Dünyanın en büyük yükseköğretim zirvelerinden biri olarak kabul edilen ve bu yıl beşincisi düzenlenen Avrasya Yükseköğretim Zirvesi-EURIE, “Uluslararası Eğitim için Birleşiyoruz” sloganı ile İstanbul’da başladı.
60 ülkeden, 200 üniversite ile 2 bin 500’ün üzerinde rektör, rektör yardımcısı, akademisyen ve uluslararası eğitim sektöründen uzmanların katıldığı zirvenin açılış konuşmasını Avrasya Üniversiteler Birliği’nin Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın yaptı.
Aydın, “ ‘Dünyanın En Büyük Üçüncü eğitim Zirvesi’ni gerçekleştirdiğimiz bu ortamda herkese şükran ve minnetlerimi sunuyorum. EURİE Zirvesi ile beklentilerimizin çok ötesinde bir başarıya ulaştık” dedi. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşen ve üç gün boyunca sürecek Eğitim Zirvesi’nin bu yıl ki ana başlığı “Uluslararası eğitim için birleşiyoruz” oldu. 135 konuşmacı, düzenlenecek 50 panel ve seminerde, uluslararasılaşma, eğitim politikaları, öğrenci değişim programları, bölgenin eğitim stratejileri, fırsatları ile yükseköğretimde ‘kadın liderliğinin’ geliştirilmesine yönelik konular ele alınacak.
Zirveye üst düzey katılım
Zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YKK) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Yükseköğretim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Rahmi Er, KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu,ve Ürdün Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanı Dr. Muhyieddeen Toug katıldı. Ayrıca zirvenin bu yılki ana konuşmacılığını ise Avrupa Birliği Göç ve Mülteci Çalışmaları önceki dönem Komiseri Dimitris Avramopoulos yaptı.
Varank’ın konuşması
Dünyanın en büyük üçüncü eğitim zirvesi açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, sözlerine zirvenin önemli iş birliklerine kapı aralayacağını belirterek başladı. Bakan Varank, “Türkiye Yükseköğretim sistemi, yedi buçuk milyonu aşan öğrenci sayısıyla eğitim sistemimizin çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Tek başına bu sayı, dünyadaki 95 ülkenin nüfusundan daha fazla. 2002 yılında göreve geldiğimizde sadece 76 üniversite vardı. Yeni kurduğumuz üniversitelerle bu sayıyı 207’ye çıkarttık ve üniversite öğrencisi olma hayali taşıyan tüm gençlerimize bu fırsatı sunmuş olduk. Aynı dönemde üniversitelerde öğretim elemanı sayımızı da yüzde 132’lik bir artışla 172 binin üzerine çıkarttık. Eğitimde fırsat eşitliği en temel önceliklerimizden oldu. Bu kapsamda üniversite harçlarını kaldırdık. Engellilerin yükseköğretime girişte ve eğitim süreçlerinde eğitim almalarını kolaylaştırdık. 18 senede uluslararası görünürlüğümüzü günden güne artırdık. 2002 yılında ülkemizde 16 bin 328 yabancı uyruklu öğrenci bulunuyorken, bugün neredeyse 10 katlık bir artışla yaklaşık 155 bin uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapıyoruz. Bununla birlikte devlet bursları ve değişim programları vasıtasıyla her sene 50 bine yakın öğrencimizi lisans ve üzeri programlara katılmak üzere yurt dışına gönderiyoruz. Türkiye’yi yükseköğretimde dünya çapında bir marka haline getirmek istiyoruz. Bunun için üniversitelerimizin kapasitelerini, yetkinlik düzeyleri ve bölgesel ihtiyaçları dikkate alarak daha da güçlendiriyoruz. Bölgesel kalkınma misyonu çerçevesinde seçilen pilot üniversitelere, ihtisaslaşma destekleri veriyoruz. Bu uygulamayı sürdüreceğiz. Bir yandan yurtdışındaki üniversitelerin Türkiye’de, Türkiye’deki üniversitelerin yurtdışında faaliyet göstermelerini teşvik ederken, diğer yandan yükseköğretim kurumlarımızın dünyanın farklı coğrafyalarında yer alan üniversitelerle işbirliği yapmalarını destekliyoruz. İşte bunun gibi etkinliklerde gerek ülkeler arasındaki tecrübe paylaşımı gerekse yeni iletişim ağlarının kurulması açısından son derece önemli bir yere sahiptir” şeklinde konuştu.