AHA.Demedi demeyin, bu iktidar belediyelerden geldi. Belediyelerden de gidecek. Yolsuzluklar, hat safhada bir memleket meselesi haline geldi.
Paralel devlet böyle oluşmadı mı? Elbette namuslu siyasetçiler ve bürokratlarda var. Diğer yanda bu ülkeyi soyan, çeteleşen, şirretleşen, milleti haraca bağlayan alçaklar da var. Savcıları, emniyeti, istihbaratı göreve davet etmek gerekiyor. Biri yapınca öteki de yapıyor, mafyalaşıyorlar. Bu kötü gidişe artık dur demek gerekiyor. Hatırlarsanız birçok belediye başkanı metal yorgunluk denilerek görevlerinden el çektirildi. Bir yerde yolsuzluk varsa, rüşvetle iş yapılıyorsa, partiyi uyaralım, gerekirse yargıya gidelim bu alçaklara pabuç bırakmayalım. Bunlar yarın devleti de satarlar, yeter ki makam ve servetlerini kaybetmesinler. Siyasi partilerin üst düzey yöneticileri bilmiyorlar mı dönen dolapları? Tabii ki her şeyin farkındalar, peki neden gerekeni yapmıyorlar?! Kol kırılıp yen içinde kalınca o kollar kangren olmuyor mu? Küçük menfaatler uğruna partilerine, ülkelerine, millete zulüm eden, haksız kazanç sağlayanlardan bu hesap sorulmayacak mı? Bu işleri yapanların, parti ayrımı yapmaksızın, yanlarına kâr kalmamalı, suçuna göre gerekirse hapse atılmalı, görevden uzaklaştırılmaları yetmez, haksız olarak edindikleri malları tıpkı FETÖ’cülerin mallarına el konulduğu gibi el konulmalı, alemi ibret bir ceza olsun ki, başkaları da bir daha devleti, milleti soymaya cesaret etmesinler. Başkaları üzerinde ki malları da araştırılmalı, bu işi yaparken kimlerle bu haltı yedikleri ortaya çıkartılmalı, münferiden ve müştereken cezalandırılmalıdırlar. Kısacası tüm siyasi partilerin üyeleri, yöneticileri, devleti korumakla yükümlü tüm kurumların ahlaki sorumluluğu meydanı bu hainlere ve zalimlere bırakmamalıdır. Bu rüşvetçilerden partileri ve devleti kurtarmalıyız. Tabii ki burada en önemli unsur millet ittifakı olan belediyelerde durum cumhur ittifakı belediyelerden daha vahim bir yere gitmezse.