FCTU Yönetim Kurulu Başkanı Gülçin Okay: “UYGUN FİYATLI KONUT İÇİN YENİ ARSA ÜRETİLMELİ”

HABERMAX.Yaklaşan sonbaharla birlikte okul ve üniversitelerin açılacak olması ve tayinlerin de artışı nedeniyle gayrimenkul piyasasında hareketli günler yaşanıyor. FCTU Yönetim Kurulu Başkanı Gülçin Okay, piyasadaki kiralık ve satılık konut arzındaki azalma nedeniyle durağanlaşan piyasanın Eylül ayından itibaren yeniden canlanacağını söyledi.

Konut kredisinin yetersizliği nedeniyle satışların belli seviyede azaldığını ve fiyatların da gerçek değerlere indiğine dikkat çeken Okay, “Uzun süren durağanlığın sonunda fiyatlar dengesini bulmaya başladı. Piyasa artık daha gerçekçi rakamlara sahip. İnsanlar kredi bulamadığı için konutları nakit almak zorunda. Bu nedenle evleri yatırımcılar değil, kullanıcılar alıyor. Şu anda yatırımcıların daha az konut aldığı bir dönemdeyiz. Yatırımcı artık peyderpey değeri artacağı için sıfır konut almayı tercih ediyor. Ya da firma içi kredilendirme olursa tercih ediyor. Şu anda 3, 5 ve 10 milyona kadar evlere talep var. Yazlık bölgelerde ise kiralama ve satışlarda talep çok azaldı. Çünkü fiyatlar aşırı yüksek” diye konuştu.

KONUT SEKTÖRÜ EKONOMİYE GÜÇ VERİYOR

Sektörün yeni konut üretebilmesi için arsa üretilmesi gerektiğini kaydeden Gülçin Okay, “Vatandaşların yeni ev alabilmeleri ve inşaat firmalarının da uygun fiyatlarla ev yapabilmesinin tek yolu yeni arsa üretilmesinden geçiyor. İnşaat maliyetleri bu kadar yüksekken ucuz konut olamaz. Eğer yeni arsalar imara açılırsa, arsa maliyeti düşecek ve maliyetleri daha uygun konutlar yapılacak. Ekonominin çarkları dönecek. Hep söylediğimiz gibi inşaat sektörü beraberinde 250 sektörü besliyor. Konut sektörü ekonomiye güç veriyor ve istihdam sağlıyor. İnsanlar konut alsın veya kiraya versin kira fiyatları da düşer. Bundan herkes faydalanır. Bir diğer konu ise kredi faiz oranlarını düşürmek. İnşaatın teşvik edilmesi gerekir. İnsanlar eve ulaşamıyor çünkü kredi alamıyorlar. Parasını değerlendirmek isteyenler tarla, arsa, tiny house gibi farklı alternatiflere yöneliyor. İnsanların hangi firmadan ne aldığına dikkat etmesi gerekli. Hisseli arsalara yönelenler orada dikkatli davranmalılar ve güvenilir firmaları tercih etmeliler. Yoksa gelecekte sorunlar yaşayabilirler” ifadelerini kullandı.

KİRALAMADA TERCİHLER DEĞİŞTİ

Konut kira artışlarına getirilen yüzde 25 sınırlamanın kiracı ve ev sahibi arasında sorunlara yol açtığını da dile getiren Okay, şunları söyledi: “Kiralamalarda da tercih edilen müşteri profili değişti. Nasıl olsa bir iki sene oturur gider mantığıyla bekarlara ve öğrenciye ev veriliyor. Veya Kira sözleşmelerinde bir yılın sonunda gerektiği takdirde tahliye için taahhüt isteniyor. Kiracı ve ev sahibi arasındaki anlaşmazlıklar için arabuluculuk sistemi devreye girdi. Mahkemelerde ise bu süreç bir yıla kadar uzuyor. Kira geliriyle geçinen ve çocuklarını okutanlar var. Burada mülk sahiplerinin de hak kaybı söz konusu oluyor. Kimi durumlarda evlerini satmak zorunda kalıyorlar”

FCTU’DAN YENİ BİR GÜÇ BİRLİĞİ MODELİ

Gayrimenkul piyasası daralınca ofis ve diğer işletme maliyetlerinin çok yükseldiğini belirten FCTU Yönetim Kurulu Başkanı Gülçin Okay, lokal markaları FCTU çatısı altında buluşturacak bir güç birliği modeli geliştirdiklerini söyledi.

Okay sözlerine şöyle devam etti: “Artan enflasyon ve piyasanın durgun olması yeni ofis açma ve işletme maliyetlerini çok artırdı. Biz bu süreçte güç birliği felsefesiyle bütün küçük ofisleri çatımız altında birleşmeye davet ediyoruz. Bireysel danışmanların ofis maliyetleriyle tek başına altından kalkmaları artık çok zor. Birçok gayrimenkul danışmanı sektörü bırakmak zorunda kalıyor. Sektörün birliktelik anlayışıyla ayakta kalması için bu adımı attık. FCTU’nun mega ofisinde kurum içi eğitimler ve dijital eğitimler, sosyal medya desteği ve diğer teknik bütün altyapıları oluşturduk.

Burada bir enerji ve sinerji yaratıyoruz. Gayrimenkul danışmanı destek koçluğu sistemimiz var. Güçlü bir deneyim ve tecrübe aktarımı yapıyoruz. Kendi dijital reklamlarını ve dijital pazarlamalarını yapmalarını da sağlıyoruz. Hiçbir markaya bağlı olmadığımız için kendi kurallarımızı kendimiz belirliyoruz ve sistematiğimizi genişletebiliyoruz. Artık bireysel olarak değil, mega ofisler bünyesinde çalışmak gerekli. Gayrimenkul sektöründe kendinizi yeniliklere adapte edemezseniz sektörde varlığınızı sürdüremezsiniz. Bölünerek değil, birleşerek çoğalmak gerekiyor”