler esas alındıkça insanlık dağılıyor” diyerek, emekçi sınıfların sesinin duyulmadığına dair eleştirilerde bulunmuştur. Okuyan, Araplar, Kürtler, Türkmenler, Ermeniler ve Dürziler gibi farklı etnik ve dini grupların birbirlerinden ayrılmasının, bölgedeki kaosu daha da derinleştirdiğini belirtmiştir. Ayrıca, bu tür kimliksel ayrımlarla, toplumların daha da bölündüğü ve yeni çatışmaların ortaya çıktığı ifade edilmiştir.
Okuyan, son günlerde Türkiye’deki “Alevisiz Türkiye” söylemlerine de tepki göstermiş ve bu tür dışlayıcı zihniyetlerin tekrardan yayılmasından endişe ettiğini dile getirmiştir. Ayrıca, emperyalizmin bu süreçte din, dil, etnik köken farkı gözetmeksizin bölgedeki çatışmaları körüklediğine dikkat çekmiştir. Son olarak, sınıfsal bakış açısının bu ayrımları daha da derinleştirebileceği ve emekçi sınıfların çıkarlarını savunan bir sesin olmadığının altı çizilmiştir.
Özetle, yazıda, bölgedeki çatışmaların kimliksel ve dinsel ayrımlar üzerinden değerlendirildiğinde insanlık adına daha fazla bölünme ve kaos yaşanacağına dair eleştiriler öne çıkmakta ve bu süreçte emekçi sınıfların sesi duyulmamaktadır.