İmamoğlu’ndan Sert Tepki: “Hodri Meydan, Duruşmayı Canlı Yayınlayın”

HABERMAX. Hakkında hazırlanan iddianame sonrası Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya üzerinden sert bir açıklama yaptı. İmamoğlu, iddianameyi ve yürütülen soruşturmayı “iftira, kumpas ve hukuksuzluk” olarak nitelendirerek, yargı sürecinin şeffaf şekilde yürütülmesini talep etti.

İddianameye Sert Eleştiri

İmamoğlu açıklamasında, soruşturmanın sürecine ilişkin şu ifadelere yer verdi:

• “İftiralar, kumpaslar, yargıda görülmemiş saldırı ve tacizlerle yürüttükleri hukuksuz soruşturma sonucunda 237 gün sonra iddianameyi hazırlayabildiler.”
• “Öyle bir iddianame ki; iş, sözde yolsuzluk ve rüşvet iftiralarından çıkıp, Cumhuriyetimizin kurucusu **CHP’yi hedef almaya varmış. Size yazıklar olsun.”
• “Yazdığınız iddianame; insanları tehdit ederek, rehin alarak, baskıyla iftiraya zorlayarak, kuyruk kuyruğa dizip bağladığınız yalanlardan ibarettir.”

İmamoğlu, iddianameyi hazırlayan makamları cesaret göstermeye çağırarak, sürecin şeffaf şekilde yürütülmesini istedi:

• “Duruşmayı canlı yayınlayın, herkes yalanlarınızı, iftiralarınızı görsün! Toplumun vicdanına, milletin adalet duygusuna bir kez olsun güvenin. ‘Biz mi suçluyuz, yoksa bu hukuksuz soruşturmayı yürütenler mi?’ kararı millet versin!”

Meclise Çağrı

İmamoğlu, ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni de sürece dahil olmaya çağırdı:

• “Millet iradesinin temsilcisi, toplum vicdanının simgesi Gazi Meclis’i göreve çağırıyorum. Mahkemenin TRT ekranlarından ve diğer kanallardan yayınlanabilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi harekete geçsin.”

Kararlı Duruş ve Mesaj

Açıklamasını, “Alnımız ak, başımız dik! Bizim bu aziz millete hesabını veremeyeceğimiz hiçbir şey yok!” sözleriyle tamamlayan İmamoğlu, hem kendisine hem de CHP’ye yönelik iddialara karşı kararlı duruşunu sürdürdü.

Siyasi gözlemciler, İmamoğlu’nun açıklamasının yalnızca kendi yargı sürecini değil, aynı zamanda Türkiye’de yargının bağımsızlığı ve şeffaflığı konusundaki tartışmaları da yeniden gündeme taşıdığını belirtiyor. İddianameyle ilgili detaylar, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının ötesinde CHP ve belediyecilik politikalarının hedef alınması yönünde eleştiriler içeriyor.

Kapsamlı Analiz: Ekrem İmamoğlu Hakkındaki “İBB İddianamesi” ve Yargı Süreci

1. Sürecin Zaman Çizelgesi ve Arka Plan

• İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı” tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklandı. İddianame, yaklaşık 237 gün sonra tamamlandı.
• İddianame 3 700‑4 000 sayfa civarında hazırlandı ve 402 şüpheliyi kapsıyor; bunlardan 105’i tutuklu durumda.
• İddianame 11 Kasım 2025 tarihinde birinci kez kamuoyuna duyuruldu.

2. İddianamenin İçeriği ve Temel Suçlamalar

Aşağıdaki suçlamalar iddianamede ön plana çıkan başlıklardır:

• “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme” suçlaması.
• “Rüşvet alma”, “rüşvet verme”.
• “İhaleye fesat karıştırma”, “kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık”.
• “Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama”.
• “Kişisel verilerin kaydedilmesi / ele geçirilmesi / yayılması”.
• “Çevrenin kasten kirletilmesi”, “Orman Kanunu’na muhalefet”, “Maden Kanunu’na muhalefet” gibi çevre‑hukuk odaklı suçlamalar.

Ayrıca iddianamede dikkat çeken unsurlar:

• İmamoğlu’nun “örgütün kurucusu ve elebaşı” olduğu ileri sürülüyor.
• Örgüt şeması çizilmiş: İmamoğlu’ya doğrudan bağlı örgüt üyeleri ve yöneticiler listelenmiş durumda.
• Kamu zararının yaklaşık 160 milyar TL + 24 milyon USD seviyesinde olduğu iddia edilmiş.

3. Ceza Talebi ve Kapsam

• İddianameye göre İmamoğlu için 828 yıldan başlayarak 2 352 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
• Bazı kaynaklarda “849 yıl 6 aydan 2 430 yıl 6 aya kadar” gibi rakamlar da geçiyor.
• Yani teorik ceza çerçevesi çok yüksek tutulmuş durumda — ancak hâlâ beraat ya da mahkûmiyet yönünde bir hüküm oluşmuş değil.

4. Siyasi ve Hukuki Boyutlar

• İmamoğlu ve destekçileri ise bu soruşturma ve iddianameyi “iftira, kumpas, hukuksuz soruşturma” olarak nitelendiriyor. (İmamoğlu’nun kendi sosyal medya açıklamaları).
• İddianamede yalnızca belediye yönetimi ve şahıslar değil; iddiaya göre Cumhuriyet Halk Partisi’nin hedef alındığı ve partinin “ele geçirilmesi” amacıyla örgüt kurulduğu yönünde ifadeler yer alıyor.
• Bu, hukuki sürecin ötesinde siyasi bir düğüm haline gelmiş durumda: Yargı bağımsızlığı, iddiaların doğruluğu/yanlışlığı, siyasi etki sorunu ciddi biçimde gündemde.

5. Gözlem ve Potansiyel Gelişmeler

• Bu tarz iddianameler hazırlansa bile, mahkeme kararları ve nihai hüküm süreci belirsiz. İddianamedeki ceza talepleri teorik, uygulanması her zaman böyle yüksek olmayabilir.
• Soruşturmanın delil dosyası büyük görünüyor: bilirkişi raporları, MASAK raporları, HTS kayıtları gibi birçok teknik unsur iddianamede yer alıyor.
• Siyasi taraf açısından “örgüt lideri ilan edilme”, “parti hedeflenmesi” gibi iddialar, hukuki safhadan ziyade kamuoyu ve seçim dinamikleriyle iç içe geçmiş.
• Süreç şeffaflık vs. gizlilik tartışmasını da beraberinde getiriyor: İmamoğlu, duruşmanın canlı yayınlanması çağrısı yaptı.

6. Eksikler ve Belirsizlikler

• İddianamede iddia edilen suçların somutlaştırılması, örneğin hangi firma, hangi ihale, hangi sayıda rüşvet gibi detaylar tam olarak kamuoyuna açılmış değil.
• Delillerin ne kadar geçerli olacağı, mahkemede kabul edileceği ve savunmanın buna nasıl karşılık vereceği eksik bilgi.
• Siyasi etkilerin, medyada yer alış biçiminin ve kamu algısının süreci nasıl etkileyeceği büyük bir soru işareti.
• Ceza talebinin çok yüksekliği — 2 000 yılı aşan talepler — hukuk literatüründe çok alışılmış düzeylerde değil; bu da süreçle ilgili “ölçülülük” ve “orantılılık” tartışmalarını beraberinde getiriyor.

Sonuçta

Bu süreç, sadece bir yolsuzluk soruşturması olmanın ötesinde siyasi, hukuki ve toplumsal bir düğüm haline gelmiş durumda. İddianamenin kapsamı, suçlamaların niteliği, ceza talebinin büyüklüğü ve süreç etrafındaki siyasi gerilimler, sürecin Türkiye kamuoyunda önemli bir gündem maddesi olmasına neden oldu.

Paylaşın: