AHA.İBB. Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri turunun ikinci bölümünde bir koyunun doğum yapmasına tanıklık edip, küçükbaş hayvan üreticileriyle köy ayranı eşliğinde sohbetler gerçekleştirdi. “İlk defa İstanbul’un gündeminde, İstanbul’un tarımı var” diyen İmamoğlu, “Bakın ne güzel; çiftçiye fide desteği veriyoruz, oradan ürün çıkıyor. Sütümüzü bu coğrafyadan alıyoruz, sizleri destekliyoruz. Küçük ve büyükbaş hayvanları farklı metotlarla, yeminden başka unsurlarına kadar destekliyoruz; bunu artıracağız” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, perşembe mesaisinin tamamına yakınını Silivri’ye ayırdı. Sabah saatlerinde Müjdat Gürsu Stadı’nın açılışını gerçekleştiren İmamoğlu, öğleden sonra hayvan yetiştiricisi köylülerle bir araya geldi. İmamoğlu, ilk durağı Çantaköy’de güzel bir sürprizle karşılaştı. İmamoğlu, bir koyunun kuzularını doğurmasına tanıklık etti. Yetiştirici köylülerle sohbet eden İmamoğlu, İBB Muhtarlıklar ve Gıda Daire Başkanı Ahmet Atalık’tan bilgi alıp, İstanbul Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kani Tunca’dan sorunları dinledi.
ATALIK: “MALİYETİN YÜZDE 60’I YEMDEN”
Başlarda yetiştiricilere yönelik canlı hayvan desteği düşüncesinde olduklarını belirten Atalık, “Fakat hepimizin malumu ki, İstanbul’da mera, çayır, otlak sorunu var. Her taraf ya ekiliyor ya binalar kaplamış vaziyette. Birlik yönetimi arkadaşımız dedi ki; ‘Bize bir iyilik yapmak istiyorsanız, bize yem lazım’. Hayvancılık maliyetinin yüzde 60’ı yem maliyeti. ‘Doğru söylüyorsun’ dedik. Birlikte çalışarak, hayvancılıkla uğraşan, birliğe kayıtlı 476 tane çiftçimize, toplam 1200 ton besi yemi dağıtıyoruz. Örgütlülüklerini de güçlendirmek için, birlik kaydı istiyoruz. Bunların peşine büyükbaş hayvanlara destek vereceğiz. Onların da Çatalca’daki birliğe kayıtlarını isteyeceğiz hem çiftçilerimizin birliktelikleri güçlensin hem de en büyük maliyetlerine, İBB olarak, çorbada tuzumuz olsun diye” dedi.
İMAMOĞLU: “HAYVANCILIK, TARIM VAR OLACAK Kİ, MİLLET DOYACAK”
Birlik Başkanı Tunca da “Yetiştiricilerimiz adına öncelikle teşekkür ediyoruz. Özellikle son 2 senede yem maliyetlerimiz arttı. Girdiler çok fazla. Mazot biliyorsunuz keza öyle. Ne yazık ki yata mazot 3 lira, çiftçiye gelince 7 lira” sözleriyle sorunlarını özetledi. İmamoğlu’nun Tunca’ya karşılığı, “Bir türlü düzeltemedik o meseleyi. Önerge ver ver; aynı yerde duruyor” oldu. Tarım ve hayvancılığın hayatın damarı olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Hayvancılık bitmeyecek, tarım bitmeyecek. Var olacak ki, doyacak bu millet. Zaten burada eksikleri gidermek için öncü işler yapalım dedik. İstanbul, tek başına baktığında bir tarım şehri değil. Ama tarımı da olan, tarımı da güçlenmesi gereken bir şehir. Bir de bizim burada yaptığımı işler, hamleler Türkiye’nin her yerinde duyuluyor ve orada da insanlar başlıyor hamle yapmaya. Onun için arkadaşlarım hep güzel şeyler düşünüyor. Biz, yanınızda olmaktan onur duyuyoruz. Ben de köy çocuğu olarak büyüdüm. Hayvancılığı gördüm. Tarımı gördüm. Oradaki emeğin ne kadar meşakkatli olduğunu biliyorum. Sizlerin ne kadar değerli bir iş yaptığını biliyorum. Biz de bu işe destek olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“ÇİFTÇİYİ YAŞATIRSAN, İNSANLAR DA YAŞAR”
İmamoğlu’nun Çantaköy’den sonraki durağı, Değirmenköy oldu. İmamoğlu, köy ayranı eşliğinde gerçekleştirilen keyifli sohbet sonrasında şu değerlendirmeyi yaptı:
“Çiftçiyi yaşatırsan, çiftçi üretirse, insanlar da yaşar. Dünya güzeli topraklar var. Bu alanlar, elbette İstanbul şehrine tel başına bakamaz. Bu mümkün değil ama o kadar büyük katkı sunar ki. Bir de burada oluşturduğumuz vicdan ve hamleler, bütün Türkiye’ye örnek oluyor. Onun için, tarımın hiçbir hamlesinden vazgeçmeyiz. Fırsat bulduğumuz her alanına, her noktasına dokunacağız. Bunları yapmalıyız. Niye yapmalıyız? Bunları yapmalıyım ki, senin torunun bu işi severek yapsın. Herkes kente giderse, insanlar üretmezse, topraktan ürün çıkmazsa, oradan hayvan yetişmezse biz neyle besleneceğiz. Bu olmaz. Onun için bu konuda kararlıyız. Bakın ne güzel; çiftçiye fide desteği veriyoruz, oradan ürün çıkıyor. Sütümüzü bu coğrafyadan alıyoruz, sizleri destekliyoruz. Küçük ve büyükbaş hayvanları farklı metotlarla, yeminden başka unsurlarına kadar destekliyoruz; bunu artıracağız. Fiziki imkanlarının iyi ya da yerinde olup olmadığına bakıyoruz. Sulama tesisleri, kanal temizliği… İlk defa İstanbul’un gündeminde, İstanbul’un tarımı var. Sizin topraklarınız, sizin üretiminiz var. Bunu büyüteceğiz; bu başlangıç. Çiftçimizin yanındayız. ‘Köylü, milletin efendisidir’ demiş Atatürk. Ne güzel demiş. Allah razı olsun, o güzel diline sağlık. Hep güzel şey söylemiş. İnsan, güzel şeyler söyleyen liderleri özlüyor bazen