HABERMAX.YANINDAYIZ Derneği, Friedrich Naumann Vakfı’nın (FNF) desteği ile yürüttüğü “İşyerimde Tacize ve Şiddete Yer Yok!” projesi ile Türkiye’nin 7 bölgesinden binin üzerinde tekstil işçisi ile toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri gerçekleştirdi. Farkındalık eğitimleri ile özellikle erkekler bilinçlendirilerek, işyerlerinde toplumsal cinsiyete dayalı taciz ve şiddeti önlemek hedeflendi.
İlk fazı 2022 yılında tamamlanan ve Haziran-Kasım 2023’te ikinci fazı devam eden “İşyerimde Tacize ve Şiddete Yer Yok!” projesinin kapanış toplantısı 10 Kasım 2023 tarihinde yapıldı.
Proje kapsamında Türkiye’nin 7 bölgesini temsilen belirlenen illerde 10 tekstil üreticisinde yer alan mavi yakalı çalışanlar projenin hedef kitlesini oluşturdu. Projenin amaç ve kapsamı doğrultusunda belirlenen iller; İzmir, Ordu, Batman, Adana, İstanbul, Eskişehir, Hakkâri ve Sakarya olarak seçildi ve böylece çalışmanın 7 farklı bölgedeki illeri kapsamasıyla daha da değerli olması amaçlandı. Dolayısıyla bu durum hem bölgelerin kendi aralarında (Doğu Anadolu, Karadeniz, Güneydoğu Anadolu, Marmara; İç Anadolu, Akdeniz, Ege) hem de birbirleriyle karşılaştırılmasına olanak sağladı.
Belirlenen şehirlerdeki firmalarda yer alan tekstil üreticilerinde 1291 mavi yaka çalışan proje eğitimlerine dahil oldu. Proje amacı doğrultusunda, çalışanlara, eğitimler öncesi ve sonrası algı anketleri uygulandı. Taciz ve şiddet farkındalığına yönelik hazırlanan anketlere 1140 çalışan katılım sağladı ve örneklemin yüzde 54’ünü erkekler, yüzde 46’sını kadınlar oluşturmuştur.
Toplantının açılış konuşmasında YANINDAYIZ Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Selen Okay Akçalı proje hakkında şunları söyledi: “Gerçekleştirilen eğitimler ve anketler, katılımcılarımızın
konuya dair farkındalığını artırmasına ve işyerlerindeki taciz ve şiddet olgusuna yönelik daha bilinçli bir yaklaşım benimsemelerine katkı sağladı. Projemizin 2. fazı tamamlanmış olsa da
bizler bunu yeni bir başlangıç olarak kabul ediyoruz. Şimdi elde ettiğimiz sonuçlar bize yeni bir kapı aralayacak ve bölge bazlı örneklem üzerine yoğunlaşmamızı sağlayacak. Bu aşamada, çözüm önerilerine yönelik uygulamaları da dahil etmeyi planladığımız projenin ileri safhalarını gerçekleştirmek için şimdiden sabırsızlanıyoruz. Özellikle Avrupa Birliği’nin gündeminde önemli bir yer alan eşitlik meselesi, global tekstil markalarını da harekete geçirerek, tedarik zincirini güçlendirmesi açısından oldukça önem teşkil ediyor. Bu amaçla firmaların kurum kültürüne toplumsal cinsiyete duyarlı politikaların entegre edilmesi, uygulanması ve dolayısıyla tüm çalışanların ortak fayda sağlayabileceği sürdürülebilir bir model anlayışı projemizin amacına yönelik önemli bir adım olacaktır.
İşyerlerinde toplumsal cinsiyete dayalı taciz ve şiddetle mücadeleye olan inancımızı ve kararlılığımızı yinelemek istiyoruz. Taciz ve şiddete sıfır tolerans dediğimiz projemiz, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine daha fazla bilinç ve güç katma fırsatını temsil etmektedir.
Dolayısıyla küçük görünen adımın toplumsal cinsiyet eşitliği ve cinsiyete dayalı taciz ve şiddet farkındalığı alanında verilen bu eğitimlerin pozitif etkisinin Türkiye’deki genel toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada önemli olduğunun altını çiziyor ve faydalı olmasını hem eğitim verilen katılımcılar için hem de toplumdaki patriyarkal algının yıkılması için faydalı olmasını umuyoruz.”
Friedrich Nauman Vakfı’nın (FNF) Türkiye Daimî Temsilcisi Beate Apelt de, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Proje, kültürel değişimlerin başlatılması ve tekstil sektöründe güvenlik ve saygı ortamının teşvik edilmesi yönünde önemli bir adımı temsil etmektedir. Yanındayız Derneği, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kadınların korunmasına olan bağlılığını yansıtacak şekilde, şiddet ve tacizden arınmış bir işyeri yaratma konusundaki kararlılığını sürdürmektedir” ifadelerini kullandı.
Yanındayız Derneği Proje Direktörü Irmak Çil Arslan ise, proje ile şunları dile getirdi:
“Proje dahilinde eğitimlere katılan çalışanların, eğitim sonrası anket sonuçlarını yorumladığımızda toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve taciz farkındalıklarının net bir şekilde arttığını görebiliyoruz. Proje asli hedefi doğrultusunda çalışanların bakış açılarının olumlu yönde değiştiğini görmek oldukça umut verici. Ortaya çıkan bu olumlu değişim toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanması yönünde oldukça önemli rol oynayan farkındalık eğitimlerinin çalışma hayatı başta olmak üzere, toplumun her alanında yaygınlaştırılması gerektiğini açıkça vurgulamaktadır.
‘İşyerimde Tacize ve Şiddete Yer Yok’ projesi, sadece bir eğitim programı değil, aynı zamanda işyerlerinde şiddet ve tacizden arındırılmış daha güvenli bir ortam oluşturma taahhüdünün bir yansımasıdır. Çalışmalarımızın diğer tüm kurum ve kuruluşlara da örnek teşkil etmesini ümit ediyoruz.”