HABERMAX. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, 8 Aralık 2025’te Silivri’de görülen “diploma davası”nda yaklaşık dört saat süren kapsamlı ve sert bir savunma yaptı. Siyasi tarihte benzeri az görülen bir savunma olarak yorumlanan konuşmada İmamoğlu, hem belgeler sundu hem de davanın siyasi yönüne dikkat çeken ifadeler kullandı.
İmamoğlu, davanın zamanlamasına dikkat çekerek dosyanın bir diploma tartışması değil, “açık bir siyasi müdahale” olduğunu savundu.
“Bu bir diploma davası değil, siyasi linç davasıdır” diyen İmamoğlu, davanın kendisini yarış dışı bırakmayı hedeflediğini söyledi.
İmamoğlu, kendi adına açılan ceza dosyalarında hâkimlerin defalarca değiştirilmesine dikkat çekerek, “Maç arasında hakem değiştirilen bir süreç yaşıyoruz” sözleriyle yargılamanın tarafsızlığına gölge düşürüldüğünü belirtti.
Savunmasında, diploma sürecine ilişkin çok sayıda belgeyi tek tek mahkeme dosyasına sundu:
Bu belgeleri göstererek, “Sahte tek bir evrak yok. Aksine her şey kayıtlı, belgeli ve resmi” dedi.
Savcılığın iddianamede YÖK yazısına “sadece” kelimesini ekleyerek içeriği çarpıttığını ifade eden İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü için ise son derece sert ifadeler kullandı:
İmamoğlu savunmasını zaman zaman hâkime yönelttiği sorularla sürdürdü:
Salonda dikkatle dinlenen bu sorular, savunmanın en çarpıcı bölümleri arasında yer aldı.
İmamoğlu savunmasının sonunda geniş kapsamlı siyasi bir değerlendirmede bulunarak şunları söyledi:
“Bu sistem canavarlaştı. Bugün bana yapılan, yarın herkesin başına gelir. Hep birlikte ayağa kalkmak zorundayız.”
Ayrıca tüm siyasetçilerin mal varlığı ve diplomalarının şeffaf şekilde incelenmesi çağrısı yaptı:
“Hodri meydan! Gelin hepimizin diplomalarını, mal varlıklarını inceleyin.”
İmamoğlu, dosyayı “hayatının en absürt davası” olarak nitelendirerek, mahkemeden “bir an önce beraat” kararı vermesini istedi:
“Bu kararı verin ki Türk yargısının namusu kurtulsun.”
Duruşma boyunca sık sık hâkim müdahalesiyle kesintiye uğrasa da İmamoğlu’nun savunması hem salonda hem de dışarıda bekleyen binlerce kişi üzerinde etkili oldu. Siyasi çevreler ve hukukçular tarafından savunmanın, ileride akademik çalışmalarda örnek gösterilecek ölçüde “tarihi bir metin” olduğu değerlendirmesi yapıldı.