HABERMAX. Kadın Dayanışma Komiteleri (KDK), İstanbul Şişli’de vahşice katledilen 34 yaşındaki Bahar Aksu için bu sabah eylem düzenledi. Eski kocası ve beraberindeki iki erkek tarafından kaçırılmaya çalışılırken tabancayla vurularak öldürülen Aksu için KDK’nın çağrısıyla Şişli Camii önünde toplanan kadınlar, öfkelerini ve mücadele kararlılıklarını sloganlarla dile getirdi.
“Hepsinden Hesap Soracağız”
Açıklamayı okuyan Nurhak Şenol, “Çok üzgünüz ve öfkeliyiz! Bugün İstanbul Şişli’de Bahar Aksu, boşandığı kişi tarafından bir araca bindirilerek kaçırılmak istendi. Kaçırılmaya direnen kadına defalarca ateş edildi. Bahar hayatını kaybetti. Bu düzen bir kadını daha aramızdan aldı” ifadelerini kullandı.
Şenol, “Bu çürümüş düzen en çok da kadınların üzerine çöküyor. Bu ülkede her gün daha zor bir güne uyanıyoruz. Bitmek bilmeyen sömürü, yoksulluk, eşitsizlik ve şiddetle karşı karşıya, bizi çepeçevre saran bir karanlıkta yaşam mücadelesi veriyoruz. Canımız yanıyor, artık sesimizi hiç olmadığı kadar yükseltmek zorundayız. Başka çaremiz yok!” şeklinde konuştu.
Kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığını vurgulayan Şenol, bunun nedeninin derinleşen sömürü ve artan yoksulluk olduğunu belirtti. Suçluları sadece birkaç kişi olarak göstermeye çalışanlara ve kadınların gerçek failleri görmesini engellemeye uğraşanlara izin vermeyeceklerini dile getiren Şenol, tepkilerini şu sözlerle dile getirdi:
“- Kadınların yaşam hakkı ellerinden alınırken, çocuklar hayattan koparılırken hâlâ verdiği ‘yardımları’ reklam edenlere,
* Çocuk yaşta evliliğe, istismara, kadının toplumsal hayattan koparılmasına yol açan gerici düzene ve toplumsal hayatı ele geçiren tarikatlara,
* Kaç çocuk doğuracağımıza, nasıl doğum yapacağımıza, ne giyeceğimize, saat kaça kadar dışarda olacağımıza karar verme cüreti gösteren siyasi iktidara,
* Orada ne işi vardı, çocuğun rızası vardı, eşini suça teşvik etti bahaneleriyle faillere ceza indirimlerini normalleştiren hukuki düzene,
Eşit işe eşit ücret vermeyen, kadını iş hayatına 1-0 mağlup başlatan, hele de kadının çocuğu varsa bunu daha fazla sömürme aracı olarak gören, hakkımızı gasp eden, mobbinge maruz bırakan, kanımızı emerek büyüyen patronlara, holdinglere karşı, yutkunmuyoruz, haykırıyoruz.”
“Tek Çıkış Yolu Birlikte Mücadele Etmek”
Kadınlar olarak öfkeli olduklarını ancak umutsuz olmadıklarını vurgulayan Şenol, “Evet, canımız yanıyor ama patronlar sakın ola umutlanmasın, onların beklediği gibi diz çökecek, boyun eğecek değiliz” dedi.
“Kadınları güçsüz ve zayıf gören, ‘istediğimizi yaparız nasılsa sesleri çıkmaz’ diye düşünenlere sesleniyoruz, hepinizden hesap soracağız” diyen Şenol, tüm kadınlara şu çağrıyı yaptı:
“Hayatımızı çalan bu karanlık, katil düzeni yıkalım ki tek bir kadın daha ölmesin.
Arkama değil önüme bakmak istiyorum, güvenli bir ülkede, güvenli sokaklarda yaşamak istiyorum diyorsan, şiddetin, sömürünün, kadın cinayetlerinin hesabı sorulsun istiyorsan, tarikat ve aşiret düzeni, patronların kan emiciliği son bulsun, laik, eşit ve özgür bir ülkede yaşayalım diyorsan, ne giyeceğime, saat kaçta dışarda olacağıma, nasıl doğuracağıma kendim karar veririm diyorsan, tek çıkış yolu var. Birlikte mücadele etmek ve bu düzenden hesap sormak zorundayız.
Yalnız, çaresiz, güçsüz değiliz! Kadınların varlığına tahammül edemeyenlerin, bu karanlık ve gerici tarikat düzeninini yaratanlar karşısında diz çökmeyeceğimizi ilan ediyoruz. Bu düzende yaşamının her günü mücadeleyle geçen tüm kadınlara sesleniyoruz.
Yaşamak için, nefes alabilmek için, yarınları kurabilmek için patronların, tarikatların ve AKP iktidarının sömürü ve eşitsizlik üzerine kurduğu bu düzenden, bu bataklıktan kurtulmamız gerekiyor. Ve kurtulacağız.”